Jaemin oturma odasında koltuğa oturmuş gergince sağ bacağını sallıyordu. Bu kadar gergin olmasına rağmen mesajlarda sanki her şey yolundaymış gibi yapmak onu biraz rahatlatıyordu.
Babası şuan odasında dışarı çıkmak için hazırlanıyordu ve Jaemin'in tek dileği Jeno'nun, babası gittikten sonra gelmesiydi.
Zaman geçtikçe tırnaklarını kemirmeye de başlamıştı. Birbirleriyle karşılaşırlarsa olacakları kestiremiyordu. Yalan söylese inanmazdı, doğruyu söylemek seçenek bile değildi.
Babası odasından bağlamaya çalıştığı kravatıyla çıkıp kapının yanında ki boy aynasına ilerledi. Dolaptan ayakkabılarını da aldığında Jaemin derin nefes verecekti ki her zamanki gibi hayat yüzüne gülememiş ve kapı çalmıştı. Koşup kapıyı kendiside açamazdı babası zaten oradaydı. Şimdi başka bir dileği daha vardı; Jeno'nun sesinin kısılması çünkü Jeno, kapı aralandığı anda 'Sevgilim ben geldim!' diye bağırırdı.
"Sevgilim ben geldim!"
Ve evet yine istediği gerçekleşmedi. Babası anında Jaemin'e dönüp sorgulayıcı bakışlarını attı. Zaten bu zamana kadar babasının yumruklarına maruz kalmıştı bir de eşcinsel olduğu ortaya çıkmıştı. Evlatlıktan reddedeceği kesindi artık.
Babası açtığı kapıyı Jeno'yu içeri almadan geri kapattı. Kravatını açıp bileklerini geri sıyırdı. Jaemin neyin geleceğini iyi biliyordu.
"B-baba yapma lütfen."
Ne kadar bu duruma alışsa da vurduğu yerler acımaya devam ediyordu.
Bu sırada yüzüne kapanan kapı yüzünden Jeno neye uğradığını şaşırmıştı.
İçeriden ne olduğunu anlamadığı sesler geliyordu. Bu yüzden kapıya daha çok yaklaştı. Şimdi Jaemin'in yalvarma ve ağlama sesleri daha net geliyordu. Jeno anında içindeki sinirin körüklendiğini hissetti. Babası bile olsa kimse onun Jaemin'ine zarar veremezdi. Sert vuruşlarla kapıyı tekmeledi. Bir yandan da açması için bağırıyordu. Ancak uzun süre boyunca kimse açmadı. Belki yarım belki bir saat sonra baba olacak adam dışarı çıktı.
"Siktir git evimin önünden!"
"Bunu yapamazsınız! O sizin kendi öz oğlunuz!"
"Bu seni ilgilendirmez! Bir daha onunla görüşmeyeceksin!" Ve elindeki Jaemin'in telefonunu yere atıp kırdı.
Jeno daha ağzını bile açamadan adam oradan uzaklaştı. Şaşkınlıkla yerdeki telefona bakıyordu. Paramparça olmuştu. Kendine geldiğinde kapıya doğru adımladı. Kırmak istercesine vuruyordu kapıya ancak açan yoktu. Jaemin'e bir şey oldu düşüncesiyle korkmaya başlamıştı ancak bir süre sonra evin arka tarafından isminin çağrıldığını duydu. O tarafa doğru koştu. Jaemin ağzı gözü kan içinde ağlayarak camdan Jeno'ya bakıyordu.
"J-jaemin iyi misin?" Sorduğu sorunun saçmalığını fark edip etrafında tur atarak 'değilsin' diye tekrarlıyordu.
"Jeno sakin ol b-ben iyiyim. Beni odama kilitledi. Telefonumu da aldı. Jeno bana ulaşamazsan endişelenme tamam mı. Seni seviyorum. Kendini suçladığını biliyorum. Suçlama. Bu senin hatan değil. O hergün böyle zaten sadece bugün farklı bir bahanesi oldu. Ben alıştım. Şimdi lütfen git seni burada görmesin. Yarın okulda yanına geleceğim." Ağlamasına rağmen uzunca konuşmuş ve Jeno'nun cevap vermesini beklemeden içeri girip pencereyi kapatmıştı.
Jeno bir süre daha orada durup eve gitti. Tek tesellisi onu yarın görecek olmasıydı.
...
Eveet birinin daha sorununu öğrendiniz
Sabahın köründe bölüm atmakta hiç benlik değil ama neyse
Bir bölüm daha atıyorum hemen görüşürüz muah
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Troublemakers °NCT
FanfictionSorunları olan 23 kişi, sorunları düzeltmeye çalışırken arkadaşlıklarını devam ettirmeye çalışıyor. Texting