Kravatını biraz daha sıkılaştırmıştı bir eliyle sarı saçlarını yapmaya çalışırken. Kravatı biraz daha düzeltirken elini saçlarından geçirmiş, biraz daha şekil vermeye çalışmıştı. Daha iyi olduklarını hissettiğinde aynanın karşısına geçip kendini baştan aşağı süzmüştü.
"O kadar da fena değil ha.." demişti elini son kez saçlarından geçirirken.
Son kez çantasına göz gezdirmişti, kitapları defterleri oradaydı. Okula yeni başladı diye getirmemezlik edemezdi, ne de olsa okul açılmamış sadece okula naklini aldırmıştı.Uzun bir çabadan sonra ayakkabı bağcıklarını bağlamayı başarmanın gururuyla okuluna doğru ilerleyen genç kendini utanmaktan alıkoyamamıştı. "Bu yaşa geldim ve hala bu şeyi yapmakta zorlanıyorum.." mavi gözlerini siyah, yeni temizlenmiş ve boyanmış ayakkabılarına dikti. Annesi orada olsaydı ona kesinlikle yardım eder, nasıl bağlandığını tekrar gösterirdi daha önce yaptığı gibi ama hayat genci başka bir yola sürüklemiş kendi başının çaresine bakmak zorunda bırakmıştı.
Gözlerini yerden okulun girişine gelene kadar ayırmamıştı. Okulun girişine gelince kafasını kaldırmış, derin bir nefes alarak binanın üzerinde yazan yazıyı okumuştu.
"Toman Manji Lisesi."
Yapı o kadar büyüleyicidi ki. Uzun ve büyük olmasının yanı sıra dışı siyah beyaz boyanmış, zıt renkler olmasına rağmen bir ahenk içinde olacak şekilde ayarlanmıştı. Bahçesi oldukça genişti, bir kısımda ufak bir basketbol sahası vardı. Gözlerini bahçeye dikince herkesin dışarıda olduğunu fark etmiş ve anında kafasını eğmişti. Tek istediği sınıfını bulup sırasına yerleşmekti.
Sessiz olmaya çalışarak okula ilerliyor, bir yandan nasıl alışacağını düşünüyordu. Kafasını kaldırıp etrafa bakacak cesareti kendine bulamamıştı, kafasını kaldırırsa birilerinin iğneleyici bakışlarıyla karşılaşacak ve kendini daha kötü hissedecekti. En azından o öyle düşünüyordu.
Çantasının kollarını sıkıca kavrayıp adımlarını hızlandırmıştı ki birine çarpıp kendini geriye atmıştı.
"Özür dilerim hanımefendi! Yani.. ehh.."
"Kime hanımefendi diyorsun lan sen?!"
Arkadan uzun siyah saçları olan kişi yüzünü gence dönmüş, alev fışkıran kahverengi gözlerini ona dikmişti.
Sarışın çocuk duyduğu sesin kalınlığıyla afallamış, üstüne erkek olduğunu öğrenmesiyle bu his daha da artmıştı. Mavileri karşıdakinin öfkeli gözleriyle buluşunca yutkunmuş, terlemeye başlamıştı."Kesinlikle öleceğim.."
§
Bu hikaye günlerdir aklımdaydı vee dedim ki neden yazmıyorum.
Betimlemelerimde vs. eksiklerim olduğunu fark ettim onları tamamlayacağım -umarım-.
Bence Baji ve Takemitchy kesinlikle böyle karşılaşırlardı sizi bilemem qşelqtlslfwkrj.
Yorumlarınızı bekliyorum, hata veya eksik görürseniz çekinmeden belirtin lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
highschool memories ¦ takemichi hanagaki
FanfictionÇocuk elindeki tebeşiri yerine bıraktı. Bir iki adım kendini geri çektikten sonra tahtada yazılan beyaz çizgilere göz gezdirip önüne döndü, kendisine bakan gözlere baktı. İçini bir tedirginlik kaplamış olacak ki usulca eğildi. "Memnun oldum!" Sınıft...