Yılbaşı Sepeti - Tek Bölüm

5.7K 560 318
                                    



"Aşk ilişkilerinin ne kadar saçma şekillere büründüğünü göremiyor musunuz?" Her zamanki aşka inanmaz tavrı ile konuşmaya ortadan dalmıştı Yonca. İlkbaharın henüz serin günlerinde arkadaşları ile sıcak ve samimi buldukları ve sık gittikleri kafede buluşmuşlardı. Melike'nin anlattığı olay üzerine söylediği cümle iki arkadaşının da oflamasına neden olmuştu. Onların tepkisinin farkında bile değildi. "Aşk da aşka inanmak da saçmalık!"

Kafenin yuvarlak masasının etrafında oturan arkadaşlarına bakıp kendisine katılmalarını bekliyordu. Beklentisinin boşa olduğunu bildiği halde üstelik. İlk tepki Melike'den geldi. Konuşmaya başlamadan önce hırkasını çekiştirip kendini geriye yaslaması sonra da sorusu diğer iki kızı şaşırtmamıştı. Bir şeye sinirlendiğinde genelde böyle yapardı.

"Saçma derken neyi kastediyorsun?"

"Mesela sen! Kocan için ölüp bitiyordun. İki sene önce tek celsede boşadın. Demek ki neymiş, kimse için ölünmüyormuş!" Yonca bu saptamasına ne diyeceğini bekliyordu. Aşkın çok sağlam savunucularından olan Melike yanıtladığında alacağı cevabı da az çok tahmin ediyordu.

"Orası öyle ama bu aşka inanmama engel değil."

"Aşk ne sence?"

"Aşk işte. O ilk görüşte çarpılma, görünce heyecanlanma, adını duyunca bile aklının uçması...daha ne olsun?"

"Biz onlara hormonların devreye girmesi ve kişiyi çekici bulmak desek! Daha mantıklı değil mi? Sevgiye inanıyorum ama aşk denilen şeyin aslında karşındakini çekici bulmak, üremek için seçmek olduğuna daha çok inanıyorum." İşte konuyu istediği yere getirmişti. Sözlerini bitirince kahvesinden bir yudum aldı. Soğuduğunu fark edince yüzünü buruşturup garsonu aradı gözleri. Masalarına her zaman özen gösteren garson hızlıca yanlarına gelip yeni siparişlerini aldı. Melike de kaldıkları yerden devam etti.

"İyi de bazı kadınlar çok çirkin ya da aşırı kilolu erkeklere âşık olabiliyor. Bazen de yakışıklı bir erkek çirkin bir kadına âşık olabiliyor. Bu da mı üreme için seçim?" Tezinin sağlamlığından emin arkasına yaslanırken, Yonca önce ona, sonra da tüm konuşmayı sessizce dinleyen Gizem'e bakıp karşı tezini ortaya koydu.

"Bak bakalım o kadınların seçtikleri erkeklerin cüzdanları ne kadar kabarık? Onların aşkı paranın miktarı ile ilgili."

Bunu söylerken iki masa ötelerindeki kadınla erkeğin tavırlarını da baş hareketi ile göstermişti. O masada oturan adamın giyimi, tavırları ve hatta masaya sanki öylesine konmuş gibi duran araba anahtarı ile telefonu sonradan görmeliğini göze sokar gibiydi. Karşısındaki genç kızın özenmeye çalıştığı kıyafeti ise o gelir düzeyine sahip olmayı isteyen ama başarmak için zengin koca peşine düşmüş kadınların vizyonsuzluğunu göz önüne seriyordu. Abartılı ve yakışmamıştı. Tüm parası ile alabildiği en iyiyi almaya çalıştığı belli oluyordu. Elbette bu tezini tamamlayan imitasyon takıları, bunları gerçekmiş gibi sunma çabası da vardı. Bunu düşünürken kendi imitasyon takısına baktı. Kalite sahte ürünlerde bile fark ediliyordu. Tekrar diğer masaya bakıp kızın saçlarında neyin olmadığını aradı. Güzel saçlarını en az üç dört yıl öncenin modelinde taramış bir kuaföre gittiğine göre büyük ihtimalle mahallesindeki gelişmeye kapalı biriydi kuaförü!

Melike de büyük ihtimalle aynı şeyleri fark etmişti. Bir yandan o masaya bakarken bir yandan da yanıtını verdi. "Fakirler âşık olmuyor mu?"

"Bence, kadınların aşk anlayışında sorun var. Mesela, senin de söylediğin gibi fakirler âşık oluyor. Ama sor bakalım o aşkın altında neler yatıyor? Evdeki baskı, tabular, parasızlık, eğitimsizlik, kültürel noksanlık... ve tüm bunları bilen ama aynı şartlarda yaşayacağı kişiye kapılan bir kadın. Sonra ya baba evi ile benzer bir hayat ya da bir nebze daha iyisi ile geçen ömür. Tabii iyi birine denk gelmiş ise. Çoğu daha kötü evliliklerin içinde sürünüp gidiyor."

Yılbaşı Sepeti-Tek BölümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin