EZİK.

-3-

Duştan çıktıktan sonra ertesi gün için telefonumu şarja taktım. Birlikte yaşadığım kuzenlerimin aksine ben yatarken telefonumu şarjda bırakmakta bir sakınca görmüyordum. Bu nedenle saçlarımı kuruttuktan sonra uyumak için ışığı kapattım. Ancak saniyesinde, oda mesaj gelen telefonumun ekranından yayılan ışıkla aydınlandı. Mesajın kayıtlı olmayan bir numaradan geldiğini gördüğüm zaman pek umursanan biri olmadığımdan dolayı tedirgin olmuştum.

Kimden: 05** *** ** **
'Rüyanda havuzdaki seksi halimi göreceğini biliyorum. Tatlı rüyalar, Ezik'

Çisel böyle bir mesaj atmayacağına göre mesaj Burhan'dandı. Numarasını rehbere kaydettikten sonra profil fotoğrafına bakmak için Whatsapp'a girdim. Her türlü fotoğrafı beklerdim ancak bir Golden yavrusuyla çimenlerde uzanan bir Burhan aklımın ucundan dahi geçmezdi. Onun bu halinin bende uyandırdığı şefkat ile ona mesaj atmaya karar verdim.

Kime: Burhan
'Golden yavrusu senin aksine ne kadar da tatlıymış öyle <3'

Son görülmem kapalı olduğu için onunkini de göremiyordum ancak mesaj iletilir iletilmez çevrimiçi oldu.

Kimden: Burhan
'Aslında diğer kızlar Aiden'ı severken sahibi kadar tatlı olduğunu söylüyorlar. Sahibinin ben olduğunu söylememe gerek yok herhalde ehheh ;)'

Kime: Burhan
'Diğer kızların aksine ben erkekler konusunda zevk sahibiyim yalnız ;)'

Onun cevap vermesini beklemeden köpeğinin adının dikkatimi çekmesi nedeniyle bir mesaj daha attım.

Kime: Burhan
'Köpeğinin adı olan Aiden'ın Beyond Two Souls'daki Aiden ile bir ilişkisi yoktur sanırım?'

Kimden: Burhan
'Beyond Two Souls mu dedin sen az önce? O oyunu bilen ilk kızsın :O'

Kime: Burhan
'Diğer kızlar gibi olmadığımı daha kaç kez söylemem gerekecek :/'

Kimden: Burhan
'Diğer kızlar gibi olmadığını zaten biliyordum :d'

Kimden: Burhan
'Bu arada sen celallenmeden söyleyeyim, bu bir iltifattı ;)'

Ben daha ilk mesajı idrak edemeden gelen ikinci mesaj nedeniyle yüzümde oluşan sırıtışa engel olamadım. Ne söyleyeceğimi bilmediğim için cevap vermemeye karar vermişken üçüncü bir mesaj daha geldi.

Kimden: Burhan
'Benim biraz işim var ;) Sana tatlı rüyalar, Ezik'

Son mesajı yüzümdeki sırıtışı silerken moralimin bozulduğunu anlamaması için onu alaya almaya karar verdim.

Kime: Burhan
'Uykum geldi, yatacağım diyemiyor da işim var diyor. Hah ;)'

Kimden: Burhan
'Ups. Yakalandım :d'

Yazacak başka bir şey bulamadığım için telefonumu uçak moduna alıp yattım.

Havuzda olanlardan ve mesajlaşmamızdan sonra Burhan'dan köşe bucak kaçtığım bir haftayı geride bırakmış, ertesi günün tatil olmasının sevinci ile okuldan gülümseyerek çıkmıştım. Okulun iki sokak ilerisindeki Huzur Kafe'de bir kahve içecek ve yeni aldığım romanı okuyacaktım, her hafta olduğu gibi. Ancak yolumu kesen araba nedeniyle tüm planlarım bozuldu. Burhan'ın arabasıydı. Koca bir hafta ondan kaçmayı başardıktan sonra haftanın en güzel günlerinden birinde onunla karşılaşmak her ne kadar midemde kelebekler uçmasına neden olsa da aynı zamanda da beni strese sokmuştu. Burhan'la yüz yüze geldiğimizde iyi şeyler olmadığı kesindi. Benim tarafımdaki camı açıp 'Atla hadi.' dediğinde ilk başta idrak edemesem de daha sonra arabayı binmemi istediğini anladım. Yine de ona tam olarak güvenemediğimden 'İlerideki kafede kitap okurken kahve içmeyi tercih ederim. Eğer istersen sen de bana katılabilirsin.' cevabını verdikten sonra kafeye doğru yürümeye devam ettim. Arkamdan geldiğini duyduğumda istemsizce gülümsedim. Kafeye girdiğimde her zaman oturduğum masada oturan iki kız durmama neden olmuştu. Arkamdan gelen Burhan ne olduğunu sorduğunda 'Her zaman sessiz olduğu için oraya otururdum ve dolu olabileceğine hiç ihtimal vermemiştim' şeklinde bir açıklama yaptım. Ben başka bir masaya geçecekken Burhan eliyle bir dakika diye işaret etti ve ben beklerken kızlarla konuşmaya gitti. Ne söylediğini duyamasam da kızların bana karşı kötü yönde değişen bakışları sebebiyle benim hoşuma gitmeyecek şeyler söylediğini anlayabilmiştim. Kızlar masadan kalkıp gittiğinde Burhan beni masaya doğru çağırdı.

Benim kitap okuma çabalarım ve Burhan'ın kitap okumamı engelleyip benimle konuşma çabalarıyla geçen iki saatin sonunda eve gitmek üzere masadan kalktım. Bunun üzerine Burhan hiç beklemediğim bir hareket yapıp beni eve bırakmayı teklif ettiğinde her ne kadar şaşırsam da itiraz etmedim. Burhan'la ne kadar çok vakit geçirirsem benim için o kadar iyiydi çünkü.

Güvenliğe hiç takılmadan siteye girdiğinde şaşırmadan edemedim. Hiçbir yönerge almadan oturduğum evin önüne geldiğinde şaşkınlığım iki katına katlanmıştı. Ona döndürdüğüm şaşkın bakışlarımı fark etmiş olacak ki 'Aynı sitede oturuyoruz. Biraz etrafına baksaydın beni farketmemiş olman mümkün olmazdı.' diye bir açıklama yaptı. Ancak bu açıklama beni tatmin etmediği için 'Peki hangi evde oturduğumu nereden biliyorsun?' diye sordum. 'Bizim okulun servisi sadece buraya uğruyor. Ve bu sitede tek servis kullanan sensin. Gerçi servisten kaydını aldırsan iyi olur, bundan sonra okula benimle gidip geleceksin, Ezik.' şeklinde verdiği yanıt beni ikileme düşürmüştü. Okula onunla gidip gelmek her ne kadar cazip olsa da bir hafta öncesine kadar benimle sadece dalga geçmek için konuşan birisine ne kadar güvenebileceğimden emin olamıyordum. O da bu ikilemi farketmiş olacak ki 'Merak etme seni yolda yemem.' diye takıldı. 'Eğer bunun iyi bir fikir olduğuna eminsen tamam, okula seninle gidip gelirim' dediğimde yüzünde samimi bir gülümseme oluştu. 'Harika o zaman. Pazartesi sabahı okula bu arabayla gideceksin' dedi. Ben arabadan iner inmez gideceğini düşündüğüm halde ben eve girene kadar beklemesi nedensizce beni mutlu etti. Okul kıyafetlerimden kurtulup pijamalarımı giydiğim sırada telefonum gelen mesajla titredi.

Kimden: Burhan
'Hayatımda ilk defa bu kadar keyifli bir biçimde kitap okudum ;)'

Kime: Burhan
'Kitap okumadın :/'

Kimden: Burhan
'Olsun. Yine de çok keyif aldım :d'

Kimden: Burhan
'Seni bizim gruptakilerin olduğu gruba almamda bir sakınca var mı? :)'

Kime: Burhan
'Beni aralarında isteyeceklerine ihtimal verdiğim pek söylenemez :/'

Kimden: Burhan
'Alırsam bunun doğruluğunu test edebiliriz. Ne dersin? ;)'

Kime: Burhan
'Pekala, nasıl istersen öyle olsun :)'

Beni kendi Whatsapp gruplarına alacağını düşünmesem de ben mesajı yolladığım an gruba alınmıştım. Grupta Burhan harici üç erkek ve Çisel harici bir kız vardı.

Ben: Uhm, merhaba ben Ekim :)
Enes: Merhaba, ben Enes
Cansu: Merhaba canım, Cansu ben de
Cenk: Selam, Cenk ben
Çisel: Gruba ne zamandan beri ezikleri alıyoruz Burhan?
Burhan: Sen alındığın günden beri ;)
Burhan: Ayrıca kimse Beyond Two Souls oynayan birine ezik diyemez
Ben: Dedi Beyond Two Souls oynayan birine ezik diyen kişi..
Burhan: Ben derim kızım, benden başkası diyemez ama B)
Enes: Ege nerede?
Cansu: Karı kız peşindedir, nerede olacak :/
Cenk: Adam işini biliyor :d
Cansu: Bu arada Burhan, Ekim'i yarınki partiye davet ettin mi?
Burhan: Önce bir tanışın istedim :d
Burhan: Yarın parti var Ekim
Ben: Evet, onu anladım
Burhan: Sen de benimle geliyorsun ;)
Ben: Gelmeyi düşünmüyorum :d
Burhan: Düşünüyor musun demedim, geliyorsun dedim :)
Çisel: Bizim ortamın ona uyacağını düşünmüyorum Burhan. Gelmese daha iyi olur :P
Enes: Ekim gelmezse senin düşürdüğün seviyeyi kim yukarı çıkaracak Çisel?
Çisel: Eğer öyle düşünüyorsanız gelmem Enes :'(
Burhan: Boş yapmayın.
Burhan: Yarın bu gruptaki herkes gelecek, o kadar.
Burhan: Çisel gelmese de olur :))

Gruptaki konuşma bittiğinde günün yorgunluğunu üzerimden atmak üzere kafamı yastığa koyar koymaz uyudum.