Bölüm 1

9 1 13
                                    

Aptal olma Lena. 3 yaşında bir çocuk değilsin.

Bahçe kapısını aralayıp içeri girdim. Geniş sayılabilecek oldukça düzenli ve bakımlı bir bahçeydi adım attığım yer. İlerde mor bir köpek kulübesi ve çok da büyük sayılmayacak bir çardak göze çarpıyordu. Ufak bir gülümseme. Sanırım burada büyümek güzel olurdu. Dış cephesi beyaza boyanmış iki katlı ve 'ben lüksüm' diye bağıran evin önünde durdum. Ve o an fark ettim içten içe babamın fakir olmasını umduğumu. Unutulmuş bir ara sokakta derme çatma bir evde yaşasaydı daha mutlu olurdum sanırım. En azından geçerli bir bahanesi olurdu beni 14 yıl boyunca yalnız bırakmaya. Hadi ama Lena. Bu kadar bencillik senin için bile çok fazla.

Derin bir nefes ve bir adım daha. Pencereler rengarenk çiçekler ile süslenmişti. Evin bembeyaz rengine tezat her renkten bir sürü çiçek... Anlaşılan babam zevkli bir adamdı ve çiçekleri seviyordu. Ya da bu evi kim dekore ettiyse o.

Zili çaldığımda biraz geri çekilip beklemeye başladım. Kapı önce aralandı, ardından ardına kadar açıldı. Kahverengi saçlı, kahverengi gözlü güzel bir kadın belirdi. Boyu çok uzun sayılmazdı ancak güzel bir fiziği vardı. Ve güzel bir gülümseme esir almıştı dudaklarını. Buraya geliş amacım farklı olsaydı sempatik bile bulabilirdim ama şu an sadece sinirimi bozmuştu. Vay canına. Yeniden evlendiğini bilmiyordum. Sahi babam hakkında ne biliyordum ki zaten?

Anneme hiç benzemiyor...

''Buyurun, kime bakmıştınız?'' Kadının sesi ile kendime geldim.

''Metin Kara'nın evi mi?''

''Evet, siz kimsiniz?'' Gülümsedim.

Gerçekten gülümsemeyi unutalı uzun zaman oldu.

''Alina ben de. Alina Akay.'' durdum. Durdum ve beni tanımasını bekledim. Tanımadı. Birkaç nefes daha... Anlaşılan babam yeni eşine bir kızı olduğundan bahsetmeyi gerek görmemişti.

''Babamın 14 yıl önce bir yetimhaneye bıraktığı sevgili kızı. Eminim beni gördüğüne çok sevinecek.'' Boş boş bakışlarıyla baştan aşağı süzdü beni.

''Pardon, ne kızı? Bir yanlış anlaşılma oldu sanırım. Ne sizi ne de yetimhaneye bırakılan bir çocuğu tanımıyorum. Ve eminim kocam da tanımıyordur. Lütfen evimden gider misiniz?'' Tam cevap verecekken içeriden gelen televizyon sesi sustu ve kapıya yaklaşan adım sesleri duyuldu.

''Kimmiş gelen hayatım?'' Partiye babam da katıldı. Ne hoş.

''Hiçbir fikrim yok. Yetimhane falan bir şeyler dedi. Onu bebekken yetimhaneye bırakmışız sözde. Deli herhalde.'' Değilim. Deli değilim.

''Değilim. Deli değilim ben!'' Birden bağırmamı ikisi de beklemiyordu.

''Beni hatırlamıyor musun baba? Alina ben. Senin kı-'' sözümü tamamlamama izin vermeden kolunu yanındaki kadının bedenine sardı ve sözümü kesti.

''Lütfen bana baba demeyi bırak. Bir kızım yok benim.''

İşte oldu. Bir hayal kırıklığı daha...

Ne zaman vazgeçeceksin Lena? Sevilmeyen ve istenmeyen olmaya ne zaman alışacaksın? Kendini kandırmayı bırak artık, bu dünyada bir yerin yok senin.

Uzun uzun gözlerine baktım babamın. Bir sevgi aradım, pişmanlık ya da herhangi bir duygu. Ama yoktu. Arkamı döndüm.

Bir adım, bir adım daha... Her şeyimi o kapı eşiğinde bırakıp yavaş yavaş uzaklaştım. Attığım her adımda biraz daha eksildim.

Yalnızca aptallar umut eder Lena. Sen bir aptalsın!

Bahçe kapısından çıkmak üzereyken vazgeçerek geri döndüm. Bunca yıl beni görmezden gelmişti. Yıllarca babamın öldüğünü düşünerek yaşamıştım. Daha fazla beni yok saymasına ve hayatına devam etmesine izin vermeyecektim. Beni istemiyor olabilirdi ama varlığımı kabul etmek zorundaydı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 21, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yalnızlığın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin