"Aptalca dünya ' da neler olacağını kimse bilmiyor. Kimse anlamıyor.....Ne için uğraşıyorum hiç bir fikrim yok.Sanırım dünyanın büyüttüğü aptal köleler ve sürtükleri becermek dışında yaşamak için kalan bir zevkim yok" Bu kızın adı... Cait Haller ' di , Güzelliği ile ışık saçan biriydi ailesi bir kazada ölüme gitmişti o günden beri yanlızdı şimarık bir kardeşi ve kaba bir abisi vardı genellikle barlarda takılır küçük kızları trapları ve küçük erkek çocuklara tecavüz ederdi bunlar içinde 1000 dolar civarı para öderdi onun için para hiç sıkıntı değildi aslında. Paraya yada aşka önem vermezdi Hayattan kopmuş birini geri getirmek imkansız gibi bir şeydir onunki de o hesap ne yapsalar gülmüyor sinsiliği azalmıyor yanlızlığı silinmiyordu sanki kalıcı bir karanlık gibiydi....Güçlüydü , Yetenekliydi , Zeki ve bilgiliydi ancak hiç bir zaman iyi bir mutluluğu olmadı küçüklüğünden beri o denizin karanlık dibi gibi mavi ve siyah arasında dans eden gözleri yaşla dolmadı.. gümüş rengine sahip saçları rengini asla kaybetmedi. Ve. Bir gün.... yine sabahın o parlak ışıkları pencereden kararmış odaya yayılırken inleme ile kıpırdayan yataktan kalkan cait pencereye bakıp gözlerini ovalamaya başladı ve perdeleri kapatıp aşağı indi yüzünü yıkayıp hiç bıkmadığı geceyi koltukta uzanıp tembellik yaparak beklerken aklından hayatına bakmak geçiyordu ne yapacaktı sonsuza kadar böyle gidemezdi yeni şeyler aramaktan bıkmıştı ve sonra " Sanırım başarısız bir piçim." dedi gözünü açtı ve sessizce kendini zamanın akışına bıraktı. Gece olduğunda ise üstünü giyip yeni bir yere gitti yeni fanteziler düşünüyordu artık eskiler klişe gibiydi " Ah. Başlıyoruz." diyerek yeni bir barın kapısından içeri girdi girdiği anda saygıyla karşılandı ve odasına geçti oturup beklerken hem sıkılmış hemde birinin gelmesi için sabrını kontrol etmeye çalışıyordu o an kapının açılması ile cait gözlerini kapıdaki çocuğa dikti...Şaşkındı daha önce görmediği kadar parlak sarı saçları vardı...Gözleri değişikti sol gözü yeşil sağ gözü sarıydı....imkansız derecede tatlıydı.... üstü başı kir içindeydi dövülmüş gibide bir hali vardı titriyordu korkudan cait daha önce hiç bir çocuğa bir bakışla ısınmazdı o hiç ısınmazdı aslında... bu tuhaftı inanamıyordu görünüşü bile etkilemişti onu " Adın ne..?" diye sordu sonunda. Çocuk " Y-y-...y-...yu..-kiya...e-e-fendim......" hele şükür , Ahem... her neyse sonra cait iç çekerek çocuğa yaklaştı ve elini kaldırdı bir anda yukiya ellerini savunma pozisyonunda tutarak titremesini arttırdı " V-vurmayın!!......." ağlıyordu. Cait " Sana vurmayacağım sadece sakinleş sana zarar vermeyeceğim " dedi " Ben Cait " elini uzattı yukiya ise " .... B-bana n-ne yapacaksınız..... o-o-zaman.....?...?" dedi. " Sana zarar verseydim şuan yerde yatırıyor ve elbiselerini parçalıyor daha sonrada seni durmaksızın ardı ardına beceriyor olurdum." Diyerek yukiya ' yı korkutu " KYAH!.... " daha fazla titredi ve duvara yapıştı " Korkma bunu senin dışındakilere yaparım " dedi ve yukiya ' nın ellerini tutu " Sakinleş tuhaf ama bunu ilk kez hissediyorum " dedi yukiya " N-nasıl yani..." diye cevap verdi " Uzun hikaye seni daha yakından tanımalıyım " dedi yukiya ise " E-elleriniz... soğuk üşümüyor musunuz?... " Cait şöyle cevap verdi. " doğduğumdan beri ellerim buz gibidir " dedi yukiya kendini güvende hissettiğinde titremesi kesilmişti " Hehe... Zor olmalı " dedi ve cait. " Bunu daha önce düşünmemiştim " dedi. " Üzgünüm ben.... düşüncelerinizi sorgulamak istemedim..." diye yanıtladı. " Hm... ? Hayır ondan bahsetmedim , dikkat etmek isterdim ama ne yapsam ısınamıyorum." dedi. " A-anlıyorum y-yardım edebilirim isterseniz...." diyerek nazik ve endişeli bir yüz ifadesi ile cait ' e baktı. " Olabilir neden evime gitmiyoruz sana yeni elbiseler verebilirim ve..... banyo yaparsın yaralarınada baktırırız?" dedi. " Ben...mi? neden ben.... bu insanlar beni yine geri getirir... yine... bir insan daha öldürürler... onlar katil... beni yine döverler.... ölürüm.... birinin daha ölmesine izin veremem... ben buna dayanamam.... benim yüzümden ölürsün..." dedi korkuyla." Saçmalık." dedi. " Heh?..? " diye şaşkınca bakındı ağlamaklı bir ifadesi vardı. " Beni öldürmek mi? öldürülmüş birini öldüremezsin. Benim hayatım bitmişken yeniden mi bitirmek? hah. Bunu görseydim alay ederdim. " dedi. " S-s-siz... ölü müsünüz.....??... " diye sordu. " Hayır kısmen hayatımda bir anlam kalmadı lanet olası sabahlar ve geceler var buna rağmen çocuk becerme zevkimi tazeliyorum." diye yanıtladı. " S-sizde... onlardansınız......b-ben düşünmüştüm ki..." diye endişeyle ağlamaya başladı. " Düşündüğün yanlış ve doğru ben çocukları beceririm acı çektiririm buna rağmen insaflıyım onları dövmem veya öldürmem doğru olanı ise sana alışabilirim güvendesin çünkü. " diye yanıt verdi. " A-ama..." diye kekeledi. " Ama yok sen benimlesin geliyorsun ve onlarda ölecekler. " dedi. " Y-ya ölürsen?.. " diye sordu. " Söz veriyorum. ölmeyeceğim. " yukiya nın gözleri fal taşı gibi açıldı bu kız..hayır kadın... kararlıydı sanki yukiya ona karşı bir güven hissetmeye başlamıştı.... Cait iyi olacakmıydı ki? endişeliydi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
First Love
Ciencia FicciónHayat uzun sürmeyecek hayattan kopan bir sadist bile hayatını bağlayacağı birini bulduğunda o zaman bile her şey değişir.