Yoongi: Jimin kalp bulundu
Resmen kalp bulundu
Jimin: Sen ciddi misin?
Bu bir şaka değil, değil mi?
Yoongi: Hayır değil Jimin
Birisi, beyin ölümü gerçekleşen oğlunun kalbini bana verecek
Jimin: Artık benimle birlikte yaşayabileceksin
Yoongi: Evet Jimin eğer kalp bana uyarsa yaşayacağım
Jimin: Uyarsa mı?
Bir risk mi var?
Yoongi: Evet tabiki var
%100 gibi bir seçenek yok
Jimin: Ne kadar şansın var
Yoongi: %50
Jimin: Bu %50 öleceksin demek mi oluyor?
Yoongi: Malesef evet
Jimin: Hayır Yoongi hayır bu olamaz.
Ya kalp sana uymazsa?
Ben o zaman ne yapacağım
Yoongi: Ama Jimin bunu yapmak zorundayım biliyorsun
Jimin: Biliyorum
Ve sen yaşayacaksın
Amilyat günü yanında olacağım ve o hastane kapısından gülerek, beraber çıkacağız
Söz veriyorum
(Bir saat sonra)
Yoongi: Ben hazırım birazdan ameliyata gireceğim geliyor musun?
Jimin: Gelmek üzereyim
Yoongi: Korkuyorum Jimin
(Yazarınız olarak ben daha çok korkuyorum 🥺)
Jimin: Korkma sevgilim
Sen oradan tamamen iyi bir şekilde çıkacaksın
Yoongi: Ya öyle olmazsa
Jimin: Hayat seni benden alamaz Yoongi
Biz birlikte bu kadar güzelken seni benden alamaz
Asla
Jimin: Kapıdayım geliyorum
_________________________________________
O sırada Jimin'de korkuyordu. Korkmamış gibi davranmayı tercih etmişti. Yoongi'yi korkutmamalıydı. O mükemmel bir insandı ve belki de bugün son kez nefes alıyordu. Onun üzgün olmasına dayanamazdı.
Odaya girdiğinde Yoongi hasta kıyafetini giymiş kafasında bonesiyle pencereden dışarıya bakıyordu. "Sevgilim!" diye seslendi Jimin. Yoongi onu gördüğünde durdu ve Jimin'in kollarına koştu. Sımsıkı sarıldı.
Sonmus gibi sarıldı. Sonmuş gibi öptü. Sonmuş gibi baktı yüzüne. Çok korkuyordu. Onu bırakacak olmak, onsuz kalacak olmak, tekrar sarılamayacak hatta öpememeyecek olmak onu fazlasıyla korkutuyordu.
Sarılmalarını bölen, hemşire oldu. Ameliyatın saati gelmişti ve gitmesi gerekiyordu. Sedye geldi, Yoongi uzandı. Jimin, onun elini tutuyordu. Umutla baktı sevgilisine "Döndüğünde seni burada bekliyor olacağım." dedi gülümseyerek. Yoongi, "Gelmeye çalışacağım bebeğim." derken gözlerinden yaşlar geliyordu.
Sedye ilerlerken Jimin "Geleceksin biliyorum... Seni seviyorum Bay Min." diye bağırdı.
