Sahtekar - YizHan ( Uzaylı Prensler Serisi 7 )

1. Bölüm

NOT: Bu benim YizHan shipi için yazdığım ilk kitap arkadaşlar. Aslında bu shipin bu kadar meşhur olmasına neden olan diziyi izlemedim ve haklarında neredeyse hiçbir bilgim yok. Bu yüzden afiş için resimlerini araştırırken Zhan'ın Yibo'dan daha uzun olduğunu görünce çok şaşırdım.  Ama hikayemizde Yibo'yu alfa karakterinde olduğu için Zhan'dan daha uzun ve çok daha yapılı olarak hayal etmenizi rica edeceğim. ^^

" Ağabeyiniz yaşıyor. "

Zhan Blake adama baktı, gerçekten söylediğini düşündüğü şeyleri duyup duymadığını merak etti. Erica ve Jin kafa karışıklığını dile getirerek birlikte " Ne? " dediler.  Ailelerinin avukatı Cerrigan, nazik ve anlayışlı gülümsemesiyle üç Blake kardeşe gülümsedi. 

" En büyük ağabeyiniz ve Blake ailesinini varisi, Andy Blake ölmedi. Yaşadığına dair haber aldık. Görünüşe göre savaş meydanında ağır yaralanmış ve iyileşmesi uzun zaman almış. Savaş biter bitmez geri dönememesinin nedeni buymuş. Geri gelmediği için de yanlışlıkla ölü ilan edilmiş ama bu durum, elindeki evrakları ibraz ettiğinde düzeltilecek. Artık her an eve dönebilir. "

Zhan ağır ağır kanepeye oturdu, hissettiği... Ne hissettiğini  bilmiyordu. Mutluluk doğru kelime gibi görünmüyordu. Ağabeyini on beş yıldır görmemişti. Andy daha 14 yaşındayken alfa anneleriyle büyük bir tartışmanın ardından savaşa katılmak için ayrıldığında henüz çok küçüktü. O zamandan beri onlarla hiç iletişim kurmamıştı, bir kez bile. Zhan çocukken nedenini anlamamıştı ama bir yetişkin olarak, sebebinin annelerinin aşırı katılığının olabileceğini düşünüyordu. Alfalar bağımsızlığı tercih ederlerdi ve akraba olduklarında bile diğer alfalarla geçinmekte zorlanırlardı. Anneleri biraz... boğucu biriydi, dürüst olmak gerekirse.

Ancak anneleri geçen yıl ölmesine rağmen Andy hala eve dönmeyi ve sorumluluklarını üstlenmeyi başaramamıştı. Zhan onlara aldırış etmediği için ona içerlediğini inkar edemezdi. Ama birkaç ay önce Andy' nin muhtemelen savaşın son muharebelerinden birinde öldürüldüğü haberini aldıklarında, tüm kırgınlığı geçmişti ve yalnızca giderek artan çaresizlik hissetmeye başlamıştı. Alfa olan anneleri ve en büyük erkek kardeşleri ölünce, evleri artık onların evi değildi. Blake mülkleri her zaman alfalara ait olmuştu, bu yüzden annelerinin küçük erkek kardeşi ve alfa olan Wu amca her şeyi miras almıştı ve kardeşleriyle onu tamamen amcalarının onlara göstereceği iyiliğe bağımlı hale getirmişti. Amcaları güvenilmez bir adamdı ve büyük ihtimalle bir an önce onları başından atmaya çalışacaktı.

"Gerçekten yaşıyor mu? " dedi Jin heyecanla onun kolunu tutarak.

Yaşlı avukat başını salladı. " Öyle. Vikontun, Miras Departmanındaki kimlik doğrulamasını geçer geçmez eve döneceği söylendi. "  Yüzünü buruşturdu. " Amcanıza, kardeşiniz dönene kadar Blake hesaplarının dondurulacağını söyler misiniz? "

Bu haberi amcalarına iletmeyi dört gözle beklemese de Zhan başını salladı. Wu amca kesinlikle mutlu olmayacaktı. " Elbette yapacağız. " dedi Jin sırıtarak.

Zhan hoşnut bir bıkkınlıkla başını salladı. Kardeşinin aksine, çatışmadan hoşlanmazdı. Alfalarla açıkça çelişmemenin daha etkili olduğunu uzun zaman önce öğrenmişti - ve sonra ustaca fikirlerini değiştirmelerini sağlamayı. Zhan bu stratejiyi anlamsız yüzleşmelerden çok daha verimli buluyordu. Alfalar yanılmaktan, aşağılanmaktan ve alay edilmekten nefret ederdi. İnsanlar bal ile sirkeden daha çok sinek yakalanır demekte haklıydılar.