''Dolunay kalk hadi kızım ''
''Anne bugün gitmesem olmaz mi''
''Gitmek için can atıyordun ya kızım ''
''Anne korkuyorum ''
''Korkma küçük cadım her zaman yanındayız biz babanla''dedi öpücük atıp kapıyı kapatırken ''5 dakikan var dedi kapıyı kapatıp gitti.
''Tamam Anne''dedim sadece yinede korkuyorum işte,
Matematik seviyorum , kampa gitmekte istiyordum bir haftadır gördüğüm kabuslar herseyden korkar yapmıştı.
Annem'e nasıl derdim kabuslarım'dan dolayı korkuyorum diye ,düşüncelerimden kurtulup yataktan kalkıp banyoya girdim duş alıp akşamdan hazırladığım eşyalarımı giyip valizimi alıp kahvaltıya indim ,herzamanki gibi babam yeşil gözlerini bana bakıp gülümsedi yanına gidip yanağından kocaman öptüm
''Günaydın babacığım ''
''Günaydın prensesim ''
''Bize Günaydın yok mu?
''Küçük cadım''.
''Günaydın annelerin en güzeli '' annem bana hep küçük cadım derdi hep ,bilmiyorum ama bana tuhaf geliyor hep böyle demesi
''Günaydın küçük cadım ''
''Hadi otur Albert gelir şimdi seni almaya aç çıkma yola prensesim
Kafamı aşağı yukarı sallayıp babama oturdum masaya, içimde tuhaf bir hissi vardı ya korktuğum için yada ailemden iki hafta ayrıldığım için bilmiyorum ama kötü birsey olacakmış gibi sanki,Babam halimi anlamış olucakki
''Ne oldu prensesim''
''Birsey olmadi babacığım ''dedim diyemedim babama korkuyorum diye göndermezdi beni kampa çok istiyorum istiyorum gitmek kabus gördüm diye gitmemezlik yapamam benim geleceğim için gerekli birsey aslında.
Tamda düşüncelerimden ayıran beni kapı sesi oldu, Albert gelmişti ve kampa gitme zamanı geldi.
Annemden önce babam sarıldı
''Orda kendine dikkat et prensesim''dedi babam
''Bu kolyeyi boynundan çıkarma küçük cadım benim '' üstünde dolunayın etrafına sarılı yeşil sarmaşık olan bir kolye verdi annem kolye çok güzeldi.
''Tamam annem ''
''Sizi çok seviyorum ''dedim aslında daha fazla konuşursam ağlardım annem ve babam üzülürdü ben kıyamam onlara ,ikiside aynı anda ''bizde seni çok seviyoruz''dedilerYola çıkalı 1 saat oldu uzun yol sevmiyorum git git bitmiyor, hâlâ annemle babamı düşünüyorum çok tedirgin yolladılar kapma Albert ile birsey konuştu annem ben arabaya geçince çok ciddi duyordu üçüde sanki birsey olacakmış gibi beni uzak tutuyorlar , Albert arabaya binince el salladım aileme sonra arkadaşıma dönüp
''Birşey mi oluyor ''diye sordum
''Hayır canim''
''Ailem niye okadar ciddi konuşuyordu''dedim Albert ilk önce bana baktı birsey anlayıp anlamadığımı kontrol ediyor gibiydi
''Sana öyle gelmiş canım ''dedi
Bir saattir ikimizdende çıt çıkmıyordu bu durum sinirime dokunuyordu eğlenceli arkadaşımın yerine sinirli birisi gelmişti sanki, her önüne geçen arabaya küfür ediyordu. Uyumak en iyisi diye düşündüm daha 2 saatlık yolumuz vardı.''Uyan uyuyan çirkin hadi geldik '' dedi uykulu gözlerimle etrafıma bakındım çok güzel bir yerdi burası ama matematik kampı olamayacak kadar güzeldi burası, Albertin dediği şeyi bile unuttum ağaç evler vardı bir sürü üstünde numaralar vardı benimki 4 numaraydı Albert in ise 6
''Çok güzel burası''dedim sonra
''Ve ben çirkin değilim tipsiz keçi''diye ekledim
İçimden bir ürperti geçti birisi beni izliyormuş hissine kapıldım Albert anlamış olucakki ''iyimisin ''diye sordu başıma sallamakla yetindim sadece telaş yapmasını istemiyorum .
Yine his bu sefer farklı bana bakan kişi görüyordum karşımda siyah gözleri,gözleriyle uyumlu saçları ve kıyafetleri vardı nerden bilebilirdim ki herseyin başlangıçı olucanı.İlk hikayem yanlışlarım olduysa affedin beni ❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK CADIM
Mistério / SuspenseÖmür dediğin nedir ki bir varız bir yokuz , Yalanlar çevrili bir hayatınız olursa , ölmek isterseniz ben çok denedim ölmek ama başarılı olamadım hiç, beni hep kurtaran Albert oldu. Şimdi beni merak ediyorsunuz ben dolunay petek