tesadüf

768 104 78
                                    

"Uykun var galiba, burada uyuyamazsın sakin bir yere geçelim" diyordu çocuk.

Cevap vermek için gözlerimi zorla araladığım sırada cebimde titreyen telefonumu çıkardım.

1 yeni mesaj

Hwanghyj
Gidelim mi?

Okuduğum mesajla bakışlarımı Hyunjin'e çevirdim, Seungmin'in kulağına eğilmiş bir şeyler söylüyordu.

Bir yandan telefonumun ekranına bakmaya çalışırken bir yandan 'odaya geçmekte' ısrar eden çocuğa iyi geceler dileyerek ayağa kalktım.

Üzerimdeki bakışları görmezden gelerek Beomgyu'nun kulağına doğru eğilip "bu kadınlar seni çiğ çiğ yer, ben gidiyorum haberin olsun" dedim. İstediği de buydu gerçi..

Chan hyunga döndü önce, "sen beni bırakırsın dimi hyung?" diye sordu. Sesi bir garip çıkınca boğazını temizlemiş iğrenir gibi bir ifadeyle bana bakmıştı.

'Evet' cevabını aldıktan sonra bana el sallamakla yetinip içkisinden bir yudum aldı, havalı gözükmeye çalışıyordu. Kahkahama engel olamazken omzuna vurdum.

O sırada, ne ara yanıma geldiğini anlamadığım Hyunjin masadakilerle vedalaşıyordu.

"Nereye oğlum daha yeni başladık" seslerine karşın "babam çağırıyor" dedi Hyunjin, "kızdırmayalım pederi, zaten son günlerde patlamaya hazır bomba gibi."

Cümlesini tamamladıktan hemen sonra bana çevirdi bakışlarını. Benimle birlikte gidiyor olmasına bir bahane bulmaya çalışıyordu sanırım.

Doğru ya, muhtemelen masadaki herkes abimle Hyunjin'in kavgalı olduğunu biliyordu.

Ne diyecekti ki? 'Bir hafta önce abisini dövdüm bugün de kardeşinin uykusu geldi diye eve bırakacağım mı?'

Hiçbir şey demedi.

"Size iyi eğlenceler" dedikten sonra kolunu omzuma attı ve merdivenlere beni de peşinden sürükledi.

Sürükledi çünkü uyku sersemi bir halde doğru düzgün yürüyememiştim.

Sonunda bahçeye adım attığımızda ise kolunu omzumdan çekti ve ellerini ceketinin cebine yerleştirdi.

Arabaya ilerlerken adımın seslenilmesiyle arkamı döndüm. Açık ve net bir şekilde bütün tekliflerini reddettiğim çocuk koşar adımlarla bize doğru geliyordu.

Tam önümde durduğunda "kaçar gibi gitmek olmuyor ama" dedi, "en azından ismimi sorabilirdin".

"Kusura bakma yorgunum biraz, bitse de gitsek diyordum içimden" dedim gülümsemeye çalışarak.

Ben ne olduğunu anlamadan elindeki kağıt parçasını montumun cebine attı. "Önemli değil telafi edersin" dedi göz kırparak.

Çocuk bana yaklaştığı an bir adım öne gelen Hyunjin'e ilişti gözlerim, direkt olarak karşımızdaki çocuğa bakıyordu.

"İyi geceler Hyunjin, sabah görüşürüz" dedi çocuk, elini Hyuniin'in omzuna atarken.

"Görüşürüz" cevabını aldı sadece.

"Sana da iyi uykular Jeongin" dedikten hemen sonra yanımızdan ayrıldı çocuk.

Arkasından "iyi eğlenceler" diyebilmiştim yalnızca, zaten bu stres altında daha farklı bir cevap asla veremezdim.

Çocuk eve girerken çoktan ön koltukta Hyunjin'in arabayı çalıştırmasını bekliyordum.

Ben "arabanın içi buz gibi olmuş" dedikten sonra klimayı açmış, otoyola çıkana kadar da tek bir kelime etmemişti.

Fight Club | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin