Ramazan kasabada yürürken aklına bir anda bir fikir gelir ve koşarak Asumanların evine gider, cebinden aynasını çıkarır ve pencereye tutar. Asuman işareti alıp cama çıkınca el hareketleriyle Asuman'ı aşağı davet eder.
Asuman aşağı iner ve koşarak uzaklaşıp tenha bir yere giderler.
R: Asuman ben diyorum ki sinemaya gidelim. Ne dersin, güzel olmaz mı?
A: Olur Ramazan olur da, Gedelli'de sinema yok ki.
R: Biz de kimseye farkettirmeden merkeze gideriz.
A: Sen delisin biliyorsun değil mi?
R: Evet, biliyorum. Biraz da manyağım.
A: Bu arada, tamam.
R: Ne tamam?
A: İşte, gidelim diyorum.
R: O zaman, bir saat sonra Dertli Kafe'de buluşalım?
A: Tamam, bir saat sonra Dertli Kafe'de. Oradan da gideriz artık.
R: Evet, neyse Münir başkan çakmadan sen git. Görüşürüz Asuman.
Der ve el sallar, Asuman da ona el sallar, daha sonra duraksar ve arkasını döner. Ramazan'a doğru koşar ve sarılır. Ramazan donakalır.
A: Çok seviyorum seni.
R: Ben de seni, ben de seni çok seviyorum Asuman.
•••
Ramazan, Dertli Kafe'de Asuman'ı bekliyordur. Asuman intikam almak için aynayı Ramazan'ın gözüne tutar.
R: Asuman, Asuman! Dur! Niye gözüme tutuyon aynayı?
A: Siz benimkine tutarken iyiydi, ben tutunca mı sorun oldu Ramazan bey?
R: Yani tabii o manada değil ama, gözlerim acıdı.
A: Ay kıyamam sana.
Ramazan telaşlanır ve bir anda ellerini bebek gibi sallandırarak;
R: Asuman, hadi hemen gidelim film kalmayacak!
A: Ramazan saat daha on üç buçuk, hem film kalmaz olur mu?
R: Olsun, ben çok sabırsızlanıyorum, hadi gidelim artık.
A: Tamam, madem böyle heyecanlandın gidelim o zaman.
•••
Arabada;
R: Asuman, biliyor musun? Ben ilk defa sinemaya gidiyorum.
A: İlkler her zaman özeldir Ramazan, hem bak, ilk benimle gidiyorsun sinemaya.
R: Doğru, ilkler özeldir, ama seninle olunca bir başka oluyor.
Asuman utanarak başını eğer.
R: Neden utandın gökyüzünden de parlak gökyüzüm?
A: Ramazan sen nasıl başarıyorsun bunu?
R: Neyi nasıl başarıyorum?
A: Her zaman beni mutlu etmeyi.
R: Vallahi onun sırrı henüz çözülemedi Asuman hanım, ama uzaylıların tahminine göre buna sevdiğinin yanında içi içine sığamamaya bağlı mutluluk patlamasını etrafa saçma sendromu deniyormuş.
A: Öyle mi?
R: Ben söylemiyorum, bilim ve raporlar söylüyor.
Asuman kahkaha atmaya başlar, o sırada yolculuk hızlıca geçiverir.
R: Asuman.
A: Efendim Ramazan?
R: Biliyon mu ben ilk defa geliyom böyle bir yere.
A: Bak tüm ilkleri benimle tadıyorsun, ne güzel işte.
R: Ondan bu kadar mutluyum ya zaten.
A: Ramazan yaklaş bana.
R: He?
A: Yaklaş bana.
Ramazan, Asuman'a yaklaşır, Asuman, Ramazan'ın yüzüne üfleyip kaçar.
R: Ya Asuman ne yapıyorsun ama?
A: Kaçıyorum, sen ne yapıyorsun?
R: Seni yakalayıp yüzüne öpücük kondurayım mı şimdi yani onu mu istiyorsun?
A: (Nefes nefese koşarken) Kim bilir?
R: Tamam o zaman, gardını al.
Ramazan da Asuman'ı kovalamaya başlar, en sonunda ikisi de yorulur ama Ramazan Asuman'ı yakalar.
R: Artık sinemaya gidelim bence.
A: Evet ya, yorulduk.
•••
En üst kata çıkarlar ve filmlere bakarlar.
R: Komedi filmine girelim mi?
A: Hayır ya, sen beni güldürürsün sonra, hem komedi de neymiş, Ramazan Kaya varken?
R: (Utanarak başını öne eğer) Tamam o zaman, romantiğe girelim?
A: Yok ya.
R: Neye gireceğiz o zaman?
A: BULDUM! Korku'ya gireceğiz.
R: Korku? Korku mu? ama ben korkarım.
A: Ya Ramazan! Mızıkçılık yapmasana, biletleri alıyorum, itiraz yok, kaçış yok, tolerans yok!
R: Tamam al bari.
Bu bölümün daha devamı gelecek, beklemede kalın lütfen. Ayrıca istek sahnelerinizi belirtmeyi unutmayın💓✨