mafya ve bebeği (sope bxb) +18

#1#

"Hosok annecim hadi kalk okula geç kalacaksın."  Kulağına ilişen
sesle yerinde rahatsızca kıpırdadı, yatakta yön değiştirip  sesin geldiği yöne sırtını döndü, fakat bu sefer güneş ışıkları ona rahat vermemiş, uyanmasını sağlamıştı dağılmış kumral saçları bal renginde gözleri ve şişmiş dudakları hafif kapalı gözleri ile yatakta oturur pozisyona gelmişti " bebeğim çabucak  hazırlan baban gelirse kötü olur"  "peki annecim"  uykudan yeni uyandığını belli eden boğuk sesiyle konuşmuştu  babası onu pek sevmezdi ki ona bunu sıkça dile getirip güzel çocuğun kalbinde derin yaralar açardı, hayatı boyunca bir babası olmasına rağmen hiç baba sevgisi görmeden büyümüş olmanın acısı da başkaydı...

Okulda erkeklerden  sıkça dayak yer, kızlar ise regl olabildiği için onunla dalga geçerdi, okula ilk başladığı yıl hiç arkadaşı yoktu, o zamanlar jimin in ailesi seul de yaşıyorlardı hoseok o zamanlar okulda arkadaşı olmadığı için çok üzülürdü ama bir gün birini tanımıştı hwang... o çocuk okuldaki zorba gruplarda takılırdı ve hosok la sadece eğlenmek için arkadaş numarası yapmıştı, güzel yüzlü çocuk ta hayatında ilk defa arkadaş edinmenin heyecanı ile hwang a  hermofradit bir birey olduğunu söylemişti

İşte ne olduysa o günden sonra olmuştu o adi çocuk hosekun bu durumunu herkese anlatmıştı ve   okuldaki herkes onunla dalga geçip okul köşelerinde dövmeye başlamıştı....

____________________________________________

Okulun kapısına yaklaşınca kapıda onu bekleyen ilk ve tek arkadaşı aynı zamanda da kuzeni jimin i görmesiyle tebessüm etti gerçekten hayatı boyunca annesi dışında onun bu durumuyla dalga geçmeyen ve yargılamayan  tek kişi jimin di. "Günaydın fıstığım" diyip güzel çocuğun yanağından öpmüş  elini tutarak okul kapısından içeriye geçmiş sınıflarına girmişler di  jimin de tıpkı kuzeni gibi kumral saçlıydı fakat gözleri bal rengi değil yeşil di o da gerçekten  kuzeni kadar güzel di ayrı ca feminen giyinmesi ile bir çok kişinin dikkatini çekerdi .

Hoseok'un ağzından

Jimin ile sınıfa girmiştik ve yine tüm gözler bana çevrilmişti, kimisi bana bakıp yanındakine bir şeyler fısıldıyor kimisi gülüyor kimisi ise bana acıyan gözlerle bakıyordu, üzüntü ile başımı öne eğdim "üzülme fıstık senin üzülmene değecek insanlar değil " dedi onu başımla onaylayıp  sırama  doğru ilerlemeye başladığım da jimin de  kendi sınıfına gitti, sıram en arkadaydı oraya geçmek için yeltenirken lee know un çember atması ile yere düştüm ellerim acımıştı ve gözlerim dolmuştu  "Evet okulumuzun ne olduğu belirsiz dönme si de gelmiş" dedi alaylı sesiyle sonra bütün sınıf ta onunla beraber gülmeye başlamıştı  "bir geceye ne kadar istersin?" Demişti içlerinden biri, hala sırama adım atamamıştım ve gözlerimden yaşlar akıyordu  "hey hoseok adet günüm gelmiş yanımda ped yok sen de varsa verirmisin"  bu sefer karşımdaki kız alayla konuşunca tüm sınıf tekrar gülmeye başlamıştı ,ah tanrım neden canımı almıyorsun? Ağlamam daha da şiddetlenince öğretmen içeriye gelmiş ve sınıfı  susmuştu. "Günaydın çocuklar herkes yerine geçsin sözlü  yapacağım" bende sırama geçtim ve öğretmeni dinlemeye başladım.

Tüm dersler bitmişti çantamı topladım eve gitmek için sınıftan çıktım ve çıkış kapısında jimin i beklemeye başladım, birkaç dakika sonra o da gelince eve doğru yürümeye başladık  "ee fıstığım günün nasıl geçti?"  Tereddüt içinde ne demem gerektiğini düşünüyordum, "hişt fıstık sana diyorum?"    "Ne-ahh şey duymamışım ne dedin?" O kadar çok düşünmüştüm ki söylediğini bir an için algılayamamıştım  "benim tatlı fıstığım diyorum ki günün nasıl geçti?"    "Şey evet günüm güzel geçti"   dedim kırık bir tebessümle sonra da ana cadde de ayrılmıştı o kendi mutlu evine giderken ben yine istemsizce mutsuz evine gitmiştim...