Bazı İnsanlarla Tanışma

70 7 5
                                    

"Sana disiplin öğretmeye en baştan başlamam gerek sanırım." Jack sırıtarak Naib'in gözlerinin içine bakıyordu.

Naib bu sözlerin üstüne çok kızmıştı. "O s*ktiğimin disiplinini kendine ve senin o açgözlü ülkene öğret! Bize daha fazla zarar vermenize izin vermeyeceğim!" Bunları söyledikten sonra tüm gücünü toplayıp karşısındaki adamın kafasına kafa attı. Burnunu hedefleyerek attığı kafa, tam da hedeflediği yere gelmişti.

"Argh!" Jack bunu beklemediğinden Naib'in kollarını tutan kolunu çekip, burnunu tuttu ve hafiften Naib'in üstünden kalktı. Naib bunu fırsat bilip hemen kendini çekti ve ayağa kalktı.

"Tam isabet!" Naib sırıtıp tam kaçacakken, Jack bıçak tutan kolunu uzattı ve şimdi bıçak tam Naib'in boğazının önündeydi. Bunun üzerine Naib tam bıçak boğazına girmeden önce durdu.

"Bir yere mi gidiyorsun, Subedar?" Naib kaşlarını çattı ve dikkatlice, biraz arkaya çekildikten sonra, Jack tam ayağa kalkacakken Naib Jack'in bacağına tekme atmaya çalıştı ama ıskaladı. Jack hemen ayağa kalkıp hızımla Naib'in kolunu tuttu ve onu duvara sertçe çarptı.

"Agh!!" Naib daha gözlerini açamadan, Jack Naib'in boynunu eliyle tuttu ve baskı uygulamaya başladı. Jack'in gözleri sinirle Naib'e bakıyordu.

"Kahh!!!" Endişeyle Jack'in kolunu tutan Naib nefes alamamaya başlamıştı, çırpınıyordu.

"Bana böyle davranma iznini sana kim veriyor, hm?" Jack gözlerini hafifçe kısıp çırpınan askere baktı.

"B-Bırak b-be kahh!!"

"Seni istersem şuan öldürebilirim. Ama şanslısın ki yeteneklerin çok iyi. Şuandan itibaren benim merhametimdesin. Yerini bil." Bunları söyledikten sonra Jack, Naib'i serbest bıraktı ve odanın diğer tarafından bir şey almaya gitti. Yere dizlerinin üstüne düşen Naib, öksürmeye başladı. Hızlı hızlı nefes alan Naib sakinleşmeye çalışıyordu.

"Birazdan geleceğim. Merak etme, kimseye söylemeyeceğim. Şuanlık." Jack bir haklası olan ve yaklaşık 5 metre olan zincirin halkasını Naib'in boynundan geçirdi ve zinciri odanın bir köşesine anahtarla kilitledi. Naib şaşkınlıkla zincire bakıyordu.

"Tuvalet sağda. İhtiyacın olursa gidersin." Jack kapıya doğru yürüyordu. Naib Jack'e şaşkınlıkla bakıyordu. Zincirin halkasını çıkarmaya çalışıyordu.

"Oi?! Bu ne demek oluyor?! Ben senin köpeğin değilim!" Kızgınlıkla Jack'e bakan Naib zincirden kurtulmaya çalışıyordu. Kapıyı açan Jack bu sözlerin üzerine sırıttı ve Naib'e baktı:

"Henüz." Kapıdan dışarı çıkan Jack, kapıyı kilitledikten sonra komutanlarına rapor vermeye gitti.

'Henüz?!'
"MANYAK HERİF!" Diye bağırdı Naib arkasından.

"Tch...aferin Naib. Kurtul kurtulabilirsen şimdi. Çattın belaya...Nasıl çıkarıcam ben bunu?!" Sinirle halkayı ve zinciri kırmaya çalıştı.

"Offf! Burdan çıkmam lazım!" Bir çözüm yolu bulmak için etrafa bakan Naib'in aklına bir fikir geldi.

"Evet!! Sırt çantam! Onun içinde bir şeyler olacaktı! Ama...sırt çantam nerde-?" Etrafa bakan Naib karşıya bakınca çantayı gördü ama yaklaşık 7 metre uzaktaydı.

"Kahrolası çanta..." Çantaya doğru yürümeye başlayan Naib 5 metreden sonra gidemez oldu.

"Ugh..." Naib yere yatıp çantaya bacaklarıyla uzanmaya çalıştı. Çantaya yaklaşık 5 cm uzaktaydı.

"HADİ AMA! 2 SANTİM!" Elinden gelenin en iyisini yapan Naib yinede çantaya uzanamıyordu, boynu ağrımaya başlamıştı. O an Naib'in aklına, Norton'un Naib'e 'kısa olmasaydın trene binebilirdin!' demesi geldi.

" Surrender " || Türkçe JackNaib Hikayesi ( Smut İçerir!! )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin