Şu an kötü durumdaydım ama Anıl'ı ağlatmalarının intikamını alacaktım...
Beni tutan adam da kalem etekli kadının peşinden gitti. Kolumdan çektiği elleri ile ağlayarak yere düştüm.Cılız kollarım ile gövdemi kaldırıp sandalyeye oturdum.Her şey üst üste gelmişti. Üstümdeki yük git gide artıyordu.Ben daha fazla dayanabileceğimi sanmıyordum.
Öne doğru eğilip başımı iki elimin arasına aldım. Yanıma birinin oturması ile irkildim. Serkan polis elindeki suyu uzatarak bana bakıyordu.
-Öncelikle sakin ol. Anıl'ı orada bırakmayacağız. Şimdi bu suyu iç.
Derin bir nefes alıp arkama yaslandım.Sudan bir yudum alıp
-Peki nasıl?
-Bilmiyorum .Bak ben kardeşimi kaybettim ve bunun nasıl bir acı olduğunu biliyorum ve senin de bunu yaşamaman için elimden geleni yapacağım.
Serkan da yardım ederse kardeşimi oradan çıkarabilirdik sanırım. Her ne kadar nasıl olacağını bilmesemde inanmak istiyordum ,buna ihtiyacım vardı.
-Ben size çok teşekkür ederim.
-Ne için?
-Her şey için, çok yardımcı oldunuz.
-Önemli değil ayrıca artık Serkan diyebilirsin, istersen.
Bu kadar yardımından sonra arkadaş olabilirdik sanırım. Hafif bir tebessüm ile başımı aşağı yukarı oynattım.Biraz daha oturduktan sonra ayaklandım.
-Hadi gidiyoruz
Burada hiçbir şey yapamadan boş boş oturmaktansa en azından peşlerinden gidebilirdik.
-Nereye?
-Anıl'ı götürdükleri yere.
O da kalkınca karakoldan çıkıp yine o siyah arabaya bindik. Biner binmez Serkan kemerini taktı. Kuralcı bir yapısı vardı. Ben ise umursamayarak başımı cama yasladım. Hiç bir şey söylemiyordu yolu biliyordur diye bende bir şey demedim.
Ben asıl amacımı unutmuştum. Karakola raporlar için gelmiştik. Ama Anıl'ı almışlardı.
-Raporlar çıktı mı?
Konuya aniden daldığım için şaşırsa da büyük bir tepki vermedi.
-Maalesef elimizdeki rapora göre sadece katilin solak ve 1.75 ten uzun olduğu anlaşılıyor. En azından alanı biraz daralttık.
Ben omuzlarımı düşürüp diğer tarafa dönünce devam etti.
-Ama bulacağız. Bir tek bu raporlar yeterli değil. Daha iş yeri aramaları yapılacak.
Beni rahatlatmaya çalışıyordu ama pek başarılı olduğu söylenemezdi.Düşünmem gereken çok şey vardı. Ama şuan sadece Anıl'ı düşünüyordum.
Yaklaşık yarım saat sonra bir otoparka girdik. Kemerini çıkarınca bende arabadan indim. İlk defa buraya geliyordum. Serkan da indikten sonra kocaman girişe doğru ilerledik. Kapıda iki tane güvenlik görevlisi vardı. Biz adımımızı atar atmaz önümüze geçip
-Ziyaret günü değil!
Dedi biri.Oldukça uyarıcı bir tondu.
-Bakın benim kardeşimi şimdi getirdiler. Ve o korkmuştur.Benim onu görmem gerek .
Diyerek ileri atılmaya çalıştım fakat kolumu tutan eller ile duraksadım. Kendimi geriye çektim.
-Bakın son kez söylüyorum bugün ziyaret günü değil lütfen zorluk çıkarmayın.
Dedi. Kızgın bir surat ifadesi vardı.
Serkan kolumdan çekerek beni uzaklaştırdı.
-Tamam dur biraz cuma günü ziyarete tekrar geliriz. Eminim iyidir şimdi. Hatta arkadaş da bulmuştur.
-Umarım öyledir.
Diyerek arabaya doğru yol aldım. Arkamdan geliyordur diye bakmaya gerek duymadım.
İlerlerken kurumun bahçesinin etrafını saran çalılardan gelen ses ile durdum. Ben durunca birisi
-Pişt
Gibi sesler çıkardı ve Serkan kafasını uzatarak eliyle gel işareti yaptı. Yanına doğru ilerlerken ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım. Yanına gidince
"Biz buraya Anıl'ı görmeye geldik " dedi. Sarmaşıklara tırmanmaya başladı. Pek de kuralcı değilmiş anlaşılan. Ben de peşinden tırmandım. O atladı ardından benim de atlamam için yardım etti.
Ağaçların arkasına saklandık.Bahçe düşündüğümden daha düzenliydi.Ve zamanlamamız harikaydı.Büyük kapı açıldı ve çocuklar oyuncaklara koşmaya başladı.Son olarak Anıl da çıktı.Yanında sarışın bir kız vardı.Hemen kendine bir arkadaş bulmuştu.Burda olmasına hem ağlıyordum hem de mutlu olduğunu görünce gülüyordum.Saklandığımız yerden ayağa kalkacaktım ki Serkan ne yapacağımı anlamış olmalı hemen kolumu tuttu"Sakın!Anıl'ı almamız zorlaşır."Zaten zordu.Serkan yardım etse de Anıl'ı almamz ne kadar zaman alırdı bilmiyordum."Bak dediğim gibi kendine arkadaş da bulmuş hadi gidelim "dedi.Daha fazla sınırları zorlamamalıydık.Tırmanmadan önce son kez Anıl'ın gülüşünü görmek için arkamı döndüm.İşte destek alacağım tek şey bu gülümsemeydi.Kimseye görünmemeyi başarmıştık.
Arabaya binince bu sefer ben de kemeri taktım.Artık Anıl için kendime daha çok dikkat etmeliydim.Derin bir nefes aldım.Biraz olsun rahatlamıştım.En azından arkadaşı vardı ve ağlamıyordu.Ama yine de orada fazla kalmamalıydı.On beş dakika süren yolculuktan sonra bir kafenin önünde durduk."Saat ikiye geliyor,hadi."dedi.
Aslında acıkmamıştım.Ya da farkında değildim.Ama o acıkmış olmalıydı.İndikten sonra yetişmem için kafenin girişinde bekledi.Yanına gittiğimde devam ettik.Kalabalık değildi.Haftaiçi öğlen saatleri olduğundandı sanırım.Cam kenarındaki beyaz örtülü masalardan birine geçtik.Yirmili yaşlardaki bir kız menüleri getirdi.Bense menüye bakmak yerine Serkan'ı incelemeye başladım.
Kumral olan saçları alnına düşmüştü.Kaşları çatılmıştı.Ama yine de masum görünüyordu.Onu bu kadar masum yapan neydi?Masum muydu?İyi miydi?Yoksa iyi gibi mi davranıyordu?Çözemiyordum anlayamıyordum artık.Bn düşüncelerimde kaybolurken garson siparişler için geldi.
-Ben bir arıık pizza ve kola istiyorum.Sen?
-Ben sadece kahve istiyorum.
-Acıkmadın mı?Kahvaltı da yapmadın.
-İstemiyorum.
İstemiyordum.Yemek , gezmek , nefes almak...
Her şey saçma geliyordu.Boşlukta tek başımaydım.Kimsem kalmamışken korumasız nasıl hayatta kalabilirdim?Ama Anıl'ı da düşünmem gerekiyordu.Onun için yaşamalıydım artık.Onun geleceğini düşünmeliydim.Benim için her şey bitse de onun yaşamı iyi olmalıydı.Mutlu olmalıydı.En azından elimden geleni yapmalıydım.Kendim için değil onun için yaşamalıydım.
Yapmam gerekenler çok fazlaydı.Peki benim buna gücüm var mıydı?
Önüme koyulan kahve fincanı ile irkildim.Düşüncelerden bir anlığına koptum.Artık yapacakları odaklanmalıydım.Ama benim bir yardım eline ihtiyacım vardı.Birinin bana destek olmasına ihtiyacım vardı. Peki bu kişi kimdi?
Küçük kardeşim Anıl mı?
Olayları anlatamadığım arkadaşım mı?
Yurt dışında yaşayan bizden, olanlardan habersiz yılardır görüşmediğimiz teyzem mi?
Yoksa her şeyi bilen iki gündür tanıdığım acemi bir polis mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAR
General FictionTek kelime ama yetkisi çok. Karar. Tek cümle ama etkisi çok. Benim kararım... İşte bu cümle tüm hayatımızı yaşanmışlığı ve yaşanacakları değiştirir.Bu cümleyi biz kurarız bizim hayatımız değişir ama istediğimiz gibi olur mu her şey? Karar verdiğim...