3

342 28 63
                                    

Prens Chris'in sevgilisi vardı. Bunu Kral Yang'ta biliyordu. Evlenecek günleri yaklaşıyordu sadece yanına öylesine konuluyordu.

"Ama eğer istemediğim birşey yaparsan canın acır sonuçta burası bir mordpalast. "

(Mordpalast; almancada cinayetli saray demek)

"Yapmayacağım Prensim"
"Aferin."

Prens Minho'nun belinden tutup kendisine çekti ve yanağını öpüp bıraktı.

"Jeongin! Daha evlenmediniz sevgili bile değilsiniz. "
"Artık sevgiliyiz. "
"Aferin oğlum daha neyci kimci bilmiyosun sevgilim diyosun. "
"Benim hoşuma gitti tipi, götü kısaca herşeyi. "
"Öyle olsun oğlum"

Jeongin Minho'ya göz kırpıp koltuğuna ilerdi ve oturdu.

"Zindana götürün"

Askerler hemen üçlüyü alıp dışarı çıkacağı anda Prens Jeongin bağırdı.

"Aileyi yanyana koyun! "

Askerler Prensi onaylayıp dışarı çıktılar.

"Durun! "

Prens Hyunjin'in talimatı ile durdular askerler. Eşi Prenses Felix(AY AY SÖVMEYİN AMA ÇOK GUZERRL) ile Lee ailesinin yanına geldiler.

"Duyduğuma göre kardeşim seni beğenmiş"

Dedi Minho'ya yaklaşırken. Minho'nun kafası eğikti.

"Kafanı kaldır. "
"Neden? "
"Dediğimi yap"

Minho kafasını kaldırıp Prens'e baktı.

"Adın ne? "
"Minho"
"Lee Minho? "
"Nerden biliyorsunuz? "
"Japonya'nın büyük takipçisiyim baya fakir olduğunuzu biliyorum. "
"Güzelmiş"

Prens Hyunjin askerlere bakıp götürün işareti yaptı. Askerler aynı anda yürümeye başladı zindana.

Zindana bırakıldığında hemen Minho annesinin yanına gitti.

"Anne iyi misin? "
"Minho ilaçlarım lazım "

Minho annesinin ne ima ettiğini biliyordu. Hastalığı yüzünden sürekli ilaç kullanıyordu.

Minho tek çözüm Prens Jeongin'i çağırmayı düşündü.

"PRENS JEONGİN! "

diye bağırıp durdu. Kısa süre içinde Prens zindana girdi.

"Ne var? "
"Nolur annemin ilaçlarını verin! "
"Çantanız mı alındı elinizden? "
"Evet nolur hızlı olun"
"Şerefsizler. Hemen getiriyorum çantalarınızı. "

Prens hemen gidicek olan askerlerin yanına koştu.

"Piçler! "
"Ha? "
"Çantalar nerde? "
"Veremem efendim"
"Ölmek mi istiyorsunuz? Hatırlarsanız burası bir Mordpalast bana hemen çantaları veriyosunuz yoksa kellenizi alır akşam yemeğinde yerim"

Askerler hemen korkudan çantaları vermişti. Prens koşarak zindana indi.

"Hangisi annenin çantası? "
"Şu pembe olan"

Çantayı Minho'ya uzattı. Minho hemen çantanın içinden ilacı alıp suyuda aldı ve annesine içirtti.

"Teşekkürler Prens Jeongin siz olmasaydınız ben ölüp gitmiştim. "
"Önemli değil"

Prens tam gidecekken Minho konuştu.

"Prensim konuşabilir miyiz evlilik konusunda? "
"Olur"

Jeongin demirin anahtarını aldı ve kapıyı açtı. Minho çıktıktan sonra tekrar kitledi.

Minho'nun belinden tutup ilerledi. Minho'da Prens'i takip etti.

Bir odaya girdiklerinde buranın Prens'in odası olduğunu anladı.

"Geç şuraya"

Prensin gösterdiği koltuğa geçti.

"O halde hadi ne diyeceksin. "
"Hemen evlenelim daha doğrusu yarın evlenelim senin gibi bir yakışıklı prens kaçırılmaz"
"Öyle mi? "
"Öyle"

Mordpalast || JeongHo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin