Heyecan

205 6 0
                                    

Elimde bir fincan sıcak kahve, pencereden dışarıyı seyredirken, yağmurun sesindeki huzur, ve odamdaki sessizlik bana iyi geldi. Her yer sırılsıklam olmuş yağmur azalmışken biraz pencereyi araladım. Ciğerlerimi alabildiğince çok toprak kokusuyla doldurup yavaşça verdim. Bunu üstüste tekrarlamak bütün hücrelerimi yeniledi sanki.

Gözlerimi kapatıp yüzüme hafifce esen tatlı rüzgarın keyfini çıkarıyordum ki çalan telefonla birden keyfim bozuldu. Keşke telefonu kapatsaydım diye düşünürken ekranda Güneşin aradığını görünce hemen fikrim değişti birden.

Zaman nasıl bu kadar hızlı geçmişti bilmiyorum. Bugün saat 2 de Güneşle buluşup halletmemiz gereken bir kaç bir şey vardı. Bu yüzden hızlıca giyinip hazır olmalıydım. Namazımı kıldığım için kendimi iyi hissediyordum.

Dolaptan siyah ceket gri tunik, siyah pantolonumla kırmızı şalımı aldım. Ve olabildiğince hızlı giyindim.
Şallarımı düzgünce katladığım için ütülemeye gerek kalmıyordu. Buda bana zaman kazandırıyordu.

15dakika sonra zil çaldı. Tam dakik bu kız. Az önce telefonda 15 dakikaya burda olacağını söylemişti. Allahtan hazırdım. Güneşle bir an önce çıktık.

Bugün büyük gündü. Güneşim kendiyle içindeki olan savaştan galip gelmiş sonunda doğru bulup kapanmaya karar vermişti. Ve inanılmaz heyecanlıydı. Onunla mağaza mağaza gezdik hem tesettüre uygun hemde o kadar şık giysiler aldık ki.. Güneşe baktıkça bir an geçen senede hissettim kendimi bende aynı şeyleri yaşamıştım. Aynı güzel hisleri..

Sıra geldi şal ve eşarplara.. Onunla benim eşarpçıya gittik. Daha doğrusu şalcıma. Yani daha çok şal aldığım için şalcım olmuş oluyor.

O kadar çok seçenek o kadar güzel şallar vardı ki insan çok kararsız kalıyordu. Neyse 1 saatin sonunda içimize sinen 4 şal 2 eşarpla mağazadan ayrıldık. Allah razı olsun Güneşim kapanıyor diye hediye olarak bir şalı ve boneleri vedirler.

-"Betül çok güzel bir gündü bugün. Yanımda olduğun için çok mutluyum. Seni çok seviyorum Betülüm benim iyiki varsın kardeşim."dedi

Bende ne kadar şanslı olduğumu ve bana kapanma hissini tekrar yaşattığı için onu sevdiğimi söyleyip teşşekkür ettim.

Her şey çok güzel poşetlerle eve gidiyorduk ki. Birden sesler derinden geliyor, etraf bulanıklaşıyor.. kalbim öyle hızlı atıyordu ki kalbimin çarpıntısını sırtımda hissediyordum.. Avuçlarım terliyor.. Öyle garip hissediyordum ki kendimi.. Onu sadece onu gördüğümde oluyordu hepsi. Bendeki tanımlayamayacağım bu heyecan "Ahmet" ..

Bizi gördü. Yanımıza doğru yürümeye başladı. Yaklaştıkça dahada fenalaşıyor içimden bayılmamak için dua ediyordum sürekli..

BİRİNCİ BÖLÜM NASIL ?

Kalbimdeki Parmak İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin