BANGTAN REACTIONS 2

15 {13 - 2}

13. Bölümün devamını çok istediğiniz için.
Buyurun, iyi okumalar efendim.

Siz mutlu son istediğiniz için.

Bu bölüme ilk yorum yapan diğer bölüme ithafen etiketlenecektir.

Ya arkadaşlar Tae'yi* tea olarak yazmaktan vazgeçin intihar edeceğim artık. Aynı şekilde maknea değil *maknae yazarken sinir oldum

"İlginden sıkılırsa" (2)

Namjoon
Yaklaşık bir haftadır onunla konuşmamıştın ve bir hafta içinde her gün kapına gelmişti. Yine sarhoş olup gecenin bir vakti kapına geldiği bir gün.
"SEVGİLİİM! ÇOK ÖZLEDİM SENİ ÇOK! DEĞERİNİ BİLMEDİĞİM İÇİN ÇOK ÖZÜR DİLERİM!" Komşuların artık rahatsız olmasını istemediğin için kapıyı açıp dışarı çıktın.
"Namjoon yeter artık!" Dedikten sonra üzerine yığılmıştı bedeni.
"Özür dilerim güzelim, çok özür dilerim affet beni lütfen."
"Tamam özrünü kabul ettim ama artık yeter! Eğer bir daha bana öyle şeyler söylersen seni asla affetmem bilmiş ol."

J-hope
Değerini sen gittikten sonra anlamıştı. Onu sürekli önemseyen birileri yoktu, menajer vardı ama onun yaptıkları kendini iyi hissetmesine neden olmuyordu.
Evine geldi ve kapısını çaldı. Kapıyı açan ablan ile şaşırdı ama gözü seni aradı.
"Y/N ile biraz konuşabilir miyim?" Dedi istekle.
"Konuşamazsın!" Dedi ablan. "Benim kardeşim hayatını sana adadı! Sen ne yaptın? Onun kendinden önce seni düşünmesi yüzünden onu suçladın ve kırdın!" Seni çok seviyordu ve seni kıran sevgilin olsa bile olaya müdahale ediyordu.
"Yaptığım çok yanlıştı biliyorum ama söz veriyorum telafi edeceğim. O benim hayatımı ve o gittikten sonra ben çok eksik kaldım. Lütfen müsaade et onunla konuşayım." Suçlu olduğunu biliyordu ve kendini sana affettirmek istiyordu.
"Yukarıda sadece ağlıyor. Eğer gidip kendini affettirmezsen işte o zaman daha kötü şeyler olacak."
Sonuç olarak yanına gelmişti ve birbirinize karşı olan özleminiz bu olayı unutmanızı sağlamıştı.

Jin
"Y/N'i görebilir miyim?" Diye sordu grup arkadaşına. Sende onun gibi idol'dün ve o şirketine gelmişti.
"Yukarıda, odasında ve günlerdir pratikte bayılıyor. Bunun sorumlusu sensin, eğer ona bir şey olursa karşında beni bulursun." Ağzının payını almış bit şekilde yukarı çıkıp odanın önünde durdu. Kapıyı çaldı ama ses gelmediği için kapıyı açıp içeri girdi.
Ona baktığında gözlerinin kızarmış olduğunu ve göz altlarının olduğunu gördü.
"Sevgilim, sen iyi değilsin." Dedi ve yanına doğru ilerledi yavaşça.
"Sevgilin olduğum yeni mi aklıma geldi? Ben seni önemserken beni bir aptal gibi azarlamıştın!"
"Yaptıklarımın çok yanlış olduğunu kısa süre içinde anladım, sen gitmiştin ve bende ne yapacağımı bilemedim. İzin ver bana sana kendimi affettireyim."
"Bu o kadar kolay olmayacak Jin."

Jimin
"Sen bilip bilmeden nasıl Jimin'i suçlarsın? O burada değil ve onu Başkan'a kötülemeye mi çalışıyorsun?" Dedin görevliye sinirle bakarken.
"Y/N sakin ol sadece konuşuyoruz." Dedi Başkan.
"Jimin oppa'yı kötülemiyordum ben-"
"Sus!" Dedin kaşların çatılırken. Jimin içeri girdiğinde gözleri anında seni buldu.
"Kendisi geldiğine göre durumu ona anlatırsın, ben gidiyorum." Çantanı alıp kapıdan dışarı çıktın. Jimin'de hemen ardından dışarı çıktı.
"Y/N, beni dinle lütfen!" Dedi ve kolunu tutup seni kendine çevirdi.
"Neyini dinleyeyim? Yine mi seni savundum diye beni suçlayacaksın!"
"Özür dilerim! Biliyorum hiçbir şey ifade etmiyor ama ben seni yanlış anlamışım! Lütfen her zaman yanımda ol ve beni savun."
"Bu mu? kolay bir şey mi seni affetmem? Jimin ben gidiyorum seni affettiğim zaman geri gelirim, peşimden de gelme."

Taehyung
"Video oyunları yüzünden kavga etmiş olmanız saçma değil mi?" Dedi Namjoon. Son zamanlardaki Tae'nin üzgün ve umursamaz oluşu ile soluğu senin yanında almıştı. Ona olanları anlattığında ise kararsız kalmıştı.
"Konu video oyunları mı sence Namjoon oppa? Konu Tae'nin asla beni umursamayıp, bana ilgi göstermeyişi. Ben onun sevgiliyim! Ama o bunu hep unutuyor." İçeri Tae'nin girmesi ile gözleriniz birleşti ve Tae konuşmaya başladı.
"Sana haksızlık ettiğim için çok üzgünüm ama bu konuları birlikte konuşmalıydık."
"Sen hâlâ beni mi suçluyorsun Tae? Ben seni hayatımdan çıkarttım, bitti ilişkimiz anla!"
"Bitmedi! Bitemez! Ben seni hâlâ çok seviyorum ve yaptıklarımdan dolayı çok üzgünüm."
"Ben bitti dediysem benim için bitmiştir Tae lütfen beni zor durumda bırakma ve buradan git."

Yoongi
"Ben birinin beni sevebileceğine hiç inanmadım, beni kendinden çok sevdiğini söylediğinde bile sana inanamamıştım." Evine gelmişti ancak kapıyı açmamıştın. Şimdi ise kapının önünde konuşuyordu.
"Çoğu zaman çok sinirli ve ters biriyim biliyorum, çok çekilmezim ve çok inatçıyım. Beni bu hayatta anlayacak ve sonsuza kadar sevecek tek kişi sensin. Yaptığım bir hata yüzünden lütfen ilişkimizi bitirme." Sonuna kadar dinledin ve kapıyı açtın. Dolu gözlerle sana bakarken sıkıca ona sarıldın.

Jungkook
Onu çok seviyordun ama artık son zamanlarda sana ters davranması canını sıkıyordu. Telefonla seni sabahtan beri yüzlerce kere aradığı için ona sinirliydin.
"Ne istiyorsun Jungkook? Ne?" Dedin telefonu sinirle açarken.
"Oh, sonunda telefonu açtın! Seni çok özledim güzelim lütfen beni birkaç dakika dinle.
"Dinleyecek bir şey yok! Şimdi kapatıyorum beni bir daha sakın arama!"
"Bekle! Sadece birkaç dakika daha fazlası yok."
"Sen beni parayla vurdun ya! Ben sanki senin parana muhtaçmışım gibi beni saçma sapan şeylerle vurdun!"
"Biliyorum bu kabul edilebilir bir şey değil ama sadece düşün lütfen. Başka birine sinirliyken sana patlamamın yanlış olduğunu biliyorum, sadece düşün."
"Bu konuyu düşünüp sana geri döneceğim ama o zamana kadar beni bir daha aramanı istemiyorum."