Kara Gözlü'm

1.5K 55 2
                                    

herkese iyi akşamlar

ve

iyi okumalar :) 

Gel Anla Dikenimden

Güllerim Uyansın Bahçelerimde

Gel Öyle Bi Apansız

Ellerim Yansın Ah Ellerinde

Gel Anla Halimden

Güllerim Uyansın Bahçelerimde

Gel Öyle Bir Kal Ki

Tan Yeri boyansın Aşk Hançeriyle….*

Akdeniz... yaz güneş kum kızlar...  bunlara merhaba diyor olabilirdi. Tabii bir otobüsde Adana'ya doğru yol almamış olsaydı. Ama işte “Merhaba” yerine “Elveda”  diyordu. Kısa bir tatili vardı ve onu da ailesi ile geçirmek istiyordu.

Eve girdiğinde saat akşamı bulmuştu. herkesle sarılıp öpüştükten ve biraz hasret gidermişti- o biraz sanıyordu ama saatin gece yarısının gösterdiğini odasına girdikten  sonra anlamıştı.  Üstündekileri çıkarıp kendini yatağına bıraktı. Şuan da uçak varken otobüse binmeyi neden tercih ettiğini anlamıyordu. Ahh hatırlamıştı!

Düşünmesi lazımdı!

Ancak şuan düşündüklerini analiz edecek gücü dahi bulamıyordu. Düştüğü gibi uyumuştu.

Uyuduğu gibi adının seslendiğini duyması da bir olmuştu.

“Kereeem…. Kerem…. Eşek sıpası buraya uymaya geldin”

Kafasını kaldırıp pencereden  baktığında günün çoktan aydığını hatta güneşin tepeye çıktığını görmüştü. Annesinin söylediklerine değil de bu saate kadar uyumasına izin vermesine şaşırıyordu.  Yataktan kalkıp banyoya geçti ve elini yüzünü yıkadı. Pantolonunu ve tişörtünü giyindikten sonra odadan çıkıp annesinin yanına mutfağa geçti.

“He ana hee baktım İstanbul’da uyuyamıyorum onun için geldim” deyip arkadan sarılmıştı.

“niye uykusuz kalıyorsan artık!!!” deyip sırtınca

“Anne!!!!!”

“Hadi hadi otur bir şeyler ye de sen de babanların yanına git”

“nereye gittiler?”

“ilk önce şirkete uğrayacaklardı oradan da tarlaya geçeceklerdi”

“birazdan bende çıkarım Tahir ile Ferhat nerede?”

“Ferhat kızlarla Tahir de ikinci uykusunda artık kime çektilerse!”

“Yav he he!” dedikten sonra önündekileri yemeye başladı. Havası suyu neyse de en çok mutfağını özlüyordu Adana’nın. Kahvaltıyı bitirince odasına girip cüzdanını, arabanın anahtarını ve telefonunu  alıp evden çıktı. Cebinden telefonunu çıkartıp saate ve güne baktı..

14.40. 7 haziran 2015

Telefonu kapatıp elindeki anahtarla arabasını açıp içine bindi. Tarlaların olduğu yöne doğru  arabasını sürmeye başladı. Birkaç dakika sonra tarlaların olduğu yerdeydi. Arabasını park edip tarlanın başında durup etrafı seyretti. Babası ve birkaç adam yüz metre ilerde gölgelik bir yerde oturuyorlardı. Onları gördüğü gibi o tarafa doğru yürürken adının seslenilmesi ile diğer tarafa doğru döndü. Dönmesi ile 12 – 13 yaşlarında bir erkek çoğunun ona doğru koştuğunu gördü. Çocuk yakınlaştıkça yüzü de şekilleniyordu. Çocuk yanına geldiğinde nefes nefese kalmıştı. Nefesini düzene soktuğunda konuşmaya başladı. Herkes Kerem’i çok özlemişti ve onu görmek için sabırsızlanıyorlardı.

Kara Gözlü'm (Tek Bölümlük)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin