Günlerden 15 Eylül 2015. Bizim ve tüm öğrencilerin nefret ettiği gün.3 aylık tatilden sonra okula gitmek.Lise hayatına girdik bu yıl.Bizi neler beklediğini henüz bilmiyoduk.Kardeşim Berkayla yeni sınıfımıza girdik ve lisemizin ilk ders zili çalındı.Aslında bizim okulda tanıdıklar çoktu bu yüzden lise ortamina çabucak alışıyorduk.Günlerden 14 Aralık okulumuza yeni bir çocuk geldi.Biz bu cocuğun kim olduğunu öğrenmek için Berkay arkadaşımız Rüzgara sordu:
-Rüzgar bu yeni çocuk kim?
+İsmi Thomas Patherson.İngiltereden taşınmış.
Thomas Patherson ismini duyduğumuzda çok sevindik çünki Thomas amcamın İngilterede komşusuydu.Biz her tatil İngiltereye gittiğimizde Thomasla takılırdık ve onun bizim okula gelmesi bizi çok mutlu etti.
Hemen Thomasın yanına gitdik:
B-Hello my friend :D
T+Berkay senin şu ingilizce konuşma çabalarından daha komik hiç bir şey yok :D
B-Napalım kardeşim işte elimizden bu geliyor.
C+İkiz hemen gevezeliğe başlama.Bizim okuldamı okucan?
T-Evet ailemle Türkiyeye taşındık.Artık bu şehirde,bu okulfa okucam.
B+Bu harika.Artık İngiltereye gitmemize gerek kalmayacak.
C- Amcamları, kuzenleri özlemiceksin heralde ikiz
B+ Tabii özlerim de...
C- Neyse neyse bence okulu gezmeliyiz hep beraber
Beraber okulu gezerken çok ilginç bişey dikkatimi çekti okulda bulunan laboratuvar.
Kapısı kilitliydi ve sanki yıllardır girilmemiş gibi görünüyordu. Kapısında çarpı şeklinde tahtalar çivilenmişti. O kadar çok merak ettim ki buranın gizemini bütün sene boyunca bunu araştırmalıydım. Laboratuvarda bu okulun ilk açıldığı zamanlar bir kimyacı varmış. Ve bu kimyacı da virüsün kaynağının İngiltere'de olduğunu öğrenip İngiltere'ye gitmiş.
Günlerden birinde matematik dersindeydik.
Hoca yazılı calıştırıyordu. Ve sınıfa aniden kimyacı girdi ve
-Thomas nerde? Diye sordu. Herkes şaşkınlık içerisinde kimyacıya bakıyordu. Korku ve tedirginlikle
-Burdayım.
Dedi Thomas.
Kimyacı Thomasi aldı ve götürdü. Herkes şaşkınlık içerisinde bakakaldı. Zilin çalmasını bekliyorduk Thomas için endişelenmiştik çünkü kimyacı hakkında çok gizemli sırlar vardı bu okulda. Zil çaldı ve biz hemen Thomas'ın yanina gittik.
-Noldu Thomas? Diye sorduk.
+Sadece kan örneği aldı. Dedi Thomas. Kimyacının Thomas'ın Ingiltereden geldiğini ve ty49 virüsünden Thomas'da da ola bileceği şüphesinden Thomas'dan kan almıştı. Asıl ilginç olan şey ise kimsenin buna karşı gelmemesiydi.
Olanları düşündükten bir müddet sonra araştırmaya nereden devam edeceğimizi buldum ve okul çıkışı Berkay'la beraber eve gittik o gün bütün gün boyunca Kimyacı namı değer "İngiltere Kaçkını"nı araştırdık. Gördüklerime inanamadım. Herşey o kadar çok karmaşıktı ki hangisini araştıracağımı bulamadım. İşe kimya öğretmeni pardon İngiltere Kaçkını'nı araştırmakla başladım. Kayıp kızı Lerry ve ölen eşi Lorry. Pek de temiz bir hayata sahip değilmiş. Eşi yani Lorry Tan yaklaşık 13 sene önce kimya laboratuvarında ölü bulunmuş. Kızı ise o günden sonra hiç görülmemiş. Lorry Tan henüz fareler üzerinde denenen bir virüs yüzünden ölmüş ve o günden sonra kimyacı Yıldırım Tan'ı normal bir şekilde gören olmamış. Kızı hakkında en ufak bir kayıp ilanında bulunmamış ve ölen eşi hakkındaki sorulan sorulara tek cevabı varmış 49! Söylediği bu sayı herkesi şaşırtıyormuş. Ama bu zamana kadar kimse anlamını bulamamış. Ta ki Ty49 virüsü çıkana kadar. Bu kadar araştırma yeterliydi benim için Berkay ve ben birbirimize bakakaldık ve aynı anda Ty49 dedik. T=Tan yani soyadı. Y=Yıldırım adı ve 49 eşi tam 49 yaşındayken bu virüs ortaya çıktı. Yani bu sene!
Berkay'la şaşkın şaşkın birbirimize bakakaldık. O kadar ilginçti ki herşey sanki herkes herşeyi biliyor ama bilmiyor. O gece rahat uyuyamazdım. Bu yüzden araştırmaya devam ettim ve bizim İngiltere kaçkını evli çıktı. Eşi Leyla Tan. Bugüne kadar hiç kimse ikisini yanyana görmemiş. Çok ilginçti. Adam "L" harfine takıktı. Bu kadar ilginç bilgi yeterdi benim için. Yarın okulda öğretmenlere sormayı planlıyordum ki Berkay bilgisayar başından hızlıca kalkıp "buldum" dedi. Ne bulduğunu merak etmiştim ve hemen yerimden kalkıp bakmaya gittim ve gördüklerim karşısında donakaldım. Adam tam bir tımarhane kaçkınıydı! Yeni evlendiği eşini 1 hafta önce tam da eski eşinin doğum gününde yani virüsün yayılmaya başladığı gün İngiltere'ye göndermiş! Bu hayatımda gördüğüm en korkunç şeydi. Peki ya şimdi kimya öğretmeni de dahil bütün okul virüs kaptıysak? Korkmuştum. Thomas'dan da bu yüzden kan almıştı. Virüsün yayılıp yayılmadığını test etti. Dahice ama bütün bunları yapan bir adam - dahi, neden bütün özel hayatını internette yayınlasın ki? Saçmaydı. Anlamsız. Bütün bunların cevabını tek bir kişiden öğrenebilirdik. Leyla Tan! Bütün soruların cevabı ondaydı. Yarın evini bulup yanına gitmeliydik ama ya virüs bizede bulaşırsa? En iyisi mail adresini bulup oradan konuşmaktı. Bunun için Berkay'la beraber internette araştırmaya başladık. Ve karşımıza çıkan şey bizi oldukça şaşırttı. Leyla Tan tımarhanede çalışıyordu! Eşi Yıldırım Tan ile kesinlikle orada tanıştı. Bütün soruların cevapları yavaş yavaş çözülüyordu. Yarın ilk iş o tımarhaneye gitmek olmalıydı.