Yeni bir maceraya ne dersiniz ? Önceden uyarmalıyım bu seriye baştan başlamayan arkadaşlar bu yolculuğumuzda geride kalabilir. Peki bu maceramızda yolculuğumuz nereye yada neye ? Aslında olduğumuz yerden hemen hemen tüm kainata. Sadece biz de değil, yaşayan her şeyden, ayağınızın altında ki taşa ve bilinen bilinmeyen tüm uzay - zamana kadar.
Biz yaratıcı arıyoruz ve bu yolda birçok sır bizi bekliyor. Benimle gelin...
Bir şeyi saklamanın en iyi yolu onu göz önüne koymaktır. En basit örnekle çorabınızın teki elinizde bütün evde onu ararsınız. Peki ya daha önemli ve sonsuz çoklukta bir şey saklasaydınız ne yapardınız? Gelin benimle. Hayal gücü gemime kadar yürürken biraz düşünelim. En temel sorudan başlayalım. Bu bilimin sormadığı bir soru. Bilim sadece "Nasıl?" sorusunu sorar. Örneğin "Uzay-zaman nasıl başladı, dünya nasıl var oldu, su nasıl donar..vs". Bizim aradığımız soru "Kim?"
Yaradan kim ? Sanırım pek çok fizikçi ve bilim insanı bu sorudan ve cevabından kaçarak yaşıyor, bazıları ise bilmediği için inanmamayı seçiyor. Korkmayın burada sizi ateist yapmaya çalışmıyorum. Zaten geldik, hadi gemime binelim ve biraz keşfe çıkalım. Olaylara her zaman sondan başlayarak çözüme gitmişimdir. Bu çoğu zaman işe yarayabilir. Hadi deneyelim...
Kemerlerinizi takın ve hayal gücü uzay-zaman yollarının keyfini çıkarın. Uçuş rotamız bilinen evrenin sonu yani dünyamız, güneşimiz hatta galaksilerin bile ışığını bitirdiği an. Pekala bu zamana giderken kendimize bir kara delik açalım. Bunun için güneş büyüklüğünde bir yıldızı 3 cm çaplı bir küreye sığdırmamız yeterli. Sanırım hayal gücü gemimiz bunu bizim için yapabilir. Bu yolculuk biraz sarsıntılı oluyor gibi sıkı tutunursanız iyi olur. Bir kara deliğin çekimi o kadar güçlüdür ki bilinen en hızlı şey olan ışığı bile içine çekebilir. Bazı filmlerde olduğu gibi 3 boyutlu da değillerdir ve gözle gözlemlenmeleri. Olasılık dış denilecek kadar azdır. Şimdi siz sıkılmadan şu delikten geçelim. Bu arada geçerken boyunuz kütle çekiminden dolayı birkaç kat uzayabilir. Bir delikten geçerken zaman bile kütle çekimin azizliğine uğrar yavaşlar hatta durma noktasına gelir. şuan da 20 yaşındayım, cümlem bitene kadar deliğin öbür ucundan çıkıp evrenin sonuna ulaşacağız ve hala 20 yaşında olacağım.
Pekala biraz rahatlayın boyunuz ve kilonuz yerine dönmüş gibi görünüyor. Şimdi evrenin sonundayız ve hiç ışık yok. Ne bir galaksi nede bir yıldız. Biz uzayı hep boş havasız ve basınçlı bildik, peki gerçekten öyle mi ? Hadi ama tabi ki de havasız ve basınçlı. O kadar da boş olduğu söylenemez.
Ama bütün o yıldızlar, gezegenler, gazlar, asteroitler, hepsi atom halinde burada olmalıydı?
Peki neredeler ?
"Bunların yaratıcıyla ne ilgisi var" dediğinizi duyar gibiyim .
Asıl olay burada zaten, bekleyin...
Evrenin sonuna geldik ama gerçekten bir şey bulamadık. Evrenin büyüdüğüne ve her şeyin gittikçe dağıldığına o kadar inandık ki. En iyisi size bunu izleteyim ve sorumuzun cevabını birlikte bulalım. Gördüğünüz gibi "Big Bang" olayı ve enerjinin dağılımı, zamanla soğuması. Maddelerin oluşumu, hidrojen ve helyum ilk atomlarımız, lütfen biraz alkışlayalım. Yıldızlarımızı oluşturacak gaz topluluğunun ilk üyeleri. Hey biraz hızlandırsak iyi olacak sanırım. Gördüğünüz gibi dünyamız oluşana kadar yıldızlar sönüyor ve bir yenisi doğuyor. İşte şu 5 cm boyutunda ki kaya parçasına bakın. diğerlerinden oldukça ufak ve farksız. Ama o ileride evimiz olacak. Biraz daha ileri sarıp uzaktan izleyelim. Şuanda galaksimize bakıyoruz ve biraz daha uzaklaşalım. Bunlar diğer galaksiler, hey şunlara bakın sanki dans ediyorlar. Biraz daha uzaklaşalım ve dansın sonu.
Galaksiler çarpışarak kara delikleri oluşturuyor, sanki biri evrene birçok delik açmış ve içindeki her şeyi emiyor. Kara delikler sonunda birbirine çekiliyor ve hepsi bir diğerine katlıyor.
Tüm uzay-zaman tek bir noktada, tek bir zamanda toplanıyor.
Ve yolculuğumuz buraya kadar. Umarım kafanızda yeni sorular oluşmuştur.
