30

814 91 116
                                    

25k için teşekkürler... iyi okumalar ✨♥️

Bölümü multimedya ile okuyabilirsiniz. Bittikçe tekrar başlatmayı unutmayın (:

 Bittikçe tekrar başlatmayı unutmayın (:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

William ve Victoria'sız geçen bir buçuk hafta boyunca Hiddleston tüm vaktini nişanlısına ayırmış ve olabildiğince ilişkilerini düğünden önce düzeltmeye çalışmıştı. Üstelik başarılı da sayılırdı. Tom ne kadar istemese de Zawe'in sözünü dinlemiş, oğluyla arada bir görüntülü konuşmuş ve özlemini gidermeye çalışmıştı. Bunlar ağızdan çıkarken yapılabilecek şeylermiş gibi görünüyordu fakat Tom'a olan yan etkileri hiç de iyi değildi. Üstelik düğün de yaklaşırken.

William, babasıyla konuşurken babasına neden gelemediğini sorduğunda Tom işlerinin çok yoğun olduğunu söylemişti. Bir yandan haklıydı, çünkü yeni çıkacak Avengers filmi için sürekli görüşmelere gidip geliyordu. Hatta bu hafta sonu Londra'da yapılacak Comic Con'da duyurulacak bu film için de sahneye çıkacak ve Loki'nin ikinci sezonu için de panele katılacaktı.

Bu perşembe nihayet oğluyla görüşecek olan Tom evde epey heyecanlıydı. Tüm gün boyunca William'a kendi elleriyle oğlunun en sevdiği yemekleri yapmış ve çeşitli oyuncaklar almıştı. Hiddleston daha önce hiçbir şeyi bu kadar çok özlediğini hatırlamıyordu. Zawe ile aralarını düzeltmek için bunu kabul etmek zorunda kalmıştı, en azından düğüne kadar böyle idare edebilirim diye düşünüyordu adam. Gerçekten idare edebilir mi onu da bilmiyordu. Kafası çok karışık ve düğün yaklaştıkça içindeki panik de artıyordu.

Hiddleston, aynada gömleğinin yakalarını düzelttikten sonra kendine son kez baktı. Temiz bir ense tıraşı ve düzgün saçlarıyla oğlunu karşılayacaktı. Üstelik  koyu lacivert kumaş pantolon ve beyaz gömlek giymişti. Çocuğunun karşısında düzgün görünmek istiyordu.

Wang biraz önce beş dakikaya varacaklarını bildiren bir mesaj atmıştı. Yani bu birazdan burada olacakları anlamına geliyordu. Tom banyodan çıkarken zilin çalmasıyla adımlarını biraz daha hızlandırdı. Yatak odasından çıktı ve merdivenleri ikişer ikişer iniyordu.

Dış kapının yanına çıkan merdivenden indiğinde Zawe çoktan kapıyı açmıştı. Sarışın oğlan babasını gördüğü anda tuttuğu eli bıraktı ve babasına doğru koştu. "Baba!" Çocuğun kıvırcık saçları o koşarken hareketleniyordu.

Tom, oğluna sarılmak için diz çöktüğünde William babasının boynuna atladı ve sıkıca sarıldı. "Seni çok özledim." dedi küçük çocuk hala babasının boynuna sarılırken. Hiddleston, çocuğun saçlarını koklayarak öperken William yine konuştu. "Sen beni özlemedin mi?"

Tom geri çekilirken iri ellerini oğlunun küçük yanaklarına koydu. "Özlemez miyim oğlum? Hem de çok." dedi ve çocuğun alnına, saçlarına, burnuna ve yanaklarına art arda öpücükler bıraktı.

𝐥𝐢𝐦𝐞𝐫𝐞𝐧𝐜𝐞 | 𝐡𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞𝐬𝐭𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin