Sabah alarmimin korkunç sesiyle uyandim.
Tabi yine okula geç kalmıştım. Aceleyle üstümü giyindim ve Tikki'yi de alarak odamdan çıktım.Annem benim bu hallerime alıştığı için birsey demedi ve koşarak evden çıktım.
Yanıma aldığım kurabiyelerden birini Tikki'ye verdim ve bir kruvasanı yerken koşmaya devam ettim.
Okula hızlıca girdim ve merdivenlerden koşarak çıkarken birisine çarptım. Ah!ne kadar da sakarım ben böyle?
Çarpmanın etkisi ile yeri boyluyordum ki belimden ani bir refleksle tutulmasıyla yere düşmekten kurtuldum.
Derin bir nefes alarak beni tutan kişiye baktığımda..
Dur ne!?
Bu...bu Adrien!Bu çocuğun şuan çoktan derste olması gerekmiyor muydu?
Yoksa geç kalmadım mı?Uyandığımda yine geç kalma korkusuyla saate bile bakmanın aklıma gelmediğini hatırladığımda kendimi tebrik ettim. Aptalım ben ya!
Ne zamandır böyle durduğumuzu bilmiyorum ama o,sanki zaman durmuş gibi gözlerimde takılı kalmıştı.
Sınıftaki öğrenciler de zil çaldığı için dışarı çıkmışlardı. Dur biraz..ben geç kalmış mıydım yani??
Bizi görmüşlerdi,ah tabikide görürler siz olsanız koridorun orasında biri diğerinin belini yutmuş olarak dursa onları görmez miydiniz? aralarında fısıldıyorlardı.
Söyledikleri şeylerin bazılarını duymuştum. Daha fazla böyle durmaya devam edersek yanlış anlaşılacağını bildiğimden konuştum.
"Adrien,artık beni bırakacak mısın?"dedim bıkkınlıkla.
O da sanki dalmış gibi hala gözleri gözlerimde mekik çekiyordu ve sanırım beni duymamıştı.
"Adrien!"dedim sesimi biraz yükselterek..
Adrien da kendine geldi.
"M-marinette?"dedi.
Göz devirdim ve az önce söylediklerimi tekrarladım.
"Adrien,bırak beni!"dediğimde Adrien başta anlamadı, afalladı ve ne dediğimi anladığında belimi bıraktı.Adrien'dan uzaklaştım ve bazı öğrencilerin hala bizi izlediğini gördüm. Ve tabi sinirim had safaya çıktı. Sevgilim var lan benim!
Tam kendimi konuşmaya hazırlamıştım ki
"Ne bakıyorsunuz lan ayı mı oynuyo!!!"diye bağıran Luka'ya baktım.
O ne zaman gelmişti ki. Bi dk ne? O..o bizi görmüş müydü yani..Dikkatli baktığımda kaşlarını çattığını fark ettim.
Bakışlarım eline değdiğinde elini yumruk yaptığını ve sinirden elindeki damarların gözüktüğünü fark ettim.
Luka'yı ilk defa böyle sinirli görüyordum niye sinirlendiğini anlamamıştım ve açıkçası biraz korktum.
Diğer çocuklar da korkmuş olmalı ki hepsi aralarındaki fısıldamaları keserek bir yere dağıldı.
Luka hızla yanımıza geldi ama çattığı kaşları eski haline dönmüştü.
Luka'ya baktığımda hissetmiş olmalı ki bana baktı.Sonra elimi tuttu ve beni peşinden bir sınıfa sürüklemeye başladı.
Gitmeden önce Adrien'a sinirli bir bakış atmıştı. Hızlıca sınıfa girdiğimizde resim sınıfina girdiğimizi anladım.
Resim sınıfı genelde boş olurdu ve şuan da her zamanki gibi boştu.
"Luka bak gerçekten düşündüğün gibi değil. Ben sadece-"
Daha lafımı bitirmeden Luka bana döndü ve sarıldı. Kokusu herzamanki gibi kendimden geçmemi sağlamıştı.
Sonra da benden ayrıldı ve yüzümü elleri arasına aldı.Gözlerimin dolduğunu ve ağladığımı Luka'nın baş parmağıyla göz yaşlarımı sildiğinde anladım.
Bi yandan da konuşuyordu."Tamam güzelim ağlama. Biliyorum...merak etme yanlış anlamamı sağlayacak bi şey yapmayacağını bilecek kadar tanıyorum seni" dedi.
Söyledikleri ve bana güvenmesi içimi huzur ile doldururken onu ne kadar cok sevdiğimi bir kez daha hatırlayarak ona sarıldım.
Adrien
Luka,büyük ihtimal her şeyi yanlış anlamıştı yada Marinette'in yanlıs anlamasını sağlayacaktı.Sinirinden ve Marinette'i götürmeden önce bana sinirli bir bakış atmasından bunu anlamıştım.
Marinette'ye 2 yıldır aşığım. Yani tam olarak 9.sınıftan beri..şuanda 11.sınıfız.
Marinette ile Luka ise 1 yıldır sevgililer. Luka,Marinette ile sevgili olunca sınıf değişikliği yaparak bu sene bizim sınıfa geldi.
Luka'yı bilmem ama Marinette'nin onu çok sevdiğini biliyorum. Ama Marinette'i her ne kadar sevsemde onun mutluluğunu istiyorum ve o Luka ile mutlu.
Marinette mutluysa bende mutlu olurum zaten...
Resim sınıfina gidecektim çünkü kafa dağıtmak için resim yapmak istiyordum.
Resimde pek becerikli sayılmam ama yine de yapmak istedim.
Resim sınıfina gidecekken sınıfın penceresinden gördüklerimle nefes alamadığımı hissettim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Acısı...💔
Ficção AdolescenteMarinette,Luka'ya aşıktır. Kara Kedi ise Marinette'ye aşıktır... En zoru ise canını yakanın canı olmasıydı,canından çok sevdiği,uğruna canını hiç düşünmeden yok sayabileceği bir sevdiği vardı. Ama hayat işte... Sevdiği kız başkasını seviyordu. Kalbi...