KÖYLÜ GÜZELİ JACKSON (ONE SHOT)

Youngjae çamaşır makinesinden yeni çıkmış ve yerlere damlayan sularla asılmayı bekleyen çamaşırları evin diğer hizmetçisi Jackson'ın eline tutuşturup

''Hemen götür şunları yoksa evin hanımı (JB) birazdan ikimizi de öldürecek!''

Elindeki toz bezini yere bırakıp tülbentini düzeltirken konuştu Jackson

''üç beş kuruş için katlandığımız şeylere bak. Ama ben biliydim böyle olacağını. Güzel anamın sözünü dinleyip köyün muhtarı Yugyeom'un beni istemeye geldiği gün kabul edecektim onu. Ama benim yaptığım saçma tercih yüzünden bak şuan nerelerdeyim. Kahpe kader!''

Youngjae yerdeki toz bezini alıp Jackson'ın kafasına vurdu ve

''Suss kız vallahi JB hanım duyarsa ikimizi de öldürür. Senin yüzünden benim de başım belaya girer. Haydiin al şu çamaşırları da bende işimi düzgün yapıveriyim!''

Jackson ona denildiği gibi çamaşırla asmak için bahçeye çıkarken JB'nin eşi Jr ile karşılaşmıştı.

''Hayırlı cumalar Jr Bey''

''Kolay gelsin Jackson kızım sanada hayırlı cumalar. Haydi ben gideyim yoksa cuma namazına geç kalacağım.''

Jackson mandalıktan iki üç mandal alırken bir yandan da şarkı mırıldanıyordu.

''Kızz ben sana demedim mii karşı ki dağlar cendermee cendermee'' Jackson onu izleyen köyün ağası Mark'tan habersiz bir yandan şarkı söylüyor diğer yandan da çamaşırları çırpıyordu.

Köyün ağası Mark onun sesinden çok etkilenmişcesine gözlerini Jackson'dan ayıramıyordu. Bir insan nasil olur da türküyü söylerken mükemmel olabilirdi.Bir an gidip ona yardım etmek istedi ama sonra ondan korkacağını düşünerek vazgeçti.

Bir - iki gun boyle surdukten sonra sonunda yine bir gün çamaşır asarken boyunun yetmedigini gördü ve dayanamayarak elinden mandali alıp kendi halleti. Bittikten sonra Jackson'ın şok olmuş yüzünü görünce bir kahkaha patlattı.

Jackson şoku atlattıktan (!) sonra kekelerek teşekkür etti. Mark bunun üzerine önemi yok deyip mükemmel gülümsemesini Jackson'a sundu. O an Jackson için dünya durmuştu. Sonra kendini toparlayıp

"B-ben gideyim yoksa hanımım kızacak. Teşekkür ederim tekrardan."

"Gitmeden adını söyleseydin köylü güzeli." diye seslendi arkasından. Köylü güzeli lakabı Jackson'ın hoşuna gitmişcesine gülümsedi ve "Adım Jackson" diyerek evin içine girdi.

Jackson'in kalbi sanki 12 saat ev işi yapmış gibi hizli atıyordu. Ne olmuştu birden bire? Yoksa gönlünü yakışıklı Mark ağaya mı kaptırmıştı? Bunları düşünürken evin salonundan bir ses işitti. Evet bu evin cadı hanımı JB'den başkası değildi. Jackson koşarak salona gitti.

"Buyrun hanımım. Bir şey mi istemistiniz?"