İşte tanışma faslı sayesinde bütün ders bitti ve dolabıma gittim, kitapları yerleştirdiğimde hafif bi ürperdim. Biri bana bakıyordu galiba. Saçma ama hissettim ben bunu. Çaktırmadan sol tarafa hafifçe baktım ve beyaz bi ayakkabı gördüm. Yazlık bi ayakkabıydı, böyle bilekte biten tarzlardan hani. Yavaşca yukarı doğru süzdüm ve tam yüzüne baktığım an, onun bana baktığını gördüm. Hay salak kafam. "Kız şu 10 saniyedir benim onu süzmemi izliyormuş yahu" diye kafamda kendime kızıyodum. Kız gözlerimin içine bakıyordu. Hiç, bir insanin gözüme bu kadar dikkatli ve uzun baktığını hatırlamıyorum. Ama gözleri çok açık, yeşilimsi bir renkti, ve ben o rengi çok severim, yani bakması hoşuma bile gitmişti. Tanıştık falan, ismi Dilara'ymış. Değişik bir durumdu niye bende bilmiyorum. Konuştuk bayağı işte. Sonrasında kalem istedim. Benim kalemler evdeydi, çantam bile evdeydi. Neyse konumuz bu değil. Kalemi verirken kitapları düştü ve yardım ettim. Defterinde soyadı yazıyordu. Minik miydi neydi anlamadım ki yahu arapça gibiydi resmen. Teşekkür etti ve derse gitti. Bende arkasından gittim çünkü aynı derse giricektik. Sınıfta bana çaktırmadan "beni takip mi ediyorsun lan" dedi.
"Yok hayır, benim ders programım nerdeyse seninkiyle aynı" dedim. Oda " Hı hı peki öyle olsun bakalım" dedi. Bu neydi şimdi? Yanlış bişey mi yaptım acaba?
Bunu düşünürken dalmışım ve bi anda zilin sesiyle irkildim. Bu son zildi. Ne ara 7 ders bitti hiç anlamamıştım. Geri dolabıma gidip kitaplarımı aldım ve eve doğru yürüdüm. Ama hala aklımda Dilara'nın dedikleri vardı. Acaba şaka mı yaptı yoksa gerçekten beni istemiyor muydu?
