Kim Yerim, küçük bir kasabada dünyaya gelmişti. Ailesi ve kendisi tüm kasaba ile iyi geçinirlerdi ve tüm kasaba onlara hayrandı. Özellikle Yeri'ye...
Güzel yüzü ile uyumlu sarı saçları, hoş ses tonu ve nazikliği herkesi büyülerdi. Bazen hiçbir şey yapmayıp otursa bile herkes ona büyülenirdi. Ve herkesin hayran olduğu o kızın 18. yaş günü sonunda gelmişti.
Yeri artık tamamıyla bir yetişkin olacaktı ve bunun için çok heyecanlıydı, ailesi onun için güzel bir doğum günü partisi hazırlamıştı. Bu parti de tüm kasaba olacaktı ve bu Yeri'nin daha fazla heyecanlanmasına neden oluyordu.
Güneş çöktükçe parti zamanı yaklaşıyordu, Yeri daha önceden doğum günü için aldığı sadece ve şık elbiseyi çıkarıp baktı. Tam da düşlediği gibiydi.
Üstünü değiştirdikten sonra ayna karşısına geçip hafif bir makyaj yapmaya başladı. Çok şatafatlı bir şey istemiyordu, her şey aynı büyüdüğü kasabadaki sade ve güzel olmalıydı.
Sade bir makyaj yaptıktan sonra saçına hafif dalga şekilleri vermeye başladı. Çok uzun olmayan bir süre içinde saçını da bitirdi ve son kez aynaya baktı. Belki de kendini ilk defa bu kadar güzel hissetmişti. Odasında çıkıp hazırlıkları kontrol etmek için aşağıya inip mutfağa doğru ilerledi. Annesi davetliler için olan ikramları son kez gözden geçiriyordu.
Yeri annesinin bu hallerine küçük kıkırdamalar ile tepki verdi, annesi Yeri'nin yanına geldiğini o zaman fark etti.
-Yerim, çok güzel olmuşsun, dedi dolu gözler ile
Annesinin gözlerinin dolduğunu fark eden Yeri annesine sarılarak
-Hey, hey bugün ağlamak yok. Küçük kızın artık büyüdü sevinmelisin.
Annesi ile kocaman sarıldılar.
-İyi doğdun Yerim, seni çok seviyorum güzel kızım.
Birbirlerinden ayrıldıktan sonra Yeri dışarıyı kontrol etmeye çıktı, davetliler yavaş yavaş gelmişti. Gelenler ile selamlaştı, bazıları hediyelerini şimdiden verdikleri için elleri dolu bir şekilde hediye bölümüne bıraktı.
Çoğu kişi gelmişti ama onun beklediği kişi farklıydı, belki tüm kasaba Yeri'ye hayran olabilirdi ama Yeri'nin de dikkatini çeken birisi vardı tabii ki.
Jung Jaehyun, kasabanın en yakışıklı kişisiydi. Kasabanın tüm kızları ona hayrandı. Herkes Yeri ile çok yakıştırırdı ama ikisi de çok eskiden beridir yakın oldukları için pek takmazlardı. En azından Jaehyun...
Bu tarz konuşmalar Yeri'nin az da olsa hoşuna gidiyordu. Daha önceden hislerini dile getirmeyi çok düşündü ama aralarında ki ilişkinin zarar görmesinden çok korktu.
Sonunda beklediği an gelmişti, Jaehyun sakin adımlarla bahçe kapısının içinden girmişti, işte şimdi parti gerçek anlamı ile başlamıştı...
...
Yorucu bir parti sonunda odasına çıkıp tüm geceyi aklından geçirdi, ilk dansını Jaehyun ile yaptığı anı tekrardan aklından geçirdiğinde yüzünden şapşal bir gülümseme belirdi. Partinin en güzel anlarında biriydi.
Üstündekileri hemen çıkarıp yatmak istedi, yorucu bir gece geçirmişti.
Geceliğini giyip yatağa geçti, Jaehyun ile geçirdiği güzel anları düşleyerek uykuya daldı.
Yeri için o gün her şey tamamıyla mükemmelce bitmişti.Ama Yeri'nin bilmediği bu gece son bir şey kalmıştı , her genç 18 yaşına girdiği zaman rüya perisi tanışırdı ve bu gece Yeri içinde aynısı geçerliydi. Tabii rüya perisi biraz daha sorumlu olup zamanında gelseydi.
Saat 12'yi baya geçmişti ve Yeri'nin rüya perisi ancak yeni gelebilmişti. Yavaşça kıza doğru ilerledi ve bir kaç sihirli sözcük kulağına fısıldadı. İşte o an tamimiyle Yeri'nin rüyasına girip iletişime geçti.
Yeri'ye durumu yüzeyce anlatıp uyanmasını sağladı. Ama yeri güzel bir rüyadan çok kabus görmüş gibi kalktı. İlk kabus olduğunu düşündü ama rüyasında gördüğü kişiyi karşından görünce bir çığlık attı. Şaşkın bir şekilde
-Ama nasıl, bir saniye burada ne halt dönüyor? Sende kimsin? Ve odamda ne arıyorsun? diye ardı arkası kesilmeyen sorular sordu.
Jungkook sakince sözünü bitirmesini bekleyip söze başladı
-Ah sana da merhaba, konuşmama izin verseydin sorduğun tüm soruları cevaplayacaktım ama sen kendini boşa yordun. Her neyse ben Jungkook senin rüya perinim. Bugün 18 yaşına girdiğinden dolayı benle tanışma şansı kazandın ve bende bunun için buradayım. Başka sorun var mı?
-Ahaha sen hep böyle saçma şakalar mı yaparsın? Yabancı birinin evine izinsizce giriyorsun ve sunduğun gerekçeye bir çocuk bile inanmaz.
-Tam da beklediğim tepki, siz insanlar kendinizi çok zeki falan mı sanıyorsunuz? Perileri falan sadece hayal ürünü olan aptalca şeyler değiller. İnan ki perilere inanan o çocuklar sizden daha mantıklı düşünüyorlar.
- Bu zırvalıkları dinleyemeyeceğim. Ya bu camdan atlayarak hemen evden çıkarsın yada babamı çağırırım ve olay büyür.
-Biliyor musun, istediğini yap beni şuan senden başka kimse göremez. Ben tek senin rüyan perinim.
- Hâlâ bu zırvalığa devam edecek misin? Akıl hastanesinden falan mı kaçtın?
- Yeri neden bu kadar uğraştırıcısın? Yarın beni hatırlamayacaksın bile, bu kadar olay çıkarmaya gerek var mı? Şuan yapmam gereken şey seni rüyalar diyarına götürmem orada zaman geçirmen ve seni geri getirmek, bu kadar.
-Seninle geleceğimi gerçekten düşündün mü? Saçmalık.
-Bana bu illa yaptıracaksın yani, diyerek kızı kucağına aldı.
-Hey n'aptığını sanıyorsun?
-Merak etme, iki saniye sonra bırakacağım seni.
Dediği gibi de oldu bir kaç saniye sonrası buluta benzeyen bir cismin üzerine bıraktı Yeri'yi.
Ve asıl hikaye bundan sonra başlıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐃𝐫𝐞𝐚𝐦 » jungri
FanfikceHer genç 18 yaşına girdiği gece rüya perisiyle tanışır. Ve bu gece sıra Kim Yerim'deydi, 18 yaşına girdiği gece rüya perisi ile rüya diyarına gidecekti. Tabii bazı işler ters gitmeseydi...