4444

•Giriş•

Yıl: 4444

21. Yüzyılda insanlığın neredeyse kökünü kurutan ve o zamanlarda zaten beklenen 3. Dünya savaşı patlak verdi

Nükleer silahlar, atom bombaları ve insanlığı tehdit eden bir çok biyolojik silah...

Kalan nüfusuyla dünya binlerce yıl geriye, neredeyse taş devrine döndü diyebiliriz. Fakat artık insanlar tecrübeliydiler. Yine de teçhizat olmadan maden çıkarmaları, seri üretimle sanayi devrimine ulaşmaları ve nüfuslarını en azından 4 milyara çıkarmaları yüzyıllar aldı.

Yayılan onca radyasyonla birlikte birçok kimyasal madde insan kalıtımında birçok mutasyona sebebiyet verdi. Belki de binlerce yıldır insanlığın en çok kortuğu şey yaşandı... Farklı yaratıklar

45. Yüzyıl'da fantastik olarak tanımlanan 5 farklı ırk evrimleşti. Bunlar:
Deniz halkı, Periler, Büyücüler/Cadılar, Elfler ve Vampirler.

VAMPİRLER

Vampirler en hırçın ve asi ırk olarak bilinirler. Asla diğer ırklarla muhatap olmuyorlar. Bir vampiri rahatsız etmek hayatınızda yapabileceğiniz en kötü ve en son şey olabilir.

Vampirler ilk başta o efsanelerdeki gibi gerçekten de güneş ışığına dayanamıyorlardı. Bu yüzden de atalarının çoğu evrimleşmeleri tamamlanamadan ölmüştür. Fakat evrim tamamlandığında güneş ışığına karşı vücütlarında bir antikor üretmeyi başardılar. Fakat öldürücü olmasa bile yine de vampirler geceleri severler...

Vampirler bilinen ilk evrimleşen ırktır. Vampirlerle ilgili bir sorun ise ölümsüz olmasalar bile çok uzun yıllar yaşamaları. Kraliçelerinin 2500 yaşında olduğu söylenir.

Vampirler 45. yüzyılda soğuk ve gecelerin her zaman uzun olduğu Eski Rusya bölgesindende hüküm sürmektedirler.
Vampir olmayan kimse burada hoş karşılanmaz.
Bu bölgeler Vampir Krallığının Kraliçesi olan gizemli, ve üstelik şaşırtıcı ama bir İngiliz olan Edith Quinn tarafından yönetilmektedir.

PERİLER

Periler dünyayı korumaya yeminli, iyi yürekli, saf ruhlu canlılar. Dünyanın dört bir yanına yayılmıştırlar desek abartmış olmayız herhalde. Dünyayı daha iyi bir yere getirmeye ve tekrar olası bir yıkımdan korumayı kendilerine görev edinmişlerdir.

İlk başta kanatları olmayan normal insanlara benziyorlardı ve varlıklarından kimse emin değildi. Yüzüne nur inmiş tabiri vardır ya, işte o söz misali bir anda perilerin yüzüne gerçekten nur inmiş diyebilirdiniz. Sonradan kocaman kanatları yüzyıl süren bir evrimle ortaya çıktı.

Dünyanın dört bir yanına yayılmışlardır desem de 45. yüzyılda periler topraklarını 21. yüzyıla göre daha verimli, barışçıl ve özgür bir hale getirdikleri Güney Amerika Kıtasında yoğunluktadırlar.

Periler, Periülkesinin (Fairyland) Kraliçesi Eski Arjantin kökenli güzeller güzeli Valentina Ciel tarafından yönetilmektedir. Her krallık ve yönetimle iyi ilişkilere sahiptir (Vampirleri dışarıda tuttuğumu belirtmeliyim.)

DENİZ HALKI

Okyanusların hakimi Deniz halkı ise aslında tam olarak insanlardan evrimleşti denilebilir mi emin değilim. Ayrıca bu evrimin 3. Dünya savaşı ile ilgili olduğunu da sanmıyorum. Deniz kızları efsanelerinin tarih boyunca gerçek olup olmadıkları merak ediliyordu. Gizemli ve insanlığın en üstün çağı olan Bilgi Çağında bile okyanusların bir gizem olarak kalmasından dolayı bilemediğimiz pek çok şey yaşanmış olabilir.

Yüzyıllar önce daha korkutucu görünen deniz halkının evrimi tamamlanınca tam anlamıyla insanlardan tek farkının iki bacak yerine kuyruğa sahip olduklarını söyleyebiliriz

Yine de deniz halkı genel olarak barıştan taraftır. Yani deniz halkı her zaman sığınabileceğiniz kişilerle doludur, tabi eğer nefesinizi tutmakta iyiyseniz.

Deniz Halkı Pasifik Okyanusu'nun büyük bir bölümünü kaplayan Pasifik Krallığı Kralı olan İspanyol kökenli olduğu düşünülen Delmore Morgan tarafından yönetilmektedir. Şu sıralarda yaşının ilerlemesi ile tacını kızı Prenses Sabrina Morgan'a devredeceği dedikoduları krallığı sarsmış durumda...

ELFLER

Elfler hayatlarını doğa ile bütünleştirmiştir ve insanlardan fiziksel bir takım farklılık ve kabiliyetten başka pek farklılıkları yoktur.
İleri meditasyon, bitki bilimi ve üst elflerin zihin okumaya kadar giden bir takım özel yetenekleri vardır.
Elfler doğa ananın izinden giderek barışçıl bir hayat sürmeye özen gösterir ve doğa ananın içindeki her türlü yaratığa saygı duyarlar.

Elfler Güney Asya ve Avusturalya'yı içerisine alan Elf Medeniyetin'de yaşarlar.
Bu bölge Avustralya'lı, Medeniyet'in lideri Perla Hope tarafından yönetilmekte.

Bir gün yolunuz Elf Medeniyetin'e düşerse iç huzunuza kavuşacağınızı garanti ederim.

CADI VE BÜYÜCÜLER

Cadı ve Büyücüler... onlar kendi içlerinde bile çok farklılar ve karmaşıklar.

Periler ve elfler gibi birçok iksir ve büyü yeteneğine sahiptirler. Aralarında tarihe geçmiş hem çok büyük kahramanlar hem de büyük hainler vardır.

Onlar hakkında kesin yorum yapmak gerçekten çok zor. Genel olarak asi diyemeyeceğim gibi arkadaş canlısı da diyemeyeceğim. Galiba onların düşünce yapısını tanımlayacak olursam Bana dokunmayan yılan bin yaşasın sözünü kullanırdım.

Cadı ve Büyücüler Doğu ve Orta Avrupa ve Anadolu'yu içine alan Büyücülük İmparatorluğu'nda yaşarlar ve burası, gördüğünüzde biraz korkabileceğiniz belki de bazılarınızın saklanacak delik arayacakları kadar heybetli ve korkutucu gözüken Fransız İmparator Frederic Alerie himayesindedir.

İnsanlar ise tüm bu ırklar kendilerinden evrimleştiği için kendilerini üstün gören(ama aslında bir o kadar sıradan ve aciz olan), dünyanın hakimiyetini isteyen canlılardır. Yani iki bin yıldan fazla geçmesine rağmen insanoğlu hâlâ aynı insanoğlu ve bencilliklerinden hâlâ ödün vermiyorlar...

İnsanlar ise Kuzey Amerika, Kuzeybatı Avrupa (İsveç, Norveç, Finlandiya, İrlanda ve İngiltere) topraklarına sıkışıp kaldılar.
İnsanlık artık bir de milletlere ayrılacak kadar güçlü değildi ve diğer ırklara karşı birlik olma isteğindeydiler. Bu yüzden Birleşik İnsan Cumhuriyeti adında bir Cumhuriyetlik kurdular. Yöneticisi ise insanlık ortalaması üzerinde bir acizliğe ve aşağılık kompleksine sahip Amerikalı Aeric Clarlk'tır.

Bu kadar canlının barış içerisinde yaşayabilmesi için belli başlı kurallar belirlenmiş.
Bunlardan hikayemizi etkileyecek olan kurallardan bazıları şunlar:

1- Reşit olmayan (Reşitlik yaşı 21 olarak belirlenmiştir) hiçbir birey kendi bulunduğu bölgeden(Krallık, Medeniyet, İmparatorluk ve Ülke) dışarı çıkamaz.

2- Başka bir bölgeye giden bir birey herhangi bir suça bulaşırsa baş şüpheli statüsü alır ve haklı olsa dahi yargılanırken daha taraflı bir yargıya maruz kalır.( Örn: Bir insan Büyücülük İmparatorluğu'nda bir suç ile yargılanırsa, yargı büyük ölçüde Büyücüler tarafında olacaktır ve insanın serbest kalması epey bir zor olacaktır.)

3- Afrika kıtası ve Grönland adası tarafsız bölgeler olarak belirlenmiştir. Hiçbir ırk bu bölgelerde üstünlük talep edemez, örgütlenemez, veya yeni bir yönetim kuramaz. Burada işlenen herhangi bir suç tarafsız olarak yargıya sürülür.

Peki bu gibi kanunlar gerçekten gereğince uygulanacak ve mutlak barış sağlanacak mı dersiniz? Umalım ki öyle olsun yoksa bir yıkımı daha kaldırabileceğinden şüpheliyim.