BÖLÜM 5~

2.6K 132 121
                                    

Bütün bu yaptıklarına anlam veremiyordum amacı neydi? Kendimi tutamayarak içimdeki öfkeyi kustum.

-Bu yaptıklarınız saçmalıkdan başka hiçbirşey değil! Önce anneme mesaj atıp telefonuma el koyuyorsunuz sonrada adam tutup kapıyı kilitletiyorsunuz. Neyim ben mahkum mu?

Sakince beni dinledikten sonra bana doğru birkaç adım attı. Önüme gelip beni baştan aşağıya süzdükten sonra ellerini göğsünde birleştirerek konuşmaya başladı.

-Ben sana mahkumsun diye birşey söyledim mi? Adam tutma konusuna gelirsek de Hasan buranın temizlik görevlisi bunu benden daha iyi biliyor olman gerekiyor.

-Gerçekten bu yaptıklarınıza bir anlam veremiyorum. Amacınız tam olarak ne?

Aramızda kalan az mesafeyi adım atarak tamamladı artık neredeyse dip dibeydik. Üzerime eğilerek nefesini yüzümde hissetmemi sağladı. Bu gerçekten nefes kesiciydi.  Sanki bir sır veriyormuşcasına fısıldayarak konuşmaya başladığında ise alabildiğim azıcık nefesimde geri içime kaçmıştı.

-Sen ne olmasını isterdin?

Bir süre yüzümü inceledikten sonra geri çekilip kağıtların olduğu masaya ilerledi.

-İşimizin başına dönelim bunlar bitmeden çıkmak yok.

-Ne demek bunlar bitmeden çıkmak yok.

Saatime baktıktan sonra kolumu ona doğru uzattım ve konuşmaya devam ettim.

-Okulun bitmesine sadece 2 saat var.

Kolumu tutup aşağıya indirdi.

-Okulun çıkış saatinde çıkacağımızı kim söyledi?

-Burda sabahlayamayacağımıza göre?

-Anlaşmamızda saat belirttiğimi hatırlamıyorum.

-Siz na-

-Yeter! Çenen iyice düştü senin.

Tam savunmaya geçecektim ki çalan telefonu ikimizide susturdu. Elini arka cebine atarak telefonu çıkardı bana kısa bir bakış attıktan sonra telefonu açtı ve atölyenin cam kenarına geçerek konuşmasına devam etti. Biz bu gidişle değil sabahlamak 2 güne bile yetiştiremezdik. Gaye tekrardan bana baktıktan sonra eline bir miktar kağıt aldı ve önüme attı. Evet bildiğiniz attı. Yere düşen birkaç kağıdı almak için eğildiğimde çıkan sesle ikimizde yere baktık. Sanki herşey mükemmelmiş gibi birde üzerine goğsümde ki çakmağım düşmüştü. Eğıldiğim pozisyonda kafamı kaldırarak Gaye'ye baktım. Yine tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.

-Sanırım bugün şanssız günündesin. Hmm?  Ne dersin ufaklık? Haklı mıyım?

Seni gördüğüm hergün şanssızım demek istesemde sadece suratına bakmakla yetindim.

-Ne o sessiz sinema oynamaya mı karar verdin? Oysaki az önce çenen kapanmıyordu esip gürlüyordun?

Yere doğru eğilerek benimle aynı hizaya geldi. Gözleri tekrar yüzümde dolaşırken aynı fısıltıyla konuşmaya devam etti.

- Ben aslında çok düşünceliyimdir. Bunu sana göstermek için şuan burada sigara yakabilirsin demeyi çok isterdim. Biliyorum buna fazlasıyla ihtiyacın var. Büyük ihtimalle kafana vurmaya da başlamış olmalı ama-

Gözlerini benden çekerken yere çevirdi. Göğsümden düşen çakmağı alarak tamamen kalktı. Bir bana bir çakmağa baktı ve sözlerine devam etti:

-sen bunu haketmiyorsun. Hem bana yalan söylediğin için  hem de az önce dilinin aslında  iki metre daha uzun olduğunu gördüğüm için.

STAJER KIZ (GIRL×GIRL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin