Birinci Bölüm

65 6 4
                                    

"Anne,Baba neden üstünüz kırmızıya boyalı" Sesim ölüm sessizliğine bürünmüş evimizi bir kaç saliseyeliğine doldurmuş sonra eski sessiz halini almıştı,Halbuki evimiz gülücük,sevgi ve mutluluk seslerinin eksik olmadığı bir yerdi.

Etrafıma baktım evet burası benim evimdi aynı zamanda da değildi,sessizlik değildi benim evim,mutluluktu bunu bana daima veren evim niye şimdi veremiyordu telaşla anneme baktığımda,Üstündeki kırmızı lekelerin fazlalaştığını gördüm nereden geliyordu ki bu lekeler?

Gözlerimle babama baktığımda ise uyuyor gibi duruyordu çok derin bir uykuda gibiydi,Onu uyandırmamak için yere çömelip annemin elini tuttum soğuktu anlamlandıramadım benim ellerim ise sıcacıktı,belki de hasta olmuştu annem onu ısıtmak için annemin ellerini avuçlarımda birleştirdim.

"Anne neler oluyor? Babam neden yerde uyuyor hadi artık kalkın hasta olacaksınız" Annem gülümsemek istermiş gibi dudaklarını kıpırdatsa da olmamıştı sadece gözünden bir damla yaş düştü,Sonra elimi ağırca dudaklarına götürdü ve usulca öptü buna karşılık ise gözyaşını elimle silip elimden geldiğince sevimlice gülümsedim.

"Özür dileriz kızım,seni seviyoruz" sonlara doğru sesi fısıltı gibi çıkmıştı sonra ise sesi kesildi gözlerini yumdu,kırmızı lekeler artık yerleri de boyamaya başlamıştı elimle ürkekçe kırmızı yerlere dokundum ve uzunca baktım hiç güzel bir şey değildi lekeleri sevmezdim.

Kırmızı yerlere basmamak için büyük bir özenle ayağa kalktım ve etrafıma baktım annem ve babam yorgun düştükleri için uyuya kalmış olmalıydılar yoksa bir insan neden yerde uyusun ki? Annem'in elini tuttum ve çekmeye başladım fakat çok ağırdı kaldıramıyordum belki babamı kaldırabilirdim bana daima güçlü olduğumu söylerdi bilek güreşlerimizde ise onu daima yenerdim,Onu kaldırabilirsem annemi yatağa taşımak için yardım isteyebilirdim belki.

Babamın yanına hızlı adımlarla kırmızı lekelere basmadan vardım kolundan tuttunca babamın da elinin çok soğuk olduğunu fark ettim yoksa babam da mı annem gibi hastaydı,Acilen yatağa gidip dinlenmeliydiler babamı kaldırmaya çalışmıştım fakat yerinden kımıldamamışlardı bile,Ellerime bakıp düşünmeye başladım güçsüzleşmiş miydim ki ben?

Sonra dudaklarımı büzdüm son günlerde annemin sebze yemeklerini yemediğim aklıma geldi bundan olmalıydı,Derin bir nefes aldım ve annem'in yanına gidip yanına çömeldim.

"Anne kalk lütfen artık tüm sebze yemeklerini yiyeceğim" Uzun bir bekleyiş oldu ama cevap gelmedi annem bana sinirlendiği için mi cevap vermiyordu? Yoksa uyuduğu için mi? Biraz düşündükten sonra ikinci seçenek daha mantıklı geldi çünkü benim annem bana daha önce hiç kızmamıştı sürekli benim çok zeki bir kız olduğumu söylerdi,duraksadım ve gülümsedim.

"Gücümü kaybetmiş olabilirim ama ben zeki bir kızım,Annemle babam yatağa gidemiyorsa ben onlara yatağı getiririm böylelikle iyileşirler kırmızı lekelerden de kurtulurlar onları hiç sevmedim" diyip koşarak annemle babamın odasından iki yastık ve en kalın battaniyeyi aldım,Oturma odamıza geri döndüm annemle babam hala aynı yerdeydiler.

Babamla annemin başının altına yastıkları koyduktan sonra üstlerine battaniye örttüm ve başlarına bir öpücük kondurup baş uçlarına oturdum.

"Lütfen çabucak iyileşip uyanın size çok iyi bakacağım,üşümeyeceksiniz artık" diyip uyanmalarını beklemeye başladım bir saat kadar sonra uykum gelse de onları yalnız bırakamazdım,Ben hastayken beni asla yalnız bırakmamışlarken ben onları şimdi böyle bırakırsam hoş olmazdı.

Birden aklıma gelen fikirle gülümsedim ben de onlarla yatacaktım böylelikle zaman çabuk geçerdi,Koşarak odamdan yastığımı aldım battaniye bulamadığım için annemlerin odasından en sevdiği battaniyeyi aldım ve tekrardan oturma odasına geçtim annem'in yanında kırmızı lekeler olduğu için yerde uyuyamazdım hem annem uyandığında yerde uyuduğum için bana kızabilirdi,koltukta uyumak en mantıklısıydı.

Yastığımı koltuğa koyup uzandım üstüme battaniyeyi serdim ve annemle babama huzurla baktım gülümser bir şekilde gözlerimi kapadım.

Nerdeyse üç gün oluyordu anne ve babamdaki soğukluk giderek artmıştı kırmızı lekeler ise durmuştu yüzlerinde ise morarmalar vardı ve kokuyorlardı özellikle annem ama benim annem hep güzel kokardı onun için onun en sevdiği parfümü sıkıyordum üstüne,6 yaşındaki bir çocuğa göre aileme iyi baktığımı düşünsem de hala iyileşmemişlerdi.

Yavaş yavaş azalan jelibon stoğumda beni  endişelendirmiyor değildi,Hem annemle babamın hala uyanmaması hem de yiyeceğimizin bitmesi beni endişelendiriyordu,Yatağımdan kalkıp televizyondan en sevdiğim çizgi film kanalını açtım ve aynı yerime geçtim.

Tam ardıma yaslanmışken kapının çalınmasıyla yerimden sıçradım kim gelmiş olabilirdi ki? Sessizce bekledim eski sessizlik evimize hakim oldu sonra kapı daha sertçe çalındı ve duyamadığım fısıltılar yükseldi sonra ise tanıdık bir ses duydum.

"Roxanne tatlım benim,Melody teyzen kapıyı açar mısın lütfen" Yerimden heyecanla kalkıp kapıya doğru koştum ve anne babama baktım,Melody teyze gelmişti sonunda onun yardımıyla annemle babamı uyandırabilirdik.

Kapıyı açtığımda Melody teyze,etrafında toplanmış komşularımız ve bilmediğim daha çok insan vardı,Melody Teyze'ye kocaman sarıldım sonra ise onu içeri doğru çekmeye çalıştım.

"Annemle babamın yardıma ihtiyacı var,Acele et melody teyze" diyip yüzüne baktım,Ama yerinden kıpıldamamıştı bile sonra ise diğer komşularımıza kaydı gözüm hepsi burnunu tıkamış iğrentiyle bakıyorlardı,Bir anda kolumda hissettiğim elle kenarı çekildim sonra ise evimize yabancılar girdi.

Sonra ise gür bir ses boşlukta yayıldı ve herkesin yüzünde koca bir şok etkisi bırakacak o cümleyi kurdu.

"Ölmüşler efendim"

Bu sesten sonra herkesi bir hüzün kaplamıştı,Melody Teyze ağlamaya başlamıştı fakat ölmüşlet ne demekti ki? Nasıl bir şeydi yetişkinlerin yakalandığı bir hastalık mıydı yoksa? Melody Teyze neden ağlıyordu? Kalabalığın içinden uzun kumral saçlı bir kadın ve ardından orta sarı saçlı iki kadın çıktı.

"Tatlım çok üzgünüz sen iyi misin,Ne zamandır ailen ölü?"

"Ölü ne demek? Hem benim ailem uyuyor şu ölüm dediğiniz şey bir yetişkin hastalığı mı? Annemle babamın elleri bundan mı çok soğuktu ve yüzleri mordu? Banyo yapmadıkları için mi kokuyorlar?" Sorularımı ard arda sorarken orta saçlı yanıma geldi ve tam önümde diz çöktü bana kocaman sarıldı.

"İsmin ne senin güzel kızım?" Diye sordu gözleri dolmuş gibiydi elleriyle saçlarımı okşayıp gülümsedi.

"Roxanne,Roxanne Parker tam 6 yaşındayım efendim" Kocaman gülümseyip çantasından bir paket çikolata çıkardı bana uzattı,ürkekçe çikolatayı alıp açtım ve bir ısırık aldım.

"Ailen ne zamandır beri uyuyor Roxanne?" Diye sordu kadın,çikolatamdan bir ısırık daha alıp  cevapladım.

"3 gündür uyuyorlar efendim,Uyanacaklar mı?" Bana acırmış gibi baktı ve kucağına alıp ayağa kalktı,Yanındaki kumral kadınla beraber aşağı inmeye başladık,istemsizce kafamı omzuna yasladım.

Aşağı indiğimizde bir sürü araba olduğunu gördüm,ışıkları gözümü aldığı için elimle gözlerimi kapattım ve belimde bir el hissettim.

"Korkma her şey daha iyi olacak artık büro'nun güvencesi altındasın."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 17, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Fate | Save The WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin