Bölüm 4

16 0 0
                                    

Okuyan herkese teşekkür ederim beğenirsiniz ve yorum yaparsanız sevinirim. Multi Cemre Ayrıca Özür dilerim sınav haftasindayim zar zor yazıyorum

Zil çaldığı zaman hemen koşarcasına sınıfa gittik Cemre Can ve ben. Çünkü ders.fendi
Fen hocası Aziz Hoca olunca insan böyle tırsıyor işte. Sınıfa gittiğimizde allahtan hoca gelmemişti. Ama gelmeyen tek hoca değildi , sınıftaki kimse yoktu. Can gidip programa baktığı zaman bugün bizim laboratuvar günü olduğunu öğrendik. Hemen bir oh çektik. Çünkü ders Beril Hocanındı. Ohh Be bu kadın bize kızmayacaktı sadece sevimli gülümsemesi ile uyarırdı.

Fazlada geç kalmak istemiyorum. Çünkü onun Bu huyunu kullanmak gibi olur ki bu da hiç hoş olmaz. Hemen zemin katta indik. Çünkü Laboratuvarlar oradaydı. Oradaki dolaplardan hocanın bize sene başında aldırdığı genel laboratuvar setini alarak eşleri ogrenmeye gittik.

Furkan - Ufuk
Çağla - Serkan
Cemre - Helin o sırada bir ooooowwwww nnnoooo sesi gelir ve biz Cemre ye döneriz ki o da kızardığını fark edip içeri sınıfa geçti biz bakmaya devam ediyorduk

Selen - Derin
Delfin - can ben ise şimdi sevinç çığlıkları ata bilirdim ama kendimi tuttum ve çığlık tan eser yoktu . Ben saçımı toplarken sınıfa doğru ilerliyorduk. Bu durumdan o da hoşnut olacak ki o her zamanki harika gülüşünü yaptı. Off o nasıl dış yaaa allahım.

Sınıfa girdiniz zaman sınıfta Beril hoca yoktu . Arkamdan ani bir ses ile irkildim. Bu Aziz Hocaydı. Cemre de bizim gibi hareketsizlik. Aziz Hoca

- Nerdeydiniz ?

- III şey ...

-ney ?

O anda Can araya girerek revire yedik dedi ve dün maçta olan yarayı gösterdi. Ve yine aziz hoca anirarak

- Kendin niye gitmedin oğlum

- Yürürken canım aciyodu kızlarda yardım etti O yüzden

Hoca inanmış olmalı ki yerimiz gelmemiş izin verdi. Konu asitlerdi. Ben tabi çok heyecanlıyım ellerim titriyordu. Can in gözleri içinde kaybolmuştum. Bi anda bağırma sesi ile irkildim .


Ama bu sefer bağıran aziz hoca değildi. Bu seferki Can di . Ne can miydi ? Benim yüzümden olmuştu elimdeki ni canın üzerine dokmustum ve tişörtü bile delinmişti. Canı çık acıyo olmalıydı . Off ben ne kadar malım. Kendime engel olamamıştım. Gözümden yaşlar geliyordu . Bi taraftan can ve Cemre beni teslim etmeye çalışırken bir taraftan aziz hoca bana bağırıyordu. Malım ben mal. Koşarak sınıftan çıktım . Merdivenlerden hızla çıkarak Cemre ve benim ara bi takıldığımiz okulun en sessiz yerine gittim. Hala ağlıyordum. Camdan baktığımda gelen ambulansı görebiliyordum. Has......
O kadar kötü mü olmuştu . Daha çok ağlama başlamıştım . Kendimden nefret ediyordum . Bi anda Cemre yanında belirdi. Hiç bir şey söylemeden kolundan çekmeye başladı . Ben de hala ağlayarak ne var diyip duruyodum. Sonra onun çağırdığı taksiyle hastaneye gittik . Tabi giderken de taksicinin kafasını şisirdik . Adam zaten beni görünce gerilmisti.


Hastaneye gittiğimde koşarak canın yanına gittik . Ben hemen ona sarıldım. Tabi yaralarını unutmuşum. Bir ah sesiyle irkildim . Tekrar Özür dileyerek yasalarına baktım . Ardından da can a . O da bana bakıyor gülümsüyordu. Gülen tek biz değildik Cemre de gülüyordu hemde imali imali.

Kırmızı Atlı SırdaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin