Dağ Obası
Akkız: ne yapacağız şimdi, evlenecek miyiz?
Tutkun: bunu Dağ için yapmak zorundayız Akkız, başka şansımız yok.
Akkız: haklısın.
Sırma güler.
Tutkun sinirli bir şekilde...
Tutkun: ne gülersin?
Sırma: ya şimdi siz gelin mi oluyorsunuz?
Akkız: Sırmaa, bak benim kafamın tasını attırma yakarım canını.
Der ve kolunu sıkar.
Sırma: ahh ay tamam ve bir şey demedim.
Akkız: deme zaten.
Tutkun: ay bir susun, hadi ben gidiyorum.
Akkız: nereye?
Tutkun: nereye olacak Gök sarayını gözetlemeye.
Akkız: iyi bende geliyorum.
Tutkun: niye yine o albızı görmeye mi?
Akkız: elbette hayır, ben şey s-seni yalnız bırakmamak için...
Tutkun-Sırma: hıı bizde yedik.
Akış: haydi haydi gidiyorsak gidelim.
Tutkun gülerek...
Tutkun: tamam tamam.
Kızlar tam gidecekken bir şahin gelir Çolpan Hana haber verirler gelir ve Şahin'e bağlı kağıdı alıp okumaya başlar
Çolpan Han: Akkız ve Tutkun .........
Akkız-Tutkun: NEE