"sizden bir ricam var efendim"
"efendim? hmm neymiş o bay bang?"
"bana şarkı söyle"
"yaa hayır başka bir şey iste"
"ne demek hayır?? kabul etmiyorum banane, şarkı söyle bana"
"burdan şöyle bir güzel uçarım size bay bang, sizde uçarsınız"
"kedilerin uçtuğunu da ilk defa duydum ya, benim kedime mi özel bu?"
"evet sizin kedinize özel, denemek ister misiniz bayım memnuniyetle gösteririm"
"yok kalsın güzelim sen bana şarkı söyle"
"ilk ve son olur ama söylersem anlaştık mı?"
"neredenmiş bu ilk acaba, uydurma oğlum"
"sen beni mi dinliyorsun banyoda!? ayıp ayıp terbiyesiz adam"
"kulağım işitiyor ne yapayım 'dinleme lan' mı diyeyim"
"hem sesinin ne kadar güzel olduğundan haberin var mı senin? duyabilmek için ömrümü veririm"
"chan sus daha fazla aşık olamam, kalbime zarar, artık kaldıramıyor"
chan küçüğünün kalbindeki elini tutup üstüne öpücük kondurdu ve tekrar göğsüne çekti minhoyu
"hadi hazırım ben söyleyebilirsin"
"bende hazır olayım mı"
"e bi' zahmet"
'cause i can't be without you
i'll be there when you need me most
i'll be there if you're ever alone
together, we can grow old
i can't leave you
i can't leave you, no'ben angst yazmadim he
bitti bu arada