1.BÖLÜM

48 2 0
                                    

Kaptanoğlu yalısının oğlu,soylu olduğu kadar alçak gönüllü görkemli büyük yemek salonunda bütün aile bir araya gelmişlerdi.Beraberce yenilecek yemeğin yanı sıra buram buram tüten özlemlerini gidereceklerdi.

Silah Patlamıyor.Hala bana dik dik bakıyordu ama hereket etmiyordu.Açıkçası bunun sebebini bende anlayamamıştım.Neden beni vurmuyor?Kalbi avcumun altında gümlüyor,benim kalbimse sıkışıyor.O bir Uyumsuz,Simülasyona karşı koyabilir.Herhangi bir simülasyona direnme gücü var.
"Tobias diyorum" diyorum."Bu benim"
Bir adım öne atıp kollarımo ona doluyorum.Bütün vücudu kasılıyor.Kalp atışları hızlanıyor.Kalbini yanağımda hissedebiliyorum.Kalbi yanağımda atıyor.Tabanca,gürültüyle yere düşüyor.Tobias omuzlarımı kavrıyor sertçe kavradığı için parmakları yarama batıyor.Geri çekildiğinde acıdan bağırıyorum.Belki de beni daha korkunç bir şekilde öldürmeye niyetli.
"Tris" diyor ve o zaman uyandığını anlıyorum.Dudaklarını dudaklarıma yapıştırıyor.Kollarını belime dolayıp beni havaya kaldırıyor,kucağına yaslayıp sırtımı okşuyor.Yüzü ve boynu terden sırılsıklam,bütün vücüdu titriyor.Ve,ben omzumdaki korkunç sancıya rağmen umursamıyorum,aldırmıyorum,hiçbir şey umrumda değil.
Beni yere bırakıp gözlerini üzerime dikiyor.Parmaklarıyla alnımı,kaşlarımı,yanaklarımı,dududaklarımı yokluyor.
Hıçkırık,iç çekiş ve inleme karışımı bir ses çıkardıktan sonra beni tekrar öpüyor.Gözleri doluyor.Tobias'ın ağladığını göreceğim hiç aklıma gelmezdi.İçim sızlıyor.
Alnımı göğsüne gömüp ağlamaya başlıyorum.Başımın zonklaması ve omzumdaki ağrı geri geldiğinde,bedenimin iki kat ağırlaştığını hissediyorum.Ona doğru yalpalandığımda beni tutuyor.
"Bunu nasıl yaptın?"diye soruyorum
"Bilmiyorum" diyor."Sadece sesini duydum"
Birkaç saniye sonra, neden buraya geldiğimi hatırlıyorum.Geri çekilip elimin tersiyle yanaklarımı siliyorum ve ekrana dmnüyorum.Çeşmeyi gösteren ekrana dönüyorum.Ben orada durmuş Cesurluk haklında atıp tutarken Tobias'ın paranoyakça davrandığını düşünmüştüm.Sürekli çeşmenin arkasındaki duvara bakmıştı.Şimdi nedenini anlayabiliyorum.Kamera varmış.

Bir süre öylece dururken Tobias'ın aklından geçeni bildiğimi düşünüyorum.Çünkü ben de onunla aynı şeyi düşünüyorum: Böylesi küçük birşey, bu kadar insanı nasıl kontrol edebilir?
"Simülasyonu ben mi çalıştırıyordum?" diye soruyor.
"Başında beklemek dışında birşey yaptın mı bilmiyorum"diyorum."Kodlamalar tamamlanmış durumda.Nasıl olduğu hakkında hiç fikrim yok ama Jean programı,kendini geliştirecek şekilde tasarlamış"
Ekranlardan birindeki hareketlenmeyle birlikte başımı çevirdiğimde,ağabeyim Marcus ve Peter'in binanın girişinde durduklarını görüyorum.Etraflarını simsiyah giyibmiş silahlı cesurluk askerleri sarmış.
"Tobias" diyorum hemen."Şimdi"

Bilgisayar ekranının başına koşup parmağıyla birkaç kez dokunuyor.Ne yaptığına bakmıyorum.Tek görebildiğim ağabeyim.Ona verdiğim silahı,her anateşleyebilirmiş gibi doğrultmuş.Dudağımı ısırıyorum.Ateş etme Tobias ekraba birkaç kez daha dokunuyor,bana anlamsız gelen birkaç kelime yazıyor."Ateş etme lütfen"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÖLENE DEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin