1.BÖLÜM

43 6 1
                                    

Arkadaşlar yeni başladım lütfen okuyun. LÜTFEN VOTELEYİN VE YORUMLAYIN.

O sabah evimizin sallanmasıyla gözlerimi açtım. Dışarıdan ve evden gelen gürültüler korkumun artmasına sebep oluyordu. Çalışma masam, dolabım, kütüphanem hepsi yerdeydi. Ablamı göremiyordum. Üstüne eşyalar düşmüş olmalı ki yatağı yerdeydi. Ablamın ölüp ölmediğini kontrol etmek için yatağımdan kalktım. Endonezya bu tür depremlere alışıktı fakat bu kadarına hiç denk gelinmemişti. Neyse ki Endonezya'nın iç kısımlarında oturuyorduk yani başkent olan Jakarta'da oturuyorduk. Çünkü Endonezya'da deprem olduğunda her türlü doğal afete dönüşüyordu. Özellikle sel..

Üç yıl önce babam iş gezisine Endonezya'nın kıyı şehirlerinden Amed'e gitmişti. Ben henüz o zaman ondört yaşındaydım. Yine deprem oldu. Depremin ardından üç gün boyunca babama ulaşamadık. Sonra anneme babamın ölüm haberi geldi. Ölmüştü. Babam ölmüştü. Yıkılmıştım. Her bir hücreme kadar ona kırgındım. Niye bıraktı beni niye gitti diye düşünüyordum.

Ablamın yatağına doğru ilerledim. Üstündeki komodini rahatça ittirdim. Çünkü kendimi bildim bileli boks oynuyordum. Babam yedi yaşında beni boks kursuna yazdırmıştı ve sırf babam için boks hakkında her şeyi öğrenmiştim.

Yatağa baktığımda derin bi oh çektim. Ablam yoktu. Demek ki ablam mutfakta kahvaltı hazırlarken deprem olmuştu. Şu an deprem durmuştu fakat artçı sarsıntılar devam ediyordu. Hızlı adımlarla mutfağa doğru ilerledim. Bu arada geçerken tüm odalara bakıyordum. Fakat odalarda kimse yoktu. Anlaşılan beni bırakıp kaçmışlardı. Zaten oldum olası beni sevmiyorlardı. Babam da ölünce iyice beni takmamaya başlamışlardı. Ama ben ikisini de kendi canımı feda edecek kadar seviyorum. Aslında seviyordum. Şu iki dakikada çok şey değişmişti. Artık kimseye güvenmiyeceğimi anlamıştım. Setiawan hariç.

GERİ SAYIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin