Bölüm 1

164 3 2
                                    

Vampir olmak başlarda eşi benzeri olmayan, istediğiniz her şeyi yapabileceğiniz sihirli rüya gibiydi ama bu dünyaya bir insan olarak geldiğim için bir süre sonra can sıkıcı bir hal almıştı. Saçma gelebilir ama bir süre sonra evlenip, çocuk sahibi olup 70'lerinde görünen bir kadın olduğumda torunlarım yanımdayken hayata gözlerimi kapamayı istemeye başladım. Ama bildiğim bir şey var ki, eğer ölümsüzlükle lanetlenmiş bir vampirsen, çoğu şeyden çoktan vazgeçmişsin demektir. Ben bir bakıma vejetaryenim, insan kanı içmek yerine yaşadığım kasabanın yakınındaki ormana gidip yaşlı geyikli dişlerim. En azından çoğu zaman...

Bu arada kendimi size tanıtmama izin verin. Ben Holland Stone. 262 yaşında ama 17 yaşında gibi görünen ince uzun bir kızım. 288 yaşında annem Caroline ve 290 yaşında babam Bob var. Biz aynı gün vampir olduk, ne utanç verici ama... Annem doktor, babam ise annemin çalıştığı hastanenin yöneticisi... Biraz şanslı sayılırım çünkü zenginiz, çünkü ebeveynlerimin fazla tutumlu olduğu için (en azından son 50 yıldır böyleler.) gerekli olmadıkça pek para harcamazlar.

Tahmin ettiğiniz üzere birçok kez liseden mezun oldum. Keşke 20'lerimde vampir olsaydım. Tabi onlar yetişkinken dönüştükleri için hayatları boyunca 1 kez liseyi bitirdiler...

Ben vampir çekiciliğine sahibim. Soluk beyaz tenim, göz alıcı koyu mavi gözlerim, çikolata rengi uzun dolgun ve dalgalı saçlarım, nemli yumuşak ve doğal gözüken dolgun dudaklarım var.

Avını kendine çeken bir avcı misali, insanların benden hoşlanmasını sağlarım. Nasıl yaptığımı bilmiyorum ama bu durum pek hoşuma gitmiyor. Sonuçta insan kanı beni her ne kadar kendine çekse de, ben geyik dişlerim.

Her şeye rağmen iki arkadaşım var; Derek ve Nina. Üçümüz yakın arkadaşlarız. Ve hep beraber yaşıyoruz.

Nina'nın sarı uzun dalgalı saçları var. Şeftali pembesi dudakları var. Tam bir Barbie. Kahve gözleri ve kar beyazı teni var. Uzun boylu ve zayıf... Nina 156 yaşında. Fiziği çoğu mankene taş çıkartacak cinsten. Nina bize oranla ( Derek ve ben) daha sıcakkanlıdır.

Derek ise mavimsi yeşil gözlü, kumrak saçlarıyla uzaktan çok arkadaş canlısı durur öyledir de. Uzun boylu zayıf, feci kaslı biridir. Gülüşü insanı esir edecek cinsten. Hiç göstermez ama 156 yaşında. Nina'nın ikizidir.

Her neyse. Yeniden lise ikinci sınıf öğrencisi olma zamanı. Bugün yeniden ikinci sınıf öğrencisiyim. Derslerin içeriği hep aynı... İlk on yıl dersleri dikkatlice dinledim. Fakat can sıkıcı olmaya başlayınca, dinlemeyi bıraktım. Ama bu sınavlardan ve sözlülerden düşük aldığım anlamına gelmiyor. Özellikle tarihte iyiyim. Vampirlik bazen işime yarayabiliyor. Yakın tarihte üstüme yoktur!

Bugün tarih dersinde sınıfa yeni bir çocuk geldi. Öğretmen boş sıraları göstererek '' İstediğin yere oturabilirsin.'' dediğinde çocuğun bana bakıyordu, gözlerini bana sabitlemişti resmen. Bana gözlerini dikmişti evet, ama yanıma oturmadı. O arkamdaki sıraya yönelmişken ben onu baştan aşağı süzdüm, çocuk günümüz oğlanlarından daha yakışıklıydı. Öğretmen çocuğun adının Daniel olduğunu söyledi ve kaldığı yerden dersine devam etti. Bende kafamı sıraya gömdüm ve şekerleme yaptım.

Sonunda öğlen arasının zamanının geldiğini bildiren zil çalınca kitabımı kapatıp çantama koydum. Çantamı sırtlayıp elimi pantolonumun cebine götürdüğüm sırada göz ucuyla bana bakan Daniel'i fark ettim. Fakat fark etmemiş gibi davranıp hızlıca yemekhaneye indim.

Nina ve Derek'in bana yer ayırdığını görünce hiç de şaşırmamıştım doğrusu. Nina'nın yanına geçip selam vermeden sandviçimi yemeye başladım.

HollandHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin