gündoğumunu izliyoruz beraber
esen rüzgarla birlikte tişörtünün eteklerinden tutup çıkarıyorum
sen sırtını dönerken teninde hissedeceğin boyaları düzenliyorum
elime aldığım fırçayı griye batırıyorum
fırçayı tamamıyla kaplayan boyayla birlikte sırtına ilk darbeyi vuruyorum
bu gri darbe ömrün boyunca omzuna yaslanabileceğin benim ruhum
huylandığından ağzından kaçan kıkırtılar eşliğinde omzuma yaslanan seni ekliyorum yanıma
boya değmemiş kısımları mavi ile dolduruyorum
mavimiz, hiçbir yere sığamadığımızdan uçsuz bucaksız denizimiz oluyor