"Sonunda" dedim sessizce oturuyorduk bir sesle bozdum "ailemde merak etmiştir" dedim oflayarak "senin yüzünden" dedi Bora şu cümlesi sinirimi çok fazlasıyla bozmuştu "ne alaka sen getirdin bizi buraya" dedim "sen de sınıfa girdin" dedi artık Bora'yla uğraşmak istemiyordum" off uğraşma benimle" dedim neredeyse sinirden ağlayacaktım tekrar aklım buraya geldiğimizde söylediğim cümlede takıldı eskiden aşık olmadığım gibi şuan da aşık değilim özür dileme mahcubu duymuştum kendimde
"ben cidden özür dilerim bir sinirle ağızımdan çık-" tam özür dilerken Bora'nın bağırma sesi yankılandı "sıkıntı yok!!" dedi bağırarak "ne bağırıyorsun be!" bende ona doğru bağırdım "beyninin içine girsin diye" tekrar bağırdı tekrar sessizlik oluştu aramızda "dediğim şey için üzüldün mü?" dedim fısıldayarak öfleyerek bana döndü "hayır" dedi "o zaman bana karşı neden kırıcı konuşuyorsun" dedim merakla "kırıcı konuşmuyorum sen öyle anlamak istiyorsun!" dedi bağırarak bu beni daha sinir etmişti "bana sesini yükseltme" dedim uyarıcı bir sesle
Ayağı kalkıp yanından uzaklaştım ortam iyice sessizleşti 10 dakika geçti "kapıyı zorlasan açılmaz mı?" diyerek ona bir soru yönelttim "zorlayıp açsamda okulun kapısı kilitlidir" dedi "olsun en azından telefonunla babanı ararız açar kapıyı" dedim bir an önce buradan kurtulmak istiyordum "aferin sonunda iyi fikir söyledin" dedi alaycı bir sırıtışla, göz devirdim Bora ayağı kalktı kapıyı iyice zorladı 5 dakika sonra kapı açıldı "oh sonunda kapı açıldı" dedim şükrederek etraf kapkaranlıktı Bora yürürken arkasından bende yürüyordum, sınıfın ışığı koridoru aydınlanıyordu, merdivene geldiğimizde birden ayağım kaydı.
Bora tuttu "sakar seni" dedi ciddiyetini bozmadan göz devirdim "ayağım kaydı napabilirim" dedim, sınıfımıza girdiğimizde direkt ışığı açtık Bora direkt sırasına gitti telefonunu eline aldı "telefonumun şarjı bitik" bende koşar adımla sırama gittim telefonumu çantamdan çıkardım, telefonuma baktım şarjı vardı "benimki değil al ara babanı" dedim telefonu ona uzatarak "gerek yok" dedi telefonu bana doğru ittirerek, "neyin tribi aşık değilim diye trip atıyorsun nereden biliyorsun belki birine aşığım" dedim sitemle cidden ne tribi atıyordu şimdi "biliyorum!" dedi "nerden biliyorsun" dedim bende sesimi yükselterek 2 dakika boyunca sessizlik oluştu "değil mi kimseye aşık değilsin?" dedi bana masum gözlerle bakarak "lütfen babanı ara çıkalım buradan " dedim yalavarır gözlerle "soruma cevap ver yoksa aramam babamı çıkamayız buradan" dedi tehtit edici gözlerle "bilmiyorum" dedim "neyi bilmiyorsun seviyor musun sevmiyor musun" dedi bir adım attı bana karşı "ara babanı cevabını aldın sanırım" dedim yalvarırcasına bakıyordum "cevabımı tam alamadım" dedi sırıtarak bana bakıyordu ve bir adım daha attı, nutkum tutulmuştu resmen "hadi ama cevap ver çıkalım buradan" dedi bir önümdeki bir tutam saçları alıp kulağımın arkasına sıkıştırdı bir an utanmıştım "bilmiyorum" dedim tekrar bir adım geriye gittim "aldın cevabını ara babanı" dedim gülerek bir telefona birde bana baktı birden sırıttı telefonu elimden aldı bir şeyler tuşladı ve babasını aradı 5 dakika boyunca konuştu, aramayı kapattı ve telefonu bana uzattı "teşekkürler" dedi "önemli değil" dedim tebessüm ederek
aradan yarım saat geçti bir kapı sesi duyduk birden biri bağırarak "Bora Bey" diyordu okulun çıkış kapısına kadar koştuk Bora'nın koruması vardı hemen bahçeye çıktık ben teşekkür ettim ve yürümeye başladım arkamdan biri seslendi arkamı döndüğümde Bora bana doğru koşuyordu