Ben ondan arkasını dönüp gider diye düşünürken o benim peşimden geliyordu. Her arkama baktığımda o benim 3 adım gerimden sinirli bir suratla yürüyordu.
Evimin önüne geldiğimde durdum arkamı döndüm. Arkamda değildi yoksa beni takip etmiyor muydu ben mi çok salağımda kafamda böyle şeyler kuruyordum. Kafamı sağa sola salladım. Tam arkamı dönüp eve giriceken arkamdan biri seslendi "Görüşürüz demicek misin çok kabasın" sesin geldiği yöne doğru baktım Bora idi. "Daha demin yoktun bende eve giricektim" dedim. "Babamla konuşuyordum" dedi ve bana doğru yürüdü "iyi" dedim neden bana konuştuğunu söylüyordu acaba direkt görüşürüz diyip konuyu kapatsam mı yoksa onu dinlesem mi bilemiyordum. "Yarın işin var mı diye soracaktım sana" dedi neden sorduğunu merak ediyordum o hemen cevap verdim "Hayır yok neden?" dedim meraklı gözlerle ona bakarak. "Benimle beraber bir yemeğe çık diyecektim" dedi ne bu emir gibi çık "Hayır ilk kibar ol çık falan" dedim yine damarına bastığım çok belliydi kafasını yukarı doğru kaldırıp sabır diledi "İşin yoksa gel niye sürekli zorluyorsun yemek yiyeceğiz ne bu tavırlar" dedi. Sürekli zorluyorsun derken bastırarak söyledi. İçimden gülüyordum "Asıl sen zorluyorsun yok diyorum gel diyorsun" dedim ve işaret parmağımla ağızına dokunarak cümleme devam ettim " senin şu ağızın biraz tatlı olsun komut verir gibi benimle gel çık falan" dedim bana göre gayet ben haklıydım. Ne o 'gel ' güzel sözle konuşsa ölür. Arkasına dönüp yürümeye başladı onun gidişini izledim. Birden durdu "Yarın 20:00 seni almaya gelicem" dedi arkasından sadece "hödük!!" diye bağırabildim sonra ekledim "gelme gelmiyeceğim!" bağırdım tekrar bana dönüp yürümeye başladı "ge-li-ce-k-sin" dedi bastıra bastıra söylüyordu "gelmiycem!!!" dedim bende hem bağırarak hem de bastırarak söyledim ve eve girdim.