Giriş*

1.6K 116 43
                                    

“Bilemiyorum Levy-chan,” dedi Lucy, elini kalbinin üzerine koyarak, “…burası çok acıyor.”

Levy şaşkınlıkla, “Neden?” diye sordu, Lucy’nin ağzından ilk defa böyle bir şey duyuyordu. Son günlerde Lucy’de ki değişikliği fark etmişti ancak böyle bir durumu olduğunu düşünmemişti. Sonuçta Lucy her zaman güler yüzlü, bu tür şeylerin konusunu hiç açmayan biriydi.

“Lisanna geri döndüğünden beri Natsu ve Happy sürekli Lisanna ile birlikteler.” derin bir nefes aldı. “Çok yalnız hissediyorum,” kalbinin üzerinde duran elini kalbine yavaşça vurarak, “…ve bu, burayı acıtıyor.” dedi gözlerinden usulca yaşlar dökülürken.

Levy şaşkınlıkla Lucy’nin gözlerinden süzülen yaşlara baktı. Elinde duran kitabını masanın üzerine koyarak kollarını Lucy’e doğru uzattı, öne doğru atılıp sıkıca Lucy’e sarıldığında, “İstediğin kadar ağla Lu-chan, ben yanındayım.” dedi tebessümle. Lucy, kollarını Levy’e doladığında sıkıca sarılarak içinde tuttuğu hıçkırıkları salıverdi. Neden ağladığı hakkında bir fikri yoktu. Hissettiği bu acının nedenini tam olarak kavrayamıyor ve bu ona daha çok acı veriyordu. Tek istediği bu acıdan kurtulabilmekti. Levy, Lucy’nin omuzlarından tutarak yüzünü görebilecek kadar kendinden çekip gülümsedi.

“Kendini daha iyi hissediyor musun?”

Lucy olumlu anlamda kafasını salladığında, Levy gülümsemesini büyülterek sırıttı.

 

“Ama…” dedi Lucy, kendisinin bile bilmediği bir şeyi Levy’nin nasıl bilebileceğini düşünse de söylemeye kararlıydı. “Neden bu denli ağlamak istediğimi ve çektiğim acının nedenini bilmiyorum.” aklına bir şey gelmişçesine tekrar konuşmaya devam etti. “Üstelik Natsu’yu her gördüğümde nedensizce sinirlendiğimi hissediyorum.”

Levy gözlerini kırpıştırarak Lucy’e baktı. “Ben biliyorum.” dedi kıkırdayarak. Lucy şaşkınlıkla Levy’nin suratına baktı. Ağzından çıkacak cümleyi merakla bekliyordu.

Levy, Lucy’nin kulağına doğru eğilerek, “Buna kıskançlık derler.” diye fısıldadı. Kendini geri çektiğinde kitabını masanın üzerinden alıp, evin kapısına doğru ilerledi. Lucy şaşkınlıkla karşısına bakıyor, doğru olup olmadığını düşünüyordu. Daha önce hiç bu tür duyguları hissetmediğinden, emin olmakta zorluk çekiyordu.

“Hey! Levy, selam!”

Lucy duyduğu sesle başını kaldırıp evin kapısına baktı. Elini sakura saçlarının arasında götürmüş sırıtarak Levy’e bakan Natsu’yu gördü. Kalbi delicesine attığında, yutkundu. İki yıldır kabul etmek istemediği duyguları sonunda kabul etmişti…

* * *

Herkese merhaba! Bana Ai-chan diyebilirsiniz.^^ Bu hikâye, benim anime karakterlerini kullanarak yazdığım ilk hayran kurgu hikâyem. Yazım kurallarına çok önem veririm, yinede eğer yazım hatalarım varsa affedin… Bu hikâyeyi Fairy Tail’in bir başka versiyonu olarak düşünebilirsiniz. Karakterler aynı, örneğin Natsu animede de odun, burada da… Tek değişen bazı konular olacak. Birde savaş sahnesi daha önce hiç yazmadım, yinede deneyeceğim. Eğer beğenmez isem, hikâye savaş sahnelerinden maalesef ki mahrum kalacak. Yorumlar benim için çok önemli, Wattpad’de başka bir profilim daha var ancak orada özgün hikâyeler yayınlıyorum. Bu işi yaklaşık beş buçuk yıldır yapıyorum, yani bu ilk yazdığım bir şey değil. Hayran kurgu alanında da başarılı olabilmek istiyorum. Umarım bana yorumlarınızla yardımcı olur, yeni bölümleri yazabilmem için şevklendirirsiniz.

Son olarak, hepinizle tanışmayı çok istiyorum. Umarım beni seversiniz. ^^

 

Not; İyi/kötü yorumlarınızı lütfen eksik etmeyiniz…

Aşkım İçin... ~NaLu~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin