Çalan alarm sesine lanet ederek bir hışımla yataktan kalktım, saate baktığımda daha 6.30'du;yahu kargalar bile bu saatte bokunu yemiyor diye söylenirken okulun ilk gününde geç kalmamak için elimi yüzümü yıkamya gittim.
Kıyafetlerimi giyip hemen saçımı yaptım; tamam, tamam size yalan söylemeyeceğim sadece bağladım ama napabilirim üşengeç bir slay queenim.Annem in sakince artık okula gitmem gerektiğini belirten bağırmaları eşliğinde kahvaltıdan sonra babamla evden çıktık.
*********************************************************************************************
Kulaklarımı Lana Del Rey'in tapılası sesi doldururken babam artık inmem gerektiğini çünkü okula vardığımızı söyledi , camdan baktım ve gerçekten gelmiştik bu andan nefret ediyorum ama gitmem gerek, arabadan indim ve anında sınıfımı bulmaya gittim ;hayır okulda yeni değilim sadece on birinci sınıfım ve sınıflar ayrıldı. Benim şubem 11/E sınıfı bulmak için okul kapısına asılan listelere bakmayı akıl edemediğim için tek tek 4 kat dolaştım ve şansıma dördüncü katta olan sınıfımı buldum .Arkada bir sıraya oturup kulaklık taktım ne tesadüf ki sınıf bomboştu çünkü okula yarım saat önce gelen tek enayi bendim, ben kulağımda kulaklıkla ressim çizerken saatte yerinde durmamış,kafamı kaldırdığımda sınıfta herkes sanki yerleşmiş gibiydi bakındığımda tanıdık kimsem yoktu çünkü zaten iki sene boyunca kendi sınıfımdakilerle bile konuşmazken diğer okulla konuşmak bana tam bir eziyetti ,şu anda ne kadar garip gibi gelse ben ve sosyal anksiyete bir bütünüz yani iki yıl boyunca tek arkadaşım sosyal anksiyetem oldu, ama kararlıyım yapacağım artık kendime arkadaş edineceğim dedim kendi kendime. Evet karar vermiştim ,kalktım bir özgüvenle ön sıradaki kızların yanına yürümeye başladım ve güm ilk adımlarımda önüme bakmadığım için sınıftan birine çarpmıştım tam özür dilemeye başlayacaktım ki kafamı kaldırınca çarptığım kişinin altın sarısı saçları, bal rengi gözleri ve pürüzsüz teni ile lise hayatımı zehir eden okulun orrtamcı kızı Nil Azas namı diğer kleopatra; ona böyle dememin nedenleri çok açıklaması zor o yüzden boş verelim, ben böyle saçma saçma düşünürken Nil şaşırdığım şekilde alay etmek yerine boş bulduğu bir sıraya geçti, şokun etkisi ile sosyalleşmek yerine tuvalete gitmeyi tercih ettim.Aynadan kendime baktım; dağılmış siyah saçlarım, su gibi mavi şaşırmış gözlerim ve biraz pürüzlü yüzümle( ne var yahu bu sivilceler hep ergenlikten) sanki bir insanla değil de bir buz parçasıyla çarpışmıştım , pek umursamadan ellerimi ve yüzümü yıkadım ; aman canım sonuçta hepimiz insanız demi, ehe.lavabodan çıktım ve sınıfa doğru ilerlerken Bora'yı gördüm; namı diğer müstakbel kocam , tamam canım çocuk varlığımdan bile bihaber olabilir ama bu hiç olmayacak anlamına gelmez ki , boş hayallerimi bir kenara attım ve sınıfına kadar onu takip ettim hiç şaaşırtıcı olmayan bir şekilde bizim sınıfa girmedi zaten şansım olsaydı doğmazdım diye düşünerek onunda sınıfını aklıma kazıdım, ilerde lazım olur yahu.
*********************************************************************************************
Sınıfa girer girmez dikkatimi çeken şey çantamı koyduğum sırada başka bir çanta daha vardı, normaldi ama sahibini merak ettim, merak etmeye devam ederken sınıfa esmer benden yaklaşık 5 parmak falan uzun bir kız girdi ve tam yanıma oturdu. Gerilmiştim çünkü kız çok hot görünüyordu gerginlikten parmak etlerimi soyarken kız bana döndü,
"Selam, ben Tuğçe " dedi. ben orda konuşmayı unuttum cevapız geçen dakikalar sonrasında cesaretimi toplayıp konuşmaya karar verdim hadi ama deniz o kaadar da zor değil diye kendimi gazlasamda utançtan kıpkırmızı oldum resmen ilk günde sıra arkadaşıma rezil olmuştum, ama artık konuşmaya başlamam lazımdı, "Ah, pardon Ben Deniz düşüncelere dalmışımda " dedim, ve bu cümlelerin beni kurtarmasını bekledim .Tuğçe yüzümü biraz süzdü ve yine konuşmaya başladı;
YOU ARE READING
DMTN
Teen FictionSosyal anksiyetesi olan , hayatı boyunca dışlanan Deny onbirinci sınıfa geçince dengeler değişiyor , bu hikaye daha yeni başlıyor . Sizde burdaysanız deny burda