Hayat neydi?
İçinde yaşadığımız bir boşluk muydu?
Yoksa herşeye ve herkese rağmen o boş hayatı süslendiren biri miydi?
Sonuç belirsizlikti.
Yaşamadan göremezdik...
Dakikalardır kafede boş bir masaya otumuş. İnsanların bıçak çatal tıkırtıları eşliğinde garsonun siparişimi almasını bekliyordum.
Gözlerim kafenin içini taradı. Bir garsonun müşteriyle konuştuğunu gördüm. Diğerleri işlerinin başındaydı.
Sinirle yerimden kalktım ve müşteriyle kahkaha atarak konuşan garsonun yanına ilerledim. Garsonun yüzünü görmüyordum. Bana arkası dönük bir şekilde duruyordu.
Sanki benim siparişimi almak istemiyormuş gibi arkasını dönmüştü. Bunu babama iletmem lazım çünkü benim yerimde başka bir müşteri olsaydı buradan memnuniyetsiz bir şekilde kalkacağına emindim.
Çünkü babamın kafesinde ben bile garsonlardan memnun değildim. Garsonun arkasına doğru yaklaştım kulağına fısıldayarak;
"Burada lak lak yapıcağına git müşterilerle ilgilen." dedim. Lak lak bölümünde elimle işaretini bile yapmıştım. O fısıldayarak konuştuğum için irkilmiş ve gülüşü kesilmişti. Arkasına döndü.
Kıvırcık saçlı, kahverengi gözlü oldukça yakışıklıydı. İtiraf etmeliyim taş gibi çocuktu fiziği de tam yerindeydi. Garson önlüğüde oldukça yakışmıştı. Taş diyorsunnn esila. Abartıyorsun iç ses, gideri var.
"Ben zaten ilgileniyorum. Buranın sorumluluğu size kalmadı."dedi bay bilmiş. Yüzünde alay geçen bir ifade vardı. Ben mi kimdim?
"Nasıl bir ilgilenme bu yarım saattir siparişimin alınmasını bek- derken babam geldi.
"Kızım ne oluyor burada?"diye sordu. Karşımdaki ukala bilmiş morarmıştı. Şaşkınlıkla bir bana bir babama bakıyordu.
"Yok birşey babacım hallettik biz değil mi?" dedim garsona onay istermiş gibi.
"Evet Kerim bey herşey yolunda." dedi ve gülümsemeyide sonuna nokta koyar gibi koymuştu. Güzel gülümsüyordu.
"Tamam işinin başına dönebilirsin, bu arada kızım ben çıkıyorum." dedi. Kafamı salladım ve çıktı.
Bende tekrar eski yerime oturdum. Daha demin bana "sen kimsin?" diyen garson gelmişti. Önünde yazan ismi sesli bir şekilde okudum.
Berk Sağlam
"Esila Korhan" dedi. Suratına yavşak gülüşünü yerleştirmişti ve bu onu oldukça seksi gösteriyordu. Esila kendine gel, kaptırma hemen kendini.
"Ne isterdiniz Esila hanım?" dedi.
"Çikolatalı pasta hızlı olsun lütfen." dedim.
"Hay hay hemen getiriyorum." dedi ve gitti. Kısa bir süre sonra pastamı getirdi. Geri işinin başına döndü.