Ask-i Sevki

ask-i sevki'de okulun ilk gunu

~osman

sabahin erken saatleriydi. yine okula gitmek icin otobuse binmistim. otobus okulun tam onunde durdugunda okula bakip derince bir ic cektim. 10. sinif olmustum ve ilk gunumdu. sinifimin oldugu siraya gectim ve yan siramda adeta cennetten duamus bir melek gordum. nutkum tutuldu. aptal aptal sirittim ona bakarak. gozlerine baktikca kalbim sizliyordu. aman tanrim hayallerimin kizi oydu.

yanimdaki gerizekali selimi durttum. onu gostererek "hayallerimin kizi o ne yapip ne edip o kizla evlenmem lazim" dedim. yanda marulla kerim de tepkisizce bizi dinliyorlardi. selim kizi suzdu ve o an suratina yumrugumu gecirmek istedim. o kiz benimdi ve onu bu sekilde suzemezdi. sinirlendigimi belli etmek icin sinirli adimlarla uzaklastim onlarin yanindan. az sonra zil calmisti. kizin hangi sinifta oldugunu bilmiyordum ama benden kucuk bir sinifti. o yuzden 9larin oldugu koridorda beklemeye basladim. iceri hic tanimadigim insanlar giriyor ve onu her bulamadigimda hayal kirikligina ugruyordum. tam vazgecicektim ki onu gordum. koridorun basindaydi. urkek bakiyordu etrafina.

kucuk adimlarla sinifina girdi. F subesinde okuyordu. acilen ismini ogrenmeliydim. bu kiz ne olursa olsun benim olmaliydi. salak selim mafya grubumuzun basiydi ve isterse o kizin tcsine kadar bulabilirdi. bu yuzden gidip gerizekaliya derdimi anlattim. tam o anda hoca geldi ve yerlerimize oturmak zorunda kaldik. halledicem demisti ama onun adini hemen ogrenmek istiyordum. ona dair her seyi... 40 dakika cehennem gibi gecicekti ama sabredip beklemeliydim. onu dusunmeden duramiyordum, ah gozleri cok guzeldi. onda ilk dikkatimi ceken seydi gozleri. her gozlerimi kapattigimda onumde beliriyordu. ilk goruste aska inanmazdim aslinda. ama bu kiz farkliydi. aradigim bir sey onda vardi sanki. watty kizi havasi vardi ve ah tanrim ben buna bayiliyordum.

derken zaman gecmis ve zil calmisti. zil caldigi an hayallerimden siyrilip salak selimin yanina uctum. kizin adini derste telepati yoluyla bulmustu. cidden inanilmaz bir cocuktu. ne kadar salak olsa da onu sev-miyordum.(malsf yazar olarak elim varmadi o kelimeye) neyse ismi, defneydi. defne, ne kadar da buyulu bir isim. cok severdim defne ismini. bana ismimi veren ebemin ismiydi. bu beni mutlu etmisti. sanirim onu diger kizlardan farkli kilan sey tam olarak buydu. ebeme cok deger verirdim. o yuzden sevdigim ve evlenecegim kizin adinin da onunla ayni olmasini istiyordum. aradigim kiz iste tam da bu yuzden oydu. mafya surusundeki herkesi toplayip bir toplanti duzenlemeye karar verdim.
toplantida herkese ondan bahsettim. artik surudeki herkesin ondan haberi vardi. bu benim icin iyi bir seydi. cunku surude cok onemli bir kuralimiz vardi. bir kisinin yavsadigi kiza suruden birisi yavsarsa atilirdi. bunu herkes cok iyi biliyordu. hasmetlimin gul yuzunu teneffuslerde bizimkilere gosterdim. hepsi onaylayici tepkiler verirken selim garip davraniyordu. bu zamana kadar onu hic boyle gormemistim. ama umrumda degildi. gebersin oc. neyse iste resmen asik olmustum. her teneffus sirf onu gorebilmek icin peteklere gotumu dayiyor, cayir cayir yanmasina izin veriyordum. havali duruslar atmaya calisiyordum ama onu gordugumde asla ciddi kalamadigimdan gulumsuyordum.
selim gulerken mala benzedigimi soylemisti. ama o gulmeden de bunu basarabiliyordu. neyse, defnenin yaninda bir kiz vardi ve okulun ilk gununden beri onunla geziyordu. hasmetli biriydi acikcasi. kurt bakislari vardi. ama bizim gruba uymuyordu cunku kiz gaydi. selim bunu da telepatik gucleriyle hissetmisti. kiz bize kotu bakiyordu. galiba o da defneye asikti. al basina belayi iste amk. bir gun defnemsiz disari cikmis ve bizim oldugumuz yere dogru sinirle geldigini gormustuk. odumuz bokuma karisti. sonra arkamdan mal selim atladi. bi' sorun mu var der gibi bakiyoedu. kiz daha aralarinda saliselik bir bakisma bile gecmeden selimin agzina yumrugu yapistirdi ve saclarini cekmeye basladi. valla hic tutmaya kendimi yoramadim. hakediyodu da gerizekali.

selimi yerden yere suruklerken bi anda gozleri bana kaydi. adeta ates fiskiriyordu gozlerinden. yuzume tukurdu ve dunyada gordugum en kalin sesle (felix'nkiyle yarisir) "defne benim yoksa olursunuz" dedi. bir sey diyemedim. yavasca gozleri pantolonuma kaydi ve anirmaya basladi. altima isemistim. ezik diye anirip sinifina geri dondu. selimin dagilmis suratina baktim. saclarindan tutup tuvalete surukledim. ilk once cisli pantolonumu cikardim ve yari baygin olan seliminkisiyle degistirdim. avanak guzel dayak yemisti ama o bana yetmezdi. onu tuvalete hali misali gibi serdim. bi tekme de ben attim. sirf selime dayak attigi icin sevmistim bu kizi. tamam asik oldugum kiza asik olabilirdi ama bu onu sevmemem icin engel degildi.

hasmetliydi sonucta. tam tuvaletten ciktigimda onu gordum. yine o hasmetli vardi yaninda. beni gordugu gibi kaslarini catmis kotu bakislar atmisti. ama ben gulumsedim. buyuk ninemin cok guzel bir lafi vardir "gul, her boka gul" ben de hayatimda bunu uyguluyorum hep. arkalarindan takip ettim bi sure. arkadan daha guzeldi defnem. her tarafina hayrandim. gidip askimi ilan etsem cok mu hizli olur diye dusundum. hayir, hayir edicekcem evlenme teklifi falan etmeliydim kurudan bi aski ilanla olmazdi bu isler. takip ettigimi defnemin yanindaki hasmetli fark etmisti. o kizdan korktugumdan sinifimin yanindaki gotumu yakan petege geri dondum. mal mal bekliyordum ordan gecsin diye. dolanma stratejilerini cozmustum.

cok da zor olmamisti. okulu bildigin her teneffus tavaf ediyorlardi. iste peteklere gotumu dayamis hasmetlimi beklerken cisli pantolonumla sinirle bana yaklasan selimi gordum. cok komikti. ama her an o sikspeklerinin arasinda beni ezebilirdi. o yuzden kosarak geyigimin yanina gittim. (yazar geyigi seviyor cunku harry styles dinleyen taste sahibi biri) bu cocugun hakkindan sadece geyik gelebilirdi. gittim yavru kediler gibi geyigimin arkasina saklandim. geyigin arkasina saklandigim gibi yok oldum zaten. sinifa geldiginde goremedi beni avanak. zaten gorse de geyigim bana bir sey yapmasina izin vermezdi. canim geyigim😍😍