lie⁸

385 41 20
                                    

bölüm şarkısı: lana del rey • national anthem

...

sinirliydim.

beni kolumdan tutup çekiştiren kadına çok sinirliydim.  iki hafta olmuştu tanışalı, arada saçma sapan konuşmalar geçmişti aramızda ve bana yaptığı imalar hoşuma gitmiyordu.

yine de ilk defa birinin bana ait olma düşüncesi hoşuma gidiyordu, onu biriyle paylaşmak istemiyordum. açıkçası garip bir ikilemdi bu.

içine girdiğimiz apartmana bakarken öfkeli bir şekilde ona döndüm. "ne diye beni buraya getirdin park?"

diliyle dudaklarını ıslatıp bakışlarımı kaçırmama neden oldu, kabul ediyorum ki fazla güzel bir kadındı.

"polis baskını olacak dedim lisa, neden ilk baştan beni dinlemiyorsun ki?!"

sesi sinirli çıktığında aramızda ki boy farkı yüzünden sinirle başımı kaldırıp gözlerine baktım. "neden sana inanayım ki? daha tanışalı iki hafta olmuş ve- ve tanrım aptal bir rekabet içerisindeyiz sanki! neden sana inanayım?"

burnundan sert bir nefes verip başını eğdi ve iyice yüzüme yaklaştı. "bak çocuk, iyiliğin için söylüyorum beni iyi dinle. bu işi bırak, woa'dan seni kurtarabilirim dert etme. bu işi bırakmalısın çocuksun sen daha!" dediğiyle geriye çekildim.

nefesi yüzümü okşarken düzgün düşünemiyordum.

"beni anlamıyorsun! sana kardeşlerim olduğunu söyledim, bu sikik işte çalışmak isteyen kim ki?! annem yok, babam yok ve engelli bir kardeşim var! ne kadar zor biliyor musun? geceleri ağlıyor 'abla ne zaman iyileşeceğim' diyor. onun için yapıyorum bunları, neden anlamıyorsun?!"

gözlerim dolu dolu bitirdim konuşmamı, boğazımda bir yumru vardı ama dik durmam gerekiyordu. gözlerimi yumup sakinleşmeyi bekledim ve kollarımda onun ellerini hissettim.

"küçüğüm, seni bu sıkıntılardan kurtarabilirim. yeter ki bırak bu işi." dedi kısık ve yatıştırıcı bir sesle.

derin bir nefes verip ellerini ittim ve pembe kısa saçlarımı çekiştirdim. anlamıyordu! lanet olsun ki anlayamıyordu beni.

ağzımı açmış konuşacakken dışarıdan gelen bağrışma seslerini duydum. sinirim yavaş yavaş kaybolurken yutkunarak cam kapıdan dışarı baktım.

irene, wonyoung, jaehyun ve ismini bilmediğim bir çok kişinin bileklerine kelepçeler takılmıştı. burası gençlerin sık geldiği bir yer olduğu için genelde haplar burada satılırdı.

titrek bir nefes verip ona döndüm, kollarını göğsünde birleştirmiş ve duvara yaslanmış dışarıda ki hengameyi izliyordu.

"nereden?" diye başladım söze "nereden biliyordun polis baskını olacağını?"

koyu kahve gözleri benim siyahlarımla buluştu. "içeride arkadaşlarım var, onlar haber verdi." dedi.

yalan söylüyordu.
onu tanımıyordum ama yalan söyleyen bir insanı tanırdım, soğuk durma çabaları ve sürekli ellerini sıkması yalan söylediğini gösteriyordu.

dudaklarım arasından "yalancı." diye tısladım.

burnundan bir nefes vererek alaycı bir şekilde güldü. bağlı kollarını açıp üzerime doğru geldi ve o kısacık mesafeyi kapatıp yüzlerimizi eşitledi.

santimler vardı aramızda, sıcacık naneli nefesi dudaklarıma çarpıyordu.

"çocuk, burada harcanıyorsun. psikolog olmayı denemelisin, iyi tanıdıklarım var. sana yardımcı olabilirler." diye fısıldadı göz kırparak.

onu iterek gülmesine neden oldum. "tıp okumak istediğimi zannetmiyorum, gerçi okusam bile bir işe yaramayacak. istemediğim şeyleri öğreniyorum."

"hm, neymiş senin öğrenmek istediğin şeyler?" dedi gözlerini gözlerimden ayırmadan. duruşumu dikleştirerek bende gözlerinin en derinine bakmayı hedefledim.

iyi bir gözlemciydim ve onun foyasını ortaya çıkartmak istiyordum, henüz ne olduğunu bilmiyordum ama aklımda bir kaç tahmin vardı.

"polis olmayı öğrenmek istiyorum." dedim kendimden emin bir sesle. gözlerinde ki sert ifade sekteye uğradı ve saf bir şaşkınlık geçti yerine.

"şaka mı yapıyorsun? hap satan polis mi olur?" dedi alaylı tutmaya çalıştığı sesiyle.

güldüm ve tek kaşımı yukarı kaldırarak onu işaret ettim. "oluyormuş demek ki."

kaşlarını çatarak bakışlarını kaçırdı ve kendi kendine "hayal dünyandan çık çocuk." diye mırıldandı ardından da beni bu apartmanda tek başıma bırakarak kendisini bir hışımla dışarı attı.

park chaeyoung sandığının aksine berbat bir oyuncuydu.

arkasından kıkırdayarak saçlarımı düzelttim ve ortalığın sakinleştiğini fark ederek bende dışarı çıktım. bütün engeller ortadan kalkmıştı, şimdi her zamankinden daha fazla satış yapabilirdim.

sonuçta küçük bir çocuktum, kim benden şüphelenebilirdi ki?

...
🙂 ne yazdım ben
aşırı hrr oldu
UMARIM BEĞENİRSİNİZ BALLARIM 😭❄🌸🌈

lieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin