4. bölüm

16.7K 109 20
                                    

Sabah kalktığımda telefona baktım ve saat 6.45 di bugün baya erken kalkmıştı. Telefonu tam bırakıcakken bir bildirim geldi

Bora: günaydın bebeğim

Neden bana böyle davrandığını bilmiyorum ama bi yandan hoşuma gidiyor

Ben: günaydın bora

Yazdıktan sonra telefonu kapatıp banyoda rütin işlerimi halledip kıyafet seçtim. Bugün istemsizce güzel olmak istiyordum. Altıma mini bir etek üzerime uzun kollu crop hırka giymiştim. Hemen boy aynasından fotoğraf çektim

 Hemen boy aynasından fotoğraf çektim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bence yakışmıştı. Hemen bir şeyler atıştırıp yola çıktım. Okulun önüne geldiğimde Bora kapıda bekliyordu. Bana uzaktan bakıldığında sanki sinirlenmiş gibiydi. Ben yanına gitmeden o benim yanıma geldi. 'beni tahrik mi etmeye çalışıyorsun' diye ciddi bir şekilde sordu. Ben hemen atarlanıp 'ne alaka bugün böyle giyinmek istedim' dedim. Biraz düşündü ve 'o zaman derste bacağında bir el hissedersen korkma' dedi. Neydi bu şimdi çok fazla takmayıp yanından geçtim o sırada elifle berki konuşurken gördüm. Bence bunlar olmuştu ve bize söylemiyordu. Elifi yanıma çağırdım. 'sen ne karıştırıyorsun?' Diye atarlandım. Elif buruk bir sesle 'bir şey karıştırıyorum ama sanırım ben berkten hoşlanıyorum çok tatlı bi çocuk bunu dememi mi bekliyordun' dedi. Evet tam olarak da bunu demesini bekliyordum. Arada gülüşmeler oldu ve zilin çaldığını duyduk.

Sınıfa gelmiştik Bora benim sıranın yanında oturuyordu ve en arkadaydık. Önümüzde baya kalıplı kişiler olduğundan tahtayı zor görüyordum. Sırama geçtiğimde boranın gözleri sınıftan bir kızın üzerindeydi. Neye bakıyordu bu kadar dikkatli?.

+Bora

-Efendim

Efendim derken bile gözleri hâlâ o kızdaydı.Bişey demedim ama buna bozulmuştum.

Hoca geldi. Dersin bitmesine 15 dk kaldı fakat hala bora tek bir kelime etmemişti. Gözleri o kızdaydı artık dayanamadım üzerimde üşürüm diye mont vardı mont baya uzundu boranın o sözlerinden sonra önümü kapatmıştım. Montu çıkarttım ve tekrar yerime geçtim. Belki bu sayede dikkatini çekerim diye düşündüm. Ve öyle de oldu kulağıma 'üzerini git yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim' diye fısıldadı. Takmadım ve birşeyler karalıyomuş gibi yaptım. O sırada Bora o kızın yanına gitti. SAKİNİM SAKİNİM EVET GAYET İYİYİM. Ne yapmaya çalışıyordu anlam veremiyordum. Bora kızın bi yandan saçıyla oynuyor bi yandan gülüşüp sohbet ediyorlardı. Bende aldırmamış gibi yapıp kızların yanına gittim.

Zeynep: kanka noldu suratın bembeyaz olmuş

Buse:kanka ölüyor musun noldu lan

Elif: kanka son sözün ne

Asel(ben): kızlar yok bir şeyim abartmayın isterseniz

Buse: nasıl yok amk var bişey işte

Onlar konuşurken gözlerim boradaydı.

Elif: HAAA ben anladım ya eniştemiz mi üzdü

Asel(ben): ne eniştesi be neyden bahsediyorsun

Zeynep:kanka sakin bişey söylemedi kız

Buse:kız ne dediğini bilmiyor bakar mısın ne kadar sinirlenmiş bi lavaboya gidelim istersen

Asel(ben): hayır ne gerek var ben gayet iyiyim hem saçma sapan konuşmayın o benim hiçbir şeyim.

Elif: tamam tamam bişey demiyoruz hadi

Gerçekten o benim hiçbir şeyim miydi? Bu cümleyi söylerken kendimi çok kötü hissettim. Dayanamadım ve boranın yani bora ve o kızın yanına gittim. Evet ne diycektim şimdi hadi hadi bul bişey kızım

Asel(ben): şey konuşmanızı böldüm sanırım ama bora ben tahtayı oturduğum yerden göremiyorum senin yerinden görünüyor yer değiştirsem sorun olur mu ?

Bora:sorman bile hata git ne yapıyorsan yap.

Asel (ben): tamam

Terslemişti o an ağlamak istemiştim ama kendimi tuttum onun çantanı alıp kendi yerime koydum benim çantamı alıp onun yerine koydum ve oturdum bu sayede duvar tarafında olmuştum. Neden böyle yaptığımı bende bilmiyorum. Neyse ki zil bu düşüncelerimden kurtulmama sebep oldu. Kantine inip yiyicek birşeyler aldım. Kafetaryada yemek istemedim ve sınıfa çıktım sınıfta kimse yoktu tabi Bora hariç. Tek kelime etmeden boranın yanına yani yerime oturdum. Poğaçamı yedim ve çayımı içtim.

Çöpe doğru gitmek için yerimden kalktığımda belime bir el dolanmıştı. Ve çekmesiyle kendimi Boranın kucağında buldum. Beni kendine çekerek kulağıma
'kıskandın dimi' diye fısıldadı. Ben ise o an bunu bile düşünmüyordum. Kesin utangaçlıktan yanaklarım kızarmıştı. ' bora şuan napıyosun farkında mısın? ' diye sordum fakat o dediğimi umursamadan az önce dediğini tekrar dedi. 'kıskandın dimi o yüzden yanımıza gelip boş bir soru sordun'. 'hayır yani ne alakası var tahtayı şey oldu yani tahtayı göremiyordum öndekinden o yüzden baktım sneşn tarafında görünüyor o yüzden senden izin almak istedim yani başka bi-' cümlemi tamamlamadan dudağıma kapattı evet bunu yapmasaydı sanırım daha konuşucaktım. Hemen kendimi çektim evet hoşuma gitmişti fakat yeri değildi her an kapıdan biri girebilirdi. Onu kıskanmıştım dünkü hareketi hoşuma gitmişti. Onu ilk gördüğümde etkilenmiştim. Ama şuan hoşlanıyordum o yüzden bu hareketinden rahatsız olmamıştım.

+Bora sen çıldırdın mı ya kapıdan biri girse

-kapıdan biri girse sen benim şuan kucağımdasın bence öpüşmek sorun olmaz bebeğim

Evet kucağındaydım ve etek boyu kısalmıştı hemde baya kucağından çıkmak için hareket ettiğimde belimdeki eli ile kendine bastırdı. Sertliğini hissetmiştim. Fazla belli etmeden ve daha fazla tahrik olmadan

+Bora yapma

-noldu güzelim

+Zil çalıcak

- tamam hadi bu seferlik izin veriyorum kucağımdan çıkmana fakat 2. Sinde izin vermem

Geçiştirmek için kafamı salladım ve kucağından inip çöpümü attım. İlk teneffüs 20 dk bunun nedeni herkes bi uyansın yemek yesin diye bu yüzden zil geç çalmıştı. Yerime geçtim ve bora bana imalı imalı bir şekilde baktı. Bende gülümseyip önümü döndüm.

Hoca gelmişti bu ders boş bi ders olduğundan dinlemedim. Kafamı gömdüm. Biraz zaman geçtikten sonra bacağımda bir el hissettim. Hemen kafamı kaldırıp boraya baktım. Bora bana daha fazla yaklaştı. Boranın kulağına 'bora napıyorsun' diye fısıldadım. Elini çekmesini istemiyordum bu hoşuma gidiyordu onun her dokunuşu sesi iliklerime kadar işliyordu. Evet ben onu seviyordum ve her yaptığı bana kendine daha da aşık etmesinden başka bir şey yaptırmıyordu. 'bişey yapmıyorum asel' ilk defa adımı söylemişti. Ve adımın ne kadar güzel olduğunu o an anladım. Eli ilk önce dizimi sıktı daha sonrasında yukarı doğru çıktı bir kere daha sıktı biraz daha çıktığında eli eteğime gelmişti. Eteğimin altından biraz daha sıktı. O anda ben kendimi kaybetmiş bir şekildeydim. Kafamı koymuş onu izliyordum.o da beni izliyordu. Elini daha fazla ileri götürmedi  olduğu yerden parmaklarını hareket ettiriyordu.

***

Okul çıkışı bora yanıma geldi

- aşkım bu gece bana gelir misin konum atarım

+neden gelicem ?

- hani hoca grup ödevi vermişti sen tabi o sıra uyuyordun güzelim onun için

+Ah evet tamam gelirim saat kaçta?

-23.30 gibi gel

+Geç değil mi?

-tamam 23.00 da gel o zaman

+Of bora ne farkeder neyse tamam gelirim


Çetenin Kalbi {+18}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin