12

77 11 1
                                    

Sabah gözleri mi yine hastane de açmıştım. Dün annem Hyunjini övüyor du bana. Durmadan endişeli şekilde beni bekledini söylüyordu ama dün yanıma gelmemişti. Garip. Annem den sonra Seungminler gelmişti. Şu an ise sıkıntı dan ölüyordum. Odaya hemisere giridi yemek bırakıp çıktı. Aç diyilim ama o yüzden yemiyicem.

Yarım saat sonra yeniden geldi. Bi yemeğe baktı Bi bana

"Efendim yemek yemeniz lazım"

"Aç diyilim"

"Ama efnedi-"

"Özür dilerim lafınızı bölüyorum ama aç diyilim gerçekten" 

"Ah peki" diyip odadan çıktı. Annem akşama gelicek sanırım işi oldu için. Bizimkilerin sinivalara çalışması lazım. Neyse boş boş uzanicam. Hyunjin unutmam gerekti kesindi çünkü onun yüzden kaza bile geçirdim kendime kast etmeye çalıştım. Ama halada onu deli gibi seviyorum.

Kapı yeniden açıldı. Yemedim diye doktor mu  yolladılar.

"Aç-"

"Açsın" ağzımı açıcaktım ki geri yumdum. Hyunjinin sesiydi bu

"Hyunjin?"

"Sesim den tanıyorsun artık beni" gülümsedi bana. Bi dk bana gülümsüyor. Alayla gülümsemiyor. Şoktayım. Yanıma oturdu.

"Niye yemiyorsun?"

"Aç diyilim"

"Kaç gündür yemek yemedin için vücudun zayıfladını söyledi" benimle mi ilgileniyor şimdi de şaka mı bu?

"Hadi yemek yiyosun şimdi"

"Hayır"

"Jeongin"

"Hayır"

"Jeongin yemedik de ne değişiyor hm?" Sustum

"Benim yaptıklarım dan sonra yememeye başladım dimi?" Nerden biliyosun Hyunnie

"Tamam susacaksın. Bana inat yaparak yememek bana diyil sana zarar veriyor. Şu an bunu yiyeceksi. İnatlaşma benimle çünkü bende seninle sabaha kadar inatlasirim anladın mı?"

"Neden"

"Ne?"

"Neden bir den benimle ilgilenemeye başladın? Suçluluk duydun için vicdani rahatlatmaya mi çalışıyorsun böyle? Senin için değersiz iğrenç bi insan diyil miyim ben? Neden böyle yapıyorsun?" Bu sefer o sustu. Sanırım doğruları yüzüne vurdum. Suratına baktım da üzgün bi ifade vardı. Üzüldüm mü?

"Ben özür dilerim Jeongin"

"Bana söyledin bi laf vardi. Özür dilemek hiç bisey değiştirmiyor."

"Jeon-"

"Hyunjin canımı çok yakındın yakiyosun da. Ama ben aptal gibi seni sevmeye devam ediyorum. Neden bana böyle yapıyorsun Hyunnie? Gerçekten yemin ederim ben böyle olsun istemedim hiç biseyin" Ağlamaya başladım.

"Hyunjin ben berbat biri diyilim yemin ederim. Bak abimin ölmü benim yüzümden diyil gerçekten. Babam ona çok baskı yapıyordu. Onun ruhunu çoktan öldürmüştü. Abim ölmü sadece annem ve beni sarstı. Kardeşim daha çok küçüktü o öyle şeyleri anlamıyordu. Babam hiç üzülmemişti. Zaten umurunda diyil dik. Küçük kardeşim onun bi eşyasına zarar verdi diye ölen kadar dövdü. Zaten sonra annemi aldattı. Sonra bizi terk etti. Her kes beni suçluyor du Hyunjin. Yaşamam gerektiğini söylüyorlar di senin gibi. Biliyorum yaşamayı hak etmiyorum. Senin söyledin gibi kendimi öldürmek den korkuyorum. Ama kaç kez denedim başaramamadim. Kendime zarar verdim gün canıma kıymaya bile kalkıştı-" sözüm kesildi çünkü Hyunjin bana sarıldı

"Özür dilerim yemin ederim bunları bilmiyorum dum. Özür dilerim" oda ağlıyor du.

"Ağlama"

"Benim yüzümden yaptın şeyler kendine. Sen iğrenç diyilsin benim iğrençim"

"Hyunjin sana bi vururum iğrenç diyilsin" bana baktı ve gülümse di. Çok güzel bu hiç de adil diyil. Göz yaşlarımı sildi.

"Şimdi yemek yiyosun hadii"

"Duygusalin içine ettin tebrikler"

"Teşekkür ederim efendim" nasil bu haldeyiz şu an  benden nefret ediyodu en son. Şu an sa bana yemek yedirmeye çalışıyor. Kaşığı agzima uzattı

"Kendim yiye biliyorum" Omuz silkitti. Uzati kaşık daki yemeği yemiştim

🫂🫂🫂

Hyunjininle konuştuk baya. Bundan sonra bana iyi davranacağı hak da söz vermişti. Şu an koltukta telefona bakıyordu. Bende boş boş uzanıyor dum telefonum şarj day di. Ona izlemeye başladım. 1 saat sonra annem işten çıkacak dı işi  zaten buraya yakındı. O yüzden çabuk gelicek diye düşünüyorum.

Hyunjin bana baktı. "Bisey mi oldu?" Hayır anlamında kafa salladım. Gülümsedi ve telefona bakmaya devam etti.  Tavana bakarak düşünmeye başladım

Şu an ki halimiz çok güzeldi. Beni terslemiyor eğleniyoruz. Umarım hep böyle devam eder.

🫂🫂🫂

Sonunda taburcu olup okula gelmiştim. Hyunjinle aram çok güzeldi. Sınıf da az kişi var di bu gun. İlk 2 ders boştu.

"Bu soruyu nasıl çözücez" Felix matematik çözüyor du sınavlar için

"Bana hiç bakma" Seungmin hemen söyledi. Hiç birimiz anlamiyoduk soruyu. Bi ders sadece matematiki çözmeye çalıştık. Zil çalmıştı

"Başım ağrıyor artık" 

"Benimdee"

"Kafam hem matematiği ve Hyunjin Jeong arasında olanları kaldırmıyor"

"Benimde Felix"

"Sen defol sevgilinin yanına"

"Beni mi kovuyorsun lan"

"Sence?"

"Sizin gibi arkadaş olmaz olsun be" arka arkaya gidiyodu mal. Yere yapışacak diki Minho arkadan tuttu. 

"Düzgün yürü Han"

"Tamammm" Jisung ayağa kalktı

"Nereye gidiyorsunuz?"

"Bilmem"

"Nasıl nereye gittinizi bilmiyormusunuz?" Chan hyung şaşkınlıkla sordu

"Kantine gidiyoruz yada bahçeye"

"Tamam" Hyunjine baktım ona bakmak daha yeni aklıma gelmişti.

"Hadii bahçeye gidelimmmm" Her kes onaylanmıştı ve bahçeye inmistik

Bahçeye indik de. Changbin ve Seungmin atışmaya başlamıştılar. 

Selammm çok uzun yazmadım özür dilerim

Hyunjin? ~HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin