Ju-kyung'dan
Sabah alarm sesiyle uyanmamla yataktan fırladım. Elimi yüzümü yıkadım, yeni okul formamı giydim. Yüz bakımı yaptıktan sonra özenle makyajımı yaptım. İyi bir görünümüm olmalı. Çünkü yine dışlanıp ezilmek istemiyorum. Makyajımı tam bitirdiğim sırada annem "Ju-kyung!! Kahvaltı!!" dediğinde son bir kez aynaya bakıp aşağı indim. Kahvaltıya oturdum ablam "Ju-kyung! Gerçekten çok güzel olmuşsun" dedi. Utanarak "Teşekkürler" dedim. Ablam "Kahvaltını yap bugün seni okula ben bırakacağım" Sevinip kahvaltıma devam ettim.
Kahvaltım bittiğinde ayakkabılarımı giyip çantamı da sırtıma aldım ve ablamla evden çıktık. Dışardaki insanlar anneme sürekli "3. bir kızın daha mı vardı" diye soruyordu. Beni güzel bulmaları mutlu edici tek sorun güzel olmamamdı.
~
Okula girdiğimde tüm gözler üstümdeydi. Utanarak okula girdim zar zor sora sora öğretmenler odasına girdim. Sınıf öğretmenim bana sınıfımı ve numaramı vs söyledi. İçeri girdiğinde "Ju-kyung bu sizin sınıf başkanınız Soo-ho o sana sınıfının yerini gösterir" dediğinde çocuk öğretmenler odasından çıktığında onu takip edip sınıfa gittim. Ardından zil çaldı ve hoca geldi. Hoca beni tanıttıktan sonra arka tarafta bir sıraya geçmemi istediğinde "Hocam ben pek iyi göremiyorum da" dedim. Hoca "Orada oturan biri vardı ama bir süreliğine yok oraya oturabilirsin" dedi ve daha önde olan o sıraya geçtim.
~
Teneffüs zili çaldığında önümdeki kız "Selam ben Soo Ah" dediğinde gülümsedim. "Bende Ju-kyung" dedim. Daha sonra bir kız daha geldiğinde Soo Ah "Bu da Soo-jin" diye tanıttı. Soo-jin "Selam" dediğinde Soo Ah "Ben çok açım. Hadi bir şeyler yiyelim" dediğinde otomatik olarak "Ben alırım-" dedim. Soo Ah "Dur dur beraber gidelim" dedi ve üçümüz sınıftan çıktık. Soo Ah "Ju-kyung senin kesin notlarında iyidir" dediğinde dudak büzdüm. "Hayır iyi değil. Senin Soo-jin?" dedim. Soo Ah "Aa o zeki pantolon okul 2.dir kendisi" Şaşırarak "Gerçekten mi? Çok zekisin" dedim. Soo Ah "Pekii nelerden hoşlanırsın Ju-kyung?" Aslında metal müzik seviyorum ama.. "Müzik dinlemeyi severim" dedim. Soo Ah "Bendee Eighteen fanıyım hatta. Mm başka.. Mesela ben baharatlı yemekleri çok severim" dediğinde "Bende!!" diye atladım ve beraber kantine gittik.
~Çıkışta~
Kızlarla beraber tteokbokki yemeye karar vermiştik. Beraber bir lokanta gidip yemek yedik ve beraber selcalar çektik. Daha sonra Soo Ah'ın büyük ısrarı üzerine Soo-jin dersini ekti ve beraber eğlence mağazasına (?) girdik. Bir sürü oyun oynadık, hatta Soo Ah ve Soo-jin dans makinesine bindiler. Cidden çok güzel dans ediyorlar. Soo Ah "Sende gelsene Ju-kyung" dediğinde bende onlarla dans etmeye çalıştım. "Böyle mi yapıyorsunuz?" dedim bilmez bir şekilde dans ederken. Soo Ah "Çok güzel dans ediyorsun Ju-kyung!"
~
En sonunda kızlar gitmiş bende birkaç makyaj malzemesi bakmak için bir mağazaya girdim. Biraz bakındıktan sonra mağazaya eski okulumdaki zorbalarım girdi. Bana baktıklarında koşarak çıktım. Sokakta koştuğumda birden bir motor gelip bana sıyırdığında yere düştüm. Motorcu adam yere düştüğünde hemen yanına gittim. "İyi misiniz? Yaralandınız mı?" dediğimde genç çocuk kaskını çıkardığında birden bir grup insan ona doğru koştuğunda çocuk kaskı elime tutuşturup kaçmaya başladı. Adamlar peşine gittiğinde onları takip ettim.
Adamlar çocuğu sıkıştırdığında polis ışığına benzer bir şey gördüm direkte. Düğmeye bastığımda polis sireni çaldı ve adamlar kaçtı. Çocuğun yanına geri geri giderken "Acaba gittiler mi.." derken çocuğa çarptım. Ona baktığımda "Ne bakıyorsun?" dediğinde şaşkınlıkla "Şey.." derken dikkatini çekmek için parmağımla karşıyı gösterdim. "Ne yapıyorsun..?" deyip göz devirdiğinde arkamı dönüp kaçacakken ayağım takıldı. Tam düşecekken çocuk beni çantamdan tuttu. Yavaşça kafamı çevirip ona baktım. Dikkatlice bakınca gerçekten güzel ve yakışıklı bir yüzü vardı. "Teşekkürler.." deyip çocuğa bakmadan kaçtım. En sonunda oradan uzaklaştığımda soluklandım. "Ow.. Bu ne? Aishh! kask bende kaldı. Off ben ne yapacağım ya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fall in Love | Seojun~Ju-kyung
RomanceHer şey Seo-jun'un sokakta Ju-kyung'a neredeyse çarpacak olmasıyla başlamıştı. ‧ True Beauty ‧