Sinful 'Full Moon' | (박성훈) EN-

1: A Shaped Body

Bölümü okurken sıkılacağınızı düşünüyorum ama bu gerekliydi.
Bazı şeyleri bilmeniz açısından.

En baştaki prologue bölümünü atlamayınız lütfenn~
120822

***

YooRa'nın Ağzından:

'Tahminen ne zaman kesersin?'

Aniden konuşan HeeSeung ile yerimden sıçramıştım. Kulağımın dibine girmiş ve sadece masadakilerin duyacağı bir ses tonu ile bağırmıştı. Anlamlandıramadığım bakışlarım ile ona bakıyorken gözlerini devirmiş ve yemeğine geri dönmüştü. Bana cevap vermeyi ihmal etmeyerek.

'Eski sevgilinin oturduğu masada oturan flörtünü kesmeyi tahminen ne zaman kesersin?'

'Aynı konuları tekrardan açmayalım HeeSeung. Ayrıca sabahtan beri o masaya baktığınında farkındayım.'

Hafif bir şaşkınlık nidası çıkarmış ve bana bakmıştı. Ağzını açıp bir şey söyleyeceği sırada onu susturmuş ve kendim konuşmaya devam etmiştim.

'Sana, eski sevgilimin kız kardeşine vurulmanı ben söylemedim Lee HeeSeung. O masaya bakılmasından rahatsız isen sende bakmayacaksın.' Önündeki sudan bir yudum almış ve boğazını temizlemişti. Geliyor nutuk... diyen iç sesimi susturmuş ve söyleyeceklerine odaklanmıştım.

'Öncelikle durumlarımız aynı değil Park YooRa. Sen, geçen sene kendine bir sevgili yaptın. Bu hayatındaki ilk ilişki deneyimindi, severek ayrıldınız. Aradan 9 ay kadar bir süre geçti ve sen kendine bir flört edindin. Hayatındaki ilk sevgilin ve hayatındaki ilk flörtün... Çok yakın arkadaşlar YooRa. Ben ise 2 senedir aynı kıza aşığım. Sen, sen... Kendini ve aklını meşgul edecek birisini istiyorsun. Onu hâlâ seviyor musun biliyorum ama Kim SunWoo kesinlike aklını meşgul edecek birisi.'

'Sunwoo değil, Sunoo.' Dediği diğer şeyleri görmezden gelmiş ve cevabımı vermiştim. Suyumdan birkaç yudum almış ve sözlerime devam etmiştim. 'Kendisine SunWoo denilmesinden hoşlanmıyor. Ona öyle seslenme lütfen.' Masada oluşan sessizlik huzur vericiydi. Akşamki partiyi düşündükçe keyfim yerine geliyordu. Tabii HeeSeung konuyu kapatmaya niyeti olmadığını belli edercesine sürekli konuşuyordu. 'Ondan hoşlanıyor musun?' Bekletmeden cevap vermek benim açımdan oldukça kârlıydı. Çünkü acıkmıştım ve HeeSeung yemek yememe izin vermiyordu. 'Net bir şey söyleyemem ama oldukça hoş birisi. İlgimi çekiyor. Şimdi lütfen ama lütfen sorularına biraz ara ver. Yemek yemek istiyorum dostum.'

Tiksindiğini belli eden ses tonu ile bir şeyler söylemiş ve yemeğine geri dönmüştü. Hâlâ yemeğe gelmeyen arkadaşlarımız beni meraka sokarken boşvermiş ve huzur içinde yemek yemeye dönmüştüm. Sabahtan beri bakışlarımın gezindiği masadaki bakışların, bizim üzerimizde olduğundan bi' haber olarak.

***

Yanımıza koşar adımlarla gelen Slenia, ellerini dizlerine koyarak soluklanmaya çalışıyordu. Neler olduğuna anlam veremezken sağ eli ile geldiği yönü gösteriyordu.

'Sunghoon... Sunghoon saçlarını maviye boyamış!'

Durun!

Durun!

Size her şeyi en baştan anlatayım.

Hepimiz akşam gerçekleşecek olan parti için hazırlanmış kampüsün geniş bahçesinde bekliyorduk. Lavaboya gitmesi gerektiğini söyleyen Slenia ise fazlasıyla gecikmişti. Gidip onu kontrol etmeye karar verdiğimizdeyse koşar adımlarla yanımıza gelerek bize şu kelimeleri sarf etmişti.