Los Angels'tan günahlar şehri Las Vegas'a olan uçak yolculuğum başlamıştı. Çok yorulduğumdan olacaktır ki uçuş başlar başlamaz derin bir uykuya dalmıştım. Uçağın inerken çıkardığı ses tatlı uykumu bölmeye yetmişti. Havaalanı önünde beni bekleyen eski dostum,can yoldaşım Tony beni önce güzel bir lokantaya götürdü. Güzel bir ziyafet çektik. Ardından bana güçlü bir mafya babası görünümü verecek zincirler,yüzükler,takım elbiseler aldı. Buna ihtiyacım vardı çünkü çok da cesur bir insan sayılmazdım. Bu yüzden gençlik yıllarımda bu kendisinden korkulmayan ezik yapımdan dolayı dışlanırdım. Geze toza zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmamıştık. Akşam olmuştu. Tony beni lüks bir otele götürdü. Otel yirmi beş katlı,ihtişamlı,alt katında casino bulunduran bir şaheserdi. Saat sekiz buçuğa yaklaşıyordu. Sıcak bir duş sonrası bu muhteşem oteli keşfetmek için lobiye indim. Biraz gezindim. Casino dokuz da açılıyordu. Az bir miktar param vardı. Bunu ikiye katlayabilirdim. Tüm paramı kayıpta edebilirdim ancak bu mümkün değildi. Çünkü ben asla kaybetmem.İçimde, bu"günahlar şehri" nin benim için büyük karlarin şehri olması umidu Casino da bana uygun bir masa arıyordum. Ardından 40 yaşlarında,yüzünde birkaç derin yara bulunan,görünüşünden ve kılık kıyafetinden bir milyarder olduğu belli olan bir adam eliyle bana "gel"işareti yaptı.
Masaya oturdum. Adam sanki hayatı boyunca hiç kaybetmemiş gibi bir sezgi verdi. Biraz korkmaya başladım. Kendine güvenen adam bana oyun oynamayı biliyor musun diye sordu. Alçak ve titrek bir sesle adama evet biliyorum dedim. Kendime güvendiğim halde adamdan çok korkmuştum. Kartlar dağıtıldı ve oyuna başladık. Adam belirtisiz bir şekilde ayakkabısından kart çıkardı. Kartı ayakkabısından çıkardığı anda kendimi tutamadım ve yüksek bir sesle neden hile yapıyorsun diye sordum. Bağırmamı duyan korumalar hemen devreye girip beni kolumdan tuttukları gibi götürdüler. Boğazım kurumuştu konuşamıyordum. Sadece para kazanıcaktım. Keşke casinoya gelmeseydim diye söylendim. Korumalar bir süre sonra gözlerimi siyah bir şeyle kapattılar. Hiç bir yeri göremez oldum. Bir adam belinden silahı alıp bekledi. Aradan bir dakika geçmeden silahı kafama dayadı ve tetiği çekti. Silah sesi patladı ama ben hala yaşıyordum. Biri benim gözümdeki şeyi açtı ve iyi misin dedi. Karşımda duran Tony idi.