Tatlı bebek

Bu sen misin?

Bu akşam için güzel bir sofra hazırlıyordum. Bu akşam Jin için kendi ellerimle yemek yapmak istemiştim. O hep benim soğuk olduğumu düşünüyor. Aslında soğuk da değil, biraz tepkisizim diyelim.

Çok az bir zaman kalmıştı gelmesine. Son kez hazırlıkları gözden geçirmiştim. Fakat bu ani baş dönmesi de neyin nesi böyle?

(Adel {adınız} olduğu yere yığılmıştı aniden. Çok geçmeden bi kaç gündür göremediği karısını göreceği için büyük bir heyecanla eve gelen Jin yerde yatan Adel'i görünce panikle hastaneye götürmüştü.)

(Anında müdahele edilmiş, hiç bir sorun olmadığı söylenmişti.)

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Başımda Jin ve doktor vardı.

Adel: Ne oldu bana?

Jin: İyimisin güzelim? Ağrın varmı? Doktor nesi var? Neden bayıldı konuşsanıza!

Doktor: Sakin olun efendim eşiniz de bebeğinizle gayet sağlıklı.

(Bir anda bir birlerine şokla bakan ikili çığlığı basmıştı. "NEEE!?!?")

Hâlâ şokun etkisindeydim ben, Jin çoktan ailelerimize, üyelere haber vermişti. Sevincinden yere göğe sığamıyordu resmen. Bende mutluydum ama çok da şaşkındım.

Öyle bi kaç ay normal geçti gitti. Elbette artık bana iş yaptırmıyor, herşeyi kendi hallediyordu. Ama son zamanlarda ben kendimi çok duygusal hissetmeye başlamıştım.

Jin: Güzelim film gecesi yapmaya ne dersin?

Adel: Olur sevgilim

(Adel film seçerken Jin patlamış mısır hazırlıyordu)

Jin: Geldimm, ne izliyoruz.

Adel: Anime izleyelim aşkım. Bu çok güzel bak.

(Jin şaşkınlıkla gerilim, aksiyon tutkunu sevgilisine baka kalmıştı.)

Jin: Peki olur bitanem.

(Filmin sonlarına doğru çocukları bile pek etkilemeyen ama hafif duygusallık içeren sahnede Adel ağlamaya başlar.)

Jin: Güzelim iyimisin? Neyin var?

(O an ağlamaktan konuşamıyordu bile Adel. Ağlaya ağlaya kocasının göğsüne yaslamıştı başını. Birazda orda ağladıktan sonra sakinleşmeye doğru ilerliyordu.)

Adel: Sevgilim, saçlarımı okşarmısın ?

Jin: Okşarım da, sevgilim sen hastamısın, yani çok garip davranıyorsun.

(Adel sinirlenip aniden Jin'in göğsünden başını kaldırır.)

Adel: Hasta falan değilim! Hatırlarsan ben hamileyim. Ayrıca istemiyorum vaz geçtim, okşama hıh.

(Kollarını da bir birine bağlayıp başını yana çevirince tam bir çocuk gibiydi Jin'in gözünde. Kendi affettire bilmek için biraz düşündükten sonra bir yol bula bilmişti.)

Jin: Sanırım bu mızmız bayana kendimi affettire bilirim.

(Telefonundan açtığı super tuna müziği ile dans etmeye başlar. Adel çocuk gibi izlemeye ve gülmeye başlayınca devam etmişti. Sırf Adel gülüyor diye başına bela olan dansı tekrar tekrar yapmıştı. )

Jin: Ahh yeter, çok yoruldum.

Adel: Ama birazcık daha lütfennn

Jin: Daha sonra, anlaştıkmı?

Adel: O zaman bana masal anlat.

Jin: Benim merak ettiğin bişey var. Bebek olan senmisin yoksa karnındaki mi?

(Adel sinirle Jin'in karnına vurunca gözleri yerinden fırlayacaktı neredeyse.)

(Acıdan sesi içine kaçan Jin zar zor konuşuyordu.)

Jin: Elinde amma ağırmış, ahh.

Adel: Bu gece salonda yat. Ben odama gidiyorum.

Jin: Tamam tamam tamam özür dilerim sevgilim ben öyle söylemek istemedim tabiki sana ve bebeğimize masal okurum.

(Hiç nefes almadan konuşmuş, koşarak ayakladmnıp odasına giden Adel'in karşısına geçmişti.)

Adel: Kucak.

(Diyerek kollarını açmış kocasına bakıyordu.)

(Onun bu sevimli hallerine hem şaşırıyor hemde kahkahalarla gülüyordu.)

Jin: Gel bakalım

(Jin Adel'i kucağında yatak odasına getirip yatağa yatırır ve yanındaki yerini alır.)

Jin 'den

İlk defa seni bu çocuksu ruhunla görüyorum sevgilim. Ben senin her halini seviyorum ama bu hallerin bana çok tatlı geliyor. Bi ömür boyu çocuk gibi mızmızlanışını dinleye bilirim

Saçlarını okşarken yayılan o büyülü koku beni benden almıştı adeta.

Adel: Masalım?

Jin: Hemen anlatıyorum güzelim.

(Jin masallar anlatıyor Adel onu dinleyerek kendini uykuya teslim ediyordu. Birlikte çok tatlı ve güzel bir aile olacaklardı. Ama en acınası şey doğumdan sonra normale dönen Adel'in Jin'den intikamı olacaktı.)

Son.