Eksilerde olan havaya karşılık ellerini birbirine sürterek ısınmaya çalıştı Felix. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmura eşlik eden soğuk hava tüm şehri sarmıştı.Üzerindeki montun fermuarını sonuna kadar çekip kızarmış burnunu kapattı. Kendini ısındırmak için yerinde kıpardanıyor bir yandan da bu soğukta beklemesine sebep olan kişiye söyleniyordu.
Bir hafta öncesinde arkadaşlarıyla yaptıkları piknik planı hafta boyu görünen yağmurdan dolayı iptal olmuştu. Bu yüzden boşalan perşembe akşamını sevgilisi doldurmuştu Felix'in.
Evine gidip birlikte film izleyecekler, brownie yapacaklardı. Hyunjin Felix'e ne zaman gitse brownie yapmak istiyordu, Felix itiraz etse bile sevgilisine kıyamadığı için beş dakika sonra malzemeleri çıkarmaya başlıyordu.
Ellerinin üşümemesi için avuçlarına kadar çektiği montu hafif sıyırıp bileğindeki saate baktı.
"Hadi Hyunjin. Yeji'yi salona bırakmak bu kadar uzun sürmemeli."
Montunu tekrar avuçlarının içine çekecekken telefonuna gelen bildirimle durup cebinden telefonunu çıkardı. Karanlık havada açılan parlak ekran gözlerini kısmasına sebep olurken gelen mesajı okudu.
jeong
bugün yap şu işiSıkıntıyla nefes verip telefonu tekrar cebine yolladı. Son zamanlarda sevgilisi ile aralarında gündem olan 'öpüşme' konusu arkadaşları arasında da konuşuluyordu.
Felix kendini hazır hissetmese bile bunu yapması gerekiyor gibi hissediyordu. Hyunjin'in kendisini sevmediğini düşünmesini istemiyordu.
Beline dolanan kollar ile başını yerden kaldırıp gülümsedi. Anında sevgilisinin kokusu burnuna dolmuştu.
"Özür dilerim bebeğim, spor hocası Yeji'nin bir kaç evrağının eksik olduğunu falan söyledi. Sanki velisi benim."
Felix Hyunjin'in sesinden burun kıvırdığını anlamıştı. Bu haline kıkırdayıp belini saran kolları tutarak kendisini sevgilisine çevirdi. Kollarını uzun olanın boynuna dolarken boy farkından dolayı parmak ucuna kalkmıştı.
Burunlarını birbirine sürtüp daha çok sokuldu. "Çok soğuk Hyun, ayrıca şemsiyemi bugün getirmedim." Küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzdüğünde Hyunjin'in bakışları direk oraya kaymıştı. Ve tabii Felix bunu farketmişti.
Hyunjin Felix'i ne zaman görse dudaklarına bakmaktan kendini alıkoyamıyordu. O dudakların hem tadını, hem hissini merak ediyordu ama sevgilisini asla zorlayamazdı.
Kendini hızla toparlayıp gözlerini buluşturdu tekrar. "Sana şemsiye vermekten şemsiyem kalmayacak yakında. Çantamda vardı sanırım." Şemsiyesini çıkarmak için kollarını gevşettiğinde Felix buna izin vermeyip kollarını sıkılaştırdı.
"Biraz daha böyle kalalım. Isınıyorum." Hyunjin sevgilisine gülüp kollarını tekrar sardı küçüğün beline. "Hyun."
"Hm." Hyunjin başını sevgilisinin boynuna koyup mırıldanmıştı. Bu kokuyu ve sıcaklığı hiçbir şeye değişemezdi.
"Bir şey demek istiyorum." Felix'in sesindeki ciddiyet Hyunjin'in gerilmesine sebep olmuştu. Başını gömdüğü yerden kaldırıp sevgilisinin gözlerine baktı.
"Dinliyorum sevgilim." Felix bu sıfata gülümsedi ve dudaklarını ıslatıp bakışlarını kaçırdı. Hyunjin Felix'in kararsız kaldığını anlamıştı. "Söyle hadi Felix. Kıpırdanma."
Felix oflayıp tekrar gözlerini buluşturdu. "Hani
bana sen doğru zamanı bulursun demiştin ya." Kafa sallayarak onayladı Hyunjin. Felix tekrar gözlerini kaçırıp bu sefer yağan yağmura baktı. Aklına dolan anılar gülümsemesine yol açmıştı. "Bu sahne sana da tanıdık gelmedi mi?"Hyunjin başını kaldırıp yağmura baktı. Gülümsedi ve Felix'e döndü. "Geldi."
"Bizim hikayemiz burada başladı sanırım." Hyunjin gülümsemesi büyürken başını salladı. Konu nereye gidiyor bilmiyordu ama sevmişti şimdiden. "Yine burda bu hikayenin vurucu darbesini yapmak istiyorum."
Hyunjin sevgilisinin ne demeye çalıştığını anlamış ve bunu vurucu darbe olarak adlandırmasına gülmüştü. Sevgilisi bi hayli tatlıydı.
"Doğru zaman yok aslında Hyun. Senin olduğun her yer benim için doğru. Doğru yer, doğru zaman. Doğru kişi." Yüzlerini yakınlaştırıp dudaklarına baktı Felix. "Artık hazırım, seni öpmek istiyorum Hyun."
Hyunjin aralarındaki mesafeyi kapatıp dudaklarıyla örttü Felix'in dudaklarını. Felix'in ne düşüneceğine emin olamadığı için hareket etmezken Felix Hyunjin'in alt dudağını emmeye başlamıştı. Hyunjin küçüğe ayak uydururken yaşadığı duyguyu anlatamıyordu.
Sevdiği kollarının arasında, dudaklarının üstündeydi. Ona ilk aşık olduğu yerde, onu hissediyordu şimdi.
Önceden yağmur yağdığı günlerden nefret eden Hyunjin, şimdi şükrediyordu yağmura. Sevdiğini ona getirdiği için.
***
AY ARKADASLAR DUYGUSAL BIR TOPUM SUAN😭😭😭😭
ILK DUZ YAZI BOLUMUYDU BU FICDE VE SON AJDKAJLAJDKW UMARIM BEGENMISSINIZDIR
bir kac sey soyleyip ardindan bu ficle vedalasacagim :(
Oncelikle bolumde kucuk olan dememin sebebi yas degil boydan kaynakli ahskajdkan
Bu fice ozel bolum gelir miii sanmam acikcasi ama eger cok ozlersem texting yayinlarim belki🥺
fic bitti diye uzulmeyin cunku suan hesabimda bu ficdeki ayni shiplerden olusan bir skz texting var, yeni basladim. Umarim o da bu fic gibi guzel bir ilgi gorur🥰
Duz yazi konusunda pek iyi degilim o yuzden umarim iyi aktarmisimdir duygulari size
bu ficdeki tum karakterlere asigim acikcasi. Ozellikle jeongin ve minhoya ajkdnskdjs
Diger ficde gorusmek uzere, asagiya da fici birakiyorumm🙆🏻
Kendinize iyi bakin, skz ile kalin dostlarim<3
cok bakma hyunjin🤭
baii🐞🐈⬛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
When the Rain Starts | hyunlix
FanfictionFelix okul çıkışında yaşadığı olayı çizgi filmden bir sahneye benzetir.