Yemekleri yemişlerdi ve Chan,Seungmin'e karşı hiç şaşırmış,korkmuş ya da iğrenmiş bir şekilde bakmamıştı ya da konuşmamıştı.Bu Seungmin'i bir nevze rahatlatıyordu.
Kolay değildi her gün iğrenç ve korkunç bulduğu bir yüzle uyanmak. günlerini, aylarını, yıllarını geçirmişti bu yüzle ve geçirmeye de devam ediyordu.İlk başta maske takma zorunluluğu hissetmemişti,ama korkusu vardı elbet..
Korkusu haklı çıkmıştı.
Dayanamayarak sabah kahvaltı bile yapmadan yetimhaneden çıkıp tek tük devletin sağladığı yardımlarla bir maske almıştı.Simsiyahtı ve yüzünü kaplıyordu.Simsiyah olsun istedi çünkü siyah boşluktu.Diğer renklere istifaden siyaha bakarken istediğinizi görebilirdiniz.Bir mutluluğu veya hüznü hissettirmiyordu.Sadece siz ne görmek isterseniz onu hissediyordunuz.
Seungmin siyahın kendisini kamufle edeceğini bunun sayesinde kimsenin artık ona zorbalık yapamayacağını düşündü ve aldı.Öyle olmadı belki ama hafiflemişti biraz daha.O zaman anladı ki ne kadar görünmezse,ne kadar konuşmazsa,bir robot gibi yaşarsa kimse onu görmeyecekti.İki takılır geçerlerdi.Dövülmeyecekti.
Şimdi odasındaydı pencere açık içeriye hafif bir rüzgar uğruyor,Seungmin'in saçlarını okşuyordu.Pencereye kendini yaslayarak aşşağıyı izlemeye başladı.Diğerleri aşşağıya ineceklerini söylemiş ve Seungmin'i de çağırmışlardı.Seungmin banyoya gireceğini söyleyerek reddetmişti ancak banyoya girmeyecekti sadece inmek istemiyordu.Onun yerine arkadaşlarını izlemeyi tercih etmişti.Bir gün daha bitiyor gökyüzü koyu mavinin iki alt tonunda görünüyordu.Güneş neredeyse batmıştı.
Uzun eşşek oynuyorlardı.Hoş,Hyunjin uzun eşşek bahanesi ile Minho'nun üstüne çıkmış poposunu şaplaklıyordu.Hyunjin'in Minho'dan hoşlandığını sadece Seungmin ve Jisung biliyordu.
Arkadan yan odada kalan çocuklardan biri en arkadaki Jeongin'i ittirdiğinde hepsi yıkılmıştı ve küfür ediyorlardı.Seungmin bu durumu komik bulup güldü.
"Güldüğünü duymak güzel"
Bir anda gülüşü solmuş şaşkınlıkla arkasını dönünce Chan'ı görmüş ve boş boş ne yapacağını bilemeyerek ona bakmaya başladı.Chan ise ona gamzeleri gözükür bir şekilde gülümsüyordu.Tatlıydı.
"Ah korkutmak istememiştim üzgünüm.Aşşağıya gelmek ister misin? Burda durduğundan daha eğlenceli"
"Bilemiyorum.Gelmek istiyorum ancak" lafını devam ettirmeyerek bir kolunu diğer kolunun üzerine koymuş kararsız bir şekilde bakıyordu.
Chan,Seungmin'in yanına ilerleyip önünde durdu ve omuzlarından tuttu.
"Seungmin eğer gelmek istiyorsan gelmelisin birşey olmayacak yanında biz varız değil mi?" Omzunu sıvazlayıp devam etti. "Söz veriyorum ha?"
Seungmin birkaç saniye Chan'ın gözlerine bakıp kafasıyla onayladı.Chan gülümseyip Seungmin'in koluna girdi ve kapıya doğru giderken bir an durdu.
"Seungmin bekle bir dakika"
Diyerek kendine ait komodinin alt çekmecisini açıp biraz karıştırdı ve içinden üzerinde beyaz bir hilal olan kolyeyi eline aldı.Seungmin'e doğru ilerleyip kolyeyi önünde sallandırdı.Seungmin n'apmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.
"Bunu ninem bana almıştı benim için en değerli şeylerden biri.Şans getireceğini söylemişti.Bende dolunay olanı var." Kazağının yakasını biraz aşşağı çekip kolyeyi gösterdi. "Hilal olanı sana vermek istiyorum.Senin içinde şans getirir belki."
"Gerçekten bana mı veriyorsun bu değerli kolyeli?"
"Evet.Dönde takayım"
Seungmin yavaşça arkasını döndü ve Chan'ın kolyeyi takmasını bekledi.Chan'ın ellerini hissedince ellerinin sımsıcak olduğunu farketti ve gözlerini kapattı.Buz gibi tenine sadece bir sıcak dokunuşuyla titremişti.
Chan kolyeyi taktığında teşekkür edip bunu hiç çıkarmayacağını söyledi ve birlikte aşşağı inmeye başladılar.
"Teşekkür ederim."
"Söylemiştin ya zaten."
"Hayır kolye için değil.Onun içinde teşekkür ederim ama çabaladığın için teşekkür etmek istedim.Sayende iyi hissediyorum."
Chan tekrar gülümsedi.Hep gülümsüyordu ve Seungmin bundan gayet memnundu.Ama üzülüyordu böyle biri bu yeri haketmiyor diye düşünüyordu.Birden bire birinin gelip ona bu kadar iyi hissettirmesi ve bir dokunuşuyla içini titretmesi Seungmin'in hoşuna gidiyor ancak garip hissettiriyordu da.
Bahçeye indiklerinde diğerlerini gördüler.Uzun eşşekteki düşüş sonrası oturmuş konuşuyorlardı.Ve gelenleri gördüklerinde gülümseyip buraya gelmeleri için elini sallamıştı Jisung.
"Seungmin bey sizi hangi rüzgarlar attı buraya?"
"Annen"
"Annem yok"
"Biliyorum"
"Orospu çocuğu"
Changbin ile Seungmin arasında geçen bu tür konuşmalar onlar için normaldi.Changbin kötü niyetle yapmadığını biliyordu ve açıkçası onu kötü hissettirmiyordu.Zaten annesi hiç olmamıştı bir şey hissettirmiyordu bu yüzden.
"Lauballiği kesin de beni dinleyin"
"Jeongin eğer konuştuğun dayılardan bahsedersen kelleni alırım"
"Kırıcısın"
Hyunjin:
"Felix haklı.En son gördüğüm yamuk kıllı sosis yüzünden üç gündür uyuyamıyorum"Jeongin:
"Para yemesini biliyorsunuz ama çirkef herifler"Hyunjin:
"Tamam birşey demedik aman"Bangchan:
"Ben ciddi birşey diyeceğim"Jisung:
"Çüş bangchan ciddi olacak bir dakika susun"Chan:
"Kaçalım"Hepsi:
"Ne?"Chan:
"Ne ne? Kaçalım yetimhaneden."Minho:
"Ne bok yiyeceğiz dışarıda"Chan:
"Dayı dolandırırız"Jeongin:
"İşe yarıyor bu arada geçen 2 bin won aldım hâlâ saklıyorum yani kimse de farketmedi amk"Changbin:
"Ha sen şu giyinme dolabının altındaki +18 derginin içine sıkıştırılan iki bin wonu mu diyorsun?"Jeongin:
"Sen..şaka yapıyorsun değil mi? Naptın parama?!"Changbin:
"Azıcık aldım sadece minnacık gerisi duruyor yemin ederim"Minho:
"Arkadaşlar konsantre olun sikerim"Hyunjin:
"Olur"Minho:
"Kes"Hyunjin:
"Tamam"Chan:
"Beni bir dinleyin.İyi para var bu işte burda kalmak yerine gidip heyecan verici şeyler yapsak? Hayatımız çok kısa ve ben bu iğrenç heryerinden hamam böceği ve fare çıkan bir yerde kalmak istemiyorum"Jeongin:
"Bende""Bizde"
Felix:
"Dayı dolandırma olmasada..Dedemi öldürürsek çok iyi yaşarız.Adam servetini üzerime yapacağını söyledi ve çok yaşlı zaten.Yani orta gelirli bir adam ancak biriktirdiği şeyler var.Ordan da çalışır eder hallederiz ha?"Jisung:
"Senin kafa uçuk"Felix:
"Sus bir amk"Seungmin:
"Bilemiyorum..belki de burada kalmalıyız bu çok tehlikeli."Hyunjin:
"Oğlum kendine gel burada kalıp ne yapacaksın? Birşeylere başlamamız gerekmez mi artık? Hergün aynı şeyler"Seungmin kafasını salladı.
Chan:
"Bu gece gidelim."Knk oku bir olmezsin;
Bu bolum bek sinmedi icime usendim ama atiyorum ii okumalar
Birde bu bolumden sonra ters köşe geliyo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
maske?-SeungChan
Fanfiction"Şu çocuk neden maske takıyor? korona biteli çok olmadı mı amk?"